Bölüm 72

42.8K 2.1K 442
                                    

Benn geldimmm:)

Arkadaşlar hepinizin bölüm beklediğini biliyorum fakat wattpadde aktif olamadığımdan mesajlarınızı her zaman göremiyorum. Gördüklerime de mutlaka cevap yazıyorum.

İyi okumalar:)

Ertesi sabah Berzan kararını vermişti. Hayatının kumarını oynayacak kalbiyle aklı arasında kaldığı tüm seçimleri rafa kaldıracaktı. Madem iki kişi mecburi bir hayatı paylaşacaklardı en azından biri mutlu olmalıydı.

Berzan hakkını Dilan'dan yana kullandı.

Ama bilmiyordu Dilan'ı mutlu edebilmek adına atacağı her adım Berzan'ı hiç bilmediği dünyalara sürükleyecek, bilinmezliklerle dolu bu dünyada cehennemi yaşadığını düşündüğü bir hayatta cenneti bulacaktı.

-------------------

Berzan kararını verdiği andan itibaren Dilan için bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı.

Tam bir hafta boyunca Berzan otelin işlerini tamamlayabilmek için gece gündüz çalıştı. Amacı bütün sorumluluğu üstünden atıp zamanını tamamen Dilan'a ayırabilmekti.

Dilan'sa bu durumu yanlış anlayıp Berzan'la son konuşmalarından sonra genç adamın aralarındaki zaten zayıf olan bağları tamamen kopardığını düşündü.

Genç kız iyice içine kapandı. İngilizce dersleri Japonya'daki yaşamına biraz olsun renk katarken Berzan onu da elinden almıştı. Başka hocalar gönderse de Dilan katiyen kabul etmemiş, Fabrizio Rossi'den başkasından ders almayacağını söylemişti.

Yağmur'la Zafer de evdeki gerilimin farkındaydı. Onlar için de yaşam kolay değildi. Zafer Mardin'in dışına yalnızca Berzan Bey'le İstanbul'a gitmek için çıkan bir adamdı. Yağmur'sa ailesiz büyümüş Berzan ve Nilgün Paşaların verdiği burslarla okuyup onların yardımcılığını yapan kimsesiz bir genç kızdı.

Japonya'ya uyum sağlamak onlar için de zorken bir de evdeki yüksek gerilimin içinde onlar da bambaşka bir yaşam mücadelesinin içindeydi.

Berzan Bey onlara hep uzakken koskoca Japonya da tek arkadaşları birbirleriydi.

Ama son zamanlarda Dilan da uzaklaşmıştı onlardan. Daha içe kapanık daha sessiz olmuştu. Ayrıca onlar da Berzan'ın son haftaki davranışlarını kendilerince yorumlamış ve kendilerini kaderlerine terk edilmiş hissetmişlerdi.

Yağmur bu iç sıkıntısıyla yaslandığı mutfak tezgahından gözlerini kısarak baktı karşısındaki masa da kahvesini içen Zafer'e.

Derin bir nefes alıp,

"Bu iş böyle olmayacak."dedi ellerinde göğsünde kavuşturup.

Zafer de yandan bir bakış attı karşısındaki minyon kıza.

"Biz ne yapalım kızım bunların durumu zor iş."

Yağmur oflayıp yaslandığı tezgahtan Zafer'e doğru ilerleyip hemen yanındaki sandalyeye oturdu.

"Niye zor olsun ki?" diye sessizce mırıldandı Yağmur.

Bu kez Zafer derin bir nefes alıp, gözlerindeki merhametle baktı Yağmur'a fakat bir şey söylemedi.

Yağmur da önce bir şey söylemedi, sessizlikle geçen birkaç dakikanın sonunda deminkinden daha da sessizce konuşarak,

"Dilan hanım seviyor Berzan beyi." Deyiverdi.

MARDİN'İN GÜNEŞİ (Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin