Zaman Zeynep için ilk kez bu kadar hızlı geçti. Ne zaman sabah oldu ne zaman kınası yapıldı ne zaman odasına geldi bilmiyordu. Yorgunlukla kendini yatağa bıraktı.
Sabah ilk iş Benaz kadınla gelin odasını yerleştirdiler. Yepyeni nevresim takımları yatak örtüleri serildi oda temizlendi Zeynep'in eşyaları yerleştirildi. Zeynep'in içine sinmişti her şey. Ömer'in varlığı odanın her yerinden hissedilebiliyordu.
Daha sonra duş alıp kına için hazırlandı. Kına tam bir şenlik olmuştu. Ömer Ağanın evlendiği haberi Mardin'e değil tüm doğuya yayılmıştı. Herkes gelip gelini görmek Ömer Ağanın düğününe katılmak istemişti anlaşılan. Tencere tencere yemekler, tatlılar, meyveler servis edilmiş çocuklara şekerler, oyuncaklar dağıtılmıştı. Bununla da bitmemiş adaklık kurbanlar kesilmiş Mardin'in bütün yoksullarının evleri dolup taşmıştı. Bereketiyle gelmişti ağalarının gelini.
---------------------
Ömer Ağanınsa başka işleri vardı Dağhanlı Konağının etrafı korumalarla çevrildi. İçeriye girenleri kontrol etmek zordu oyüzden Ömer Ağa temkini elden bırakmıyordu. Berzan Paşalar kontrol altındaydı. Ama adamlarının işi belli olmayabilirdi. Ömer Ağa, Berzan'ın babasına verdiği sözü tutmuş oğlunun canını almamıştı lakin Berzan düğün oluncaya kadar bir eve kapatıldı.
Ama Berzan sorun çıkaracağa da benzemiyordu. Sakinleşmiş ve durumu kabullenmiş bir hali vardı çünkü nikahın kıyıldığı haberi ona verilmişti. Düğünden sonra da Ömer Ağa onunla konuşmayı planlamıştı.
Sorun daha başkaydı. Kına sabahı Zeynep Benaz kadınla gelin odasını düzenlerken gelmişti telefon Ömer Ağaya, hemen ayrılmıştı evden.
O gelmişti çünkü, Elif. Ömer Ağa aşkı bilmeyen bir adamdı evet ama tutkuyu, sahiplenmeyi iyi bilirdi. İstanbul'da tanışmıştı Elif'le de. Başta öylesine bir ilişki olsa da kısa zamanda bağlanmıştı ona. Kadını olmuştu evlenecekti de. Ama İstanbul'da doğup büyümüş, o kültürü almış doğuyu bilmeyen, tanımayan bir kadınla zordu buna rağmen denemek istemişti. Elif'in yapabileceğine inanmıştı inandığı gibi de oldu. Elif, Mardin de yaşamayı kabul etti ama daha sonra yurt dışında sürecek bir yıllık eğitime katılacağını söyledi. Ömer Ağa esti gürledi, olmaz dedi ama Elif diretti. Aralarına mesafeler girdi soğukluk girdi. Sonra da ayrılmaya karar verdiler. Nasıl olduğunu Ömer Ağa da anlamamıştı ama bu mesele çok da geride kalmıştı zaten. Şimdi aradan bunca zaman geçmişken hiç görüşmemişlerken neden gelmişti ki hem de Mardin'e. Hızla şirkete sürdü arabasını gelir gelmez de odasında bekleyen kadınla görüşmek istedi.
Odasına sinirle girdi ama onu gördüğü an sakinleşti. Hiç değişmemişti hala güzeldi, çok şey yaşamıştı bu kadınla çok güzel zamanları geçmişti.
"Neden buradasın?" diye sordu oturmadan. Karşısındaki kadın oldukça rahat son derece özgüvenliydi.
"Sana da merhaba Ömer."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARDİN'İN GÜNEŞİ (Devam Ediyor)
RomanceSu gibiydi iki genç kız da. Öyle narin öyle güzellerdi. Birinin adı Zeynep'ti. Bakanlar gözlerini alamazlardı. Babasının en değerlisi, mücevheri, güneşiydi. Birde Mardin'in ağası vardı. Ömer Ağa. O bir şey isterse olurdu, kimse karşı gelemez gelmeye...