6 kişi yürüyerek kaleye doğru ilerliyorlardı.
Grup olarak yürüyor olsalarda onları ne civardaki köyler görmüştü ne de yanlarından geçenler hissedebilmişti. En sonunda karşılarına koca bir deniz çıkmıştı.
Wendy
"Efendim kaleye gideceğimizi söylemiştiniz ama karşımıza koca bir deniz çıktı."
Beyaz saçlı genç
"Bu bize engel mi olacak?" demiş ve bir ıslık çalmıştı, öyle ki şarkı mırıldanırken ki çalınan ıslık gibiydi.
5 kişi etrafa garip garip bakıyordu, beyaz saçlı genç zor duyulan bir ıslık çalmış ve beklemeye başlamıştı. Bir şeyi bekliyordu ama neyi? böyle bir ıslığı kim duyacak da gelecekti.
Birkaç dakika boyunca hiçbir ses duyulmamıştı. En sonunda Gerard biraz tedirgin olmuştu
"Geliyor büyük bir şey geliyor, defansımın yanında hiç olduğu güçlü bir şey geliyor."
Diğer 4 kişi ona garip garip baksa da
Bu sefer tedirgin olan Riley'di
"Geliyor okumun delemeyeceği güçte biri geliyor."
Bir sonraki tedirgin olan kişi Paula'ydı
"Büyülerimin etkisiz olduğu güçte biri geliyor yaklaşıyor gittikçe yaklaşıyor."
Damian
"Gözlerimin takip edemediği hızda kılıcımın kesemediği güçte biri gittikçe yaklaşıyor."
Wendy birden beyaz saçlı gencin gölgesinden fırlayıp
"Her şeyim görülüyormuş gibi hissettim, gizlenemeyeceğim derecede güçlü olan biri geliyor."
Beyaz saçlı genç 5 kişiye bakıp kahkaha atmaya başladı.
"Ben geldiğim andan beridir bizi denize kadar takip eden birini hissedememeniz sizin hatanız. Ayrıca bu sayede güç sıranızı da öğrenmiş oldum en güçlünüz 1. Wendy, 2. Damian, 3. Paula, 4. Riley, 5. Gerard. Göster kendini Nadia. "
İlk önce üzerlerine büyük bir gölge düşmüştü öyle ki sanki bütün kıyıyı bu gölge kaplıyor gibiydi o kadar büyük bir karanlık çökmüştü. Zaman ilerledikçe 5 kişinin gözleri korkudan küçülmüştü. Çünkü gelen şey yavaş yavaş netleşiyordu. Yere indiğinde 5 kişi neye uğradığını şaşırmıştı.
Çünkü karşılarında gözleri kızıl, ten rengi gece karası ve bir o kadar büyük Ejderha vardı ki sadece gözleri ortalama bir insanın boyundaydı, o kadar büyüktü.
Beyaz saçlı genç Ejderhaya dönüp elini onun burnuna dokundurmuş
"Hoş geldin Nadia ama yukarı bakmaktan biraz boynum ağrıdı."
Nadia hiçbir şey demeden etrafa bir siyah bir sis çökmüş ve sis dağıldığında ortaya siyah uzun saçlarıyla, siyah gözleriyle yere diz çökmüş bir vaziyette 20li yaşlarda anadan doğma genç bir kız ortaya çıkmıştı.
"Özür dilerim Efendim. Boynunuzu ağrıtmak istememiştim."
Beyaz saçlı genç, Damian ve Gerard'ın Nadia'nın bu formuna farklı bir gözle baktıklarını farkedince
"Nadia sana yanında elbise veya seni kapatacak kadar bir örtü taşı demedim mi?" Bunu söylerken Beyaz saçlı genç Nadia'nın üzerini bir örtüyle örtmüştü. Sonra Beyaz saçlı genç Damian ve Gerard'a dönmüş
"İkiniz gözlerinize sahip çıkın. Hadi Nadia benim karım olsaydı. Bir daha bana boyun eğen hiçbir kadına yan gözle bakmayın. Yoksa .... " deyip sessizliğe büründüğünde
