Yüzlerce kişilik Hunter ailesi kaleye girmişti.
Biraz ilerlediklerinde 10 hizmetçi karşılamıştı onları ve aynı anda
"Hoş geldiniz Hunter ailesi bizi takip edin."
Hunter ailesinin yaşlıları bu duruma biraz sinirlense de hiçbir hareket yapamazlardı sonuçta kalenin içindelerdi artık.
Elaine babasına bakarak
"Baba sana bir şey söylemem lazım."
Arnold ve Emily kızına ne söyleyeceksin der gibi bakış atmışlardı.
Elaine de devam edip
"Ben bir hafta önce buraya geldiğimde burası bu kadar geniş ve ferah değildi. Aksine karanlık ve dardı. Yan yana ancak 3 kişi yürüyebilirdi. Ama şimdi yan yana 20 kişi yürüyebilecek kadar geniş."
Arnold ve Emily buna hiçbir anlam verememişti.
Emily devam etmiş
"Ayrıca kale meşalelerle aydınlatılıyorken şu anda ışık büyüsüyle aydınlatılıyor. Sanki başka bir yere gelmişim gibi hissediyorum ama aynı kapıdan geçtim."
Hunter ailesinin yaşlıları da bu konuşmayı dinlemiş ve yalnızca Olabilir mi? diyebilmişlerdi.
Hizmetlerin eşliğinde devam eden Hunter ailesi Çift kanatlı dev gibi bir kapının önünde durmuşlardı.
Hizmetçiler aynı anda koro gibi
"Bundan sonra hal ve hareketlerinize, tavır ve bakışlarınıza, oturup kalkmanıza dikkat etmeniz ÖNEMLE RİCA OLUNUR. İçeri geçebilirsiniz." Demişler ve 5 kişi bir kapının kanadını ve diğer 5 kişide kapının diğer kanadını iterek koca kapıyı açmılardı.
Kapının açılmasıyla gelen ferah hava ve ışık hiçbir yerde bulunamazdı. Öyle temiz ve enerji doluydu ki anlatılamazdı. Etrafta kocaman pencelere mevcuttu ve pir pencerenin arkasından geçen bulutu gördüklerinde Hunter ailesi şok olmadan edememişti.
Hunter ailesinin en yaşlısı
"Şu anda gök yüzünde miyiz?" diyebilmişti.
Bir yerden yavaş alkış sesi gelmişti. Hunter ailesi sesin geldiği yöne baktığında on basamak yukarıda olan bir taht, tahtın iki yanında tavandan yere kadar uzanan Kara Gül bayrağı vardı. Tahtın yanında da alkış yapan General Nadia vardı
"%50 olarak doğru tahmin ettin Hunter ailesinin yaşlısı."
O anda birden bire tahtın önünde beliren beyaz saçlı 20li yaşlarda ortalama boylarda bir genç belirmişti.
"Bu kadar yeterli Nadia sırrımızı herkesin bilmesine gerek yok. Biz mi bu binayı göğe çıkmışız bu çok kolay olurdu." derken tahtına oturup tahtın kenarına yaslanıp elini çenesine götürmüş
"İşte bu kokaylık yüzünden gök yüzünü yer altına indirdim."
Hunter ailesinin yaşlıları
"Yoksa siz Kralım kapı ustasımısınız?"
Raiden ters bir şekilde Nadiaya bakarak
"Al işte Nadia sen %50 doğru tahmin dedin diye sırrımız açığa çıktı."
Hunter ailesi Krala tuhaf ifadelerle bakarken içinden
"Az önce kendi ağzıyla söylemedi mi zaten?"
Nadia
"Kralım bir şeyi gözden karçırıyor."
Raiden dalga geçer gibi somurtkan bir ifadeyle
"Ah tabi tabi bu kapıları benim değil senin yaptığını söyleceksin değil mi?"
Hunter ailesinin yaşlıları Kralın o kadar güçlü olmadığını düşündüklerinde
Nadia devam etmiş
"Bu kapıları siz açmış olsaydınız şu anda Hunter ailesinin tamamı buzdan heykellere dönerlerdi. Sonuçta bu kapılar bulutların üzerine açılıyor. Biliyorsunuz ki bu kapılar 3 seviyeli ilk seviyesi girdaptır arkasını göstermez ancak geçtikten sonra görürsün. İkinci seviyesi perde gibi bir görüntüdür kapıdan geçmeden de kapının arkasını görebilirsin. Üçüncü seviyesi perde görüntüsü de ortadan kalkar saki yolun devamıymış gibi net görünür ve soğuk, sıcak ve varsa kokuyu kapıdan geçmeden hissedebilirsin."
