Loong Krallığının taht odasında Alvin ve Kral Loong Kara Gül Krallığı hakkında tartışıyorlardı. Kral Loong 9 altını geri verme niyetindeydi ama Alvin Kara Gül Krallığını gücendirmemek için elinde tutmaları gerektiğini söylemişti.
Alvin düşünürken
"Kral Raiden tartışmaya girer ve tartışma sonuçlanmazsa bu taşı kır demişti." Alvin bunları düşünürken çoktan taşı çıkarıp kırmıştı ama bir kapı açılmasını beklemiyordu. O da Kral Loong kadar şaşkındı.
O anda kapıdan siyah bir demir zırh ayak çıkmıştı hemen ardından bütün bedeni çıkmıştı baştan aşağı simsiyah bir zırhtı. Ağır zırh değil ama hafif zırh da değildi. Omuzlarından dizlerine kadar uzanan bir pelerin giyinmişti. Zırhın başlığından bakan iki kızıl çift göz korkutucu ve dondurucuydu. Onun haricinde hiçbir silah taşımıyordu.
Alvin ve Loong biraz daha bu kişiyi süzdüklerinde bütün bu siyah zırhı bozan sol göğsünde beyaz çizgiyle çizilmiş Kara Gül resmiydi ve üstünde beyaz bir taç vardı.
Zırhlı kişi tamamen Kapıdan geçince kapı kapanmıştı. Kızıl gözleriyle iki kişiye bakmıştı yerde diz çökene ve tahtta oturana.
Kral Loong
"Sen kimsin?"
Zırhlı kişi miğferini çıkarmadan önce Alvine doğru elini uzatmasıyla Alvin anında bilincini kaybetmiş ve bayılmıştı.
Kral Loong bu olaya şaşkınlıkla bakakalmıştı. En güçlü adamı basit bir darbeyle bayıltılmıştı ve en kötüsüyse bu adamdan hiçbir güç kırıntısı hissetmiyordu.
"Ne istiyorsun?" sorusuna karşılık zırhlı adam miğferini çıkarmıştı. Omuzlarına kadar inen simsiyah saçları ve siyah gözleriyle Kral Loonga bakmış
"Sen Kral Loong olmalısın. Ben Kara Gül Krallığının Kralı Raiden. Bu kısa bir konuşma olacak sana verdiğim 9 altınla ne yapmak istiyorsun?"
Kral Loong, Raidenden gelen baskıcı havayı hissediyordu. Kendisi yalnızca böyle bir baskıyı İmparatordan hissediyordu ama karşısındaki kişi yalnızca Kraldı. Lafı hiç dolandırmadan. Ayağa kalkmış
"Tanıştığımıza memnun oldum Kral Raiden. Bana verdiğin 9 altını kabul edemem. Bu yalnızca krallığımı felakete sürükler."
Kral Raiden
"Anlıyorum. Yani sen 9 siyah altını kabul etmedin. Hmm. Peki bu aptal neden taşı kırdı?"
Kral Loong bilmiyorum der gibi başını iki yana sallamış
"Bilmiyorum. Bildiğim tek şey bu taşı ona senin verdiğin."
Raiden
"Evet ben verdim. Eğer tartışma sonuçlanmaz ve sen daha fazla altın istediğinde ona bu taşı kırmasını istemiştim."
Kral Loong birden söze girmiş
"Daha fazla istemek mi? 1 siyah altın bile benim Krallığım için fazla. Sen 9 tane göndermişsin bu hediyeni kabul edemem. Ama Alvin sana saygısızlık olmasın diye elimizde tutmamızı istedi. Eğer elimde tutarsam ve bu durum diğer Krallıklara ve hatta İmparator'un kulağına giderse bu 9 altın için krallığımın yok olmasını istemem. Lütfen bu 9 altını geri alırsanız çok memnun olurum." derken elindeki küçük altın kesesini Raiden'e uzatmıştı.
Raiden
"Eğer bu Alvin benim adamım olsaydı onu cezalandırırdım. Sözlerimi yarım dinlediği için."
Kral Loong
"Neden cezalandırmam gerek, basit bir hata değil mi?"
Kral Raiden
"Ben buraya aslında konuşmaya değil. Savaşmaya gelmiştim. Sonuçta konuşacak insan savaş zırhı kuşanmaz."
Kral Loong bir kez daha baktığında gerçektende öyleydi.
"Peki neden konuştun?"
Raiden başını hafif yukarı kaldırmış
"Çünkü ben akıllı bir Kralım. Eğer sorduğum soruya Alvin cevap verseydi ve duymak istediğim cevap olsaydı şu anda Loong Krallığını Feth eden ve sınırlarını genişleten Kara Gül Krallığının Kralına bakıyor olacaktın."
Kral Loong böylesine baskıcı bir havayı ve böylesine bir kibri görmemişti.
"Tek başına mı yapacaktın?"
Raiden hafif gülümsemiş
"Tek olduğumu söylemedim ki? Şu anda şövalyen, vekilin, baronetin, baronun, vikontun, kontun, markin, dükün ve arşidükün. Benim gök yüzünde süzülen generalim tarafından yerleri tespit edilmiş durumda. Benim vereceğim tek bir emirle 27 askerim onları öldürmesi yalnızca birkaç dakika sürecek. Kısacası Halkın sabah uyandığında yeni bir bayrakla ve yeni bir Kralla uyanacaktı. Askerlerine gelince senin 10bin askerin çoktan bana itaat etmeye hazır hale geldiler." dediğinde camın ardına Kızıl bir göz belirmişti.
Nadia ejderha formundaydı ve kalenin camından içeri bakmış
"Yüce Kral Raiden emrinizi bekliyoruz."
Kral Loong sağa doru dönmesiyle kızıl kocaman yılan gözüyle karşılaştı o anda dizlerinin bağı çözülüp yere düştü.
"Ejderha?"
Raiden Nadia'ya bakmış
"Generalim Loong Krallığını bağışlıyorum herkesi al ve Krallığa dön. Geri çekiliyoruz."
Nadia anında 27 askere zihinsel mesaj gönderip 27 farklı noktaya Kapı açmıştı. En son kendi dönmüştü.
Kral Loong
"Senin gibi birini biz neden daha önce hiç duymadık? Böyle bir gücü elinde tutuyorken ne yapmak istiyorsun?"
Raiden
"Bunu zamanla öğrenirsin. Eğer zor durumda kalırsanız bizden yardım istemekte çekinmeyin. Onun haricinde sana gönderdiğim 6 kişiyi eğitmeye bak. Savaşsınlar, zorluk çeksinler, düşman edinsinler bu hayatın gerçekliğini görsünler. Gerekirse üst sınıfları tarafından ezilsinler. Ama dikkat et asla ölmesinler..." demiş ve Alvine doğru elini birkez daha uzatmış ve bir kapı açıp gitmişti.
Alvin de kendine gelmiş ve başına giren bir ağrıyla neye uğradığını şaşırmıştı.
Kral Loong Alvin'e bakmıştı. Ona öfkeliydi ama o krallığın bir Grandüküydü bu sebeple bir hata daha yaparsa onu cezalandırmaya karar vermişti. Bu kararın ne kadar doğru veya yanlış olduğunu zamanla öğrenecekti.
