Raiden 2

B54

Raiden yeni tahtında otururken, boyut 2de bıraktığı Laila'yı izliyordu. Jigme onu eğitmeye başlamıştı. Elementleri gösteriyordu zayıflıklarını ve güçlü yönlerine dikkat çekiyordu. Alt kata inip Laila'yı arenaya gönderiyor ve orada taş adamlarla dövüşüyordu. 7 tanesini parçalayabiliyordu yani sadece 3üncü tura gelebiliyordu ve Gelen 8 taş adamdan sadece 1 tanesini yeniyordu. Laila taş adamların zayıflıklarını görene kadar Laila'nın gücünü kopyalamaya devam edeceklerdi. Yani şöyle demek yanlış olmazdı Laila vs 8 Taş Laila.

Raiden
"Fena değil iyi gidiyor gibi. Ama gerçek bir savaşla kıyaslanamaz. Yine de gerçek bir savaş deneyimi için erken." derken boyut 1e geçmiş ve Kara Gül Loncasının şu anki Liderini izlemeye başlamıştı.

Raiden
"O loncayı Ketsueki ailesine bırakmak doğru karardı. SSS seviyesine ulaşmış yakında SSS+ olacak hatta isterse şu anda bile olabilir. Ama onu test edecek bir ölümsüz yok. Neyse şu gölgeleri gönderirim onu test etmesi için yada kanatlı ayıyı. Ama doğru ya bu ikisi boyut iki de bile güçlü bir figür. Hmm o zaman boyut 1den birini öldürmek gerekecek. Haydut, isyancı hmm kim olabilir ama bir başka problem de var boyut 1 de bile güçsüz olmalı eğer güçlü olup da benim enerjimden de aldığında yine kimse ona rakip olamayacak. B+ seviye öldürsek benim enerjimi de aldığında sanırım ölümsüz seviyesine denk olur. Buldum." dediği anda bulduğu adamın gölgesinden Gölge çıkmış ve tek bıçak darbesiyle ölmüştü. Ölen kişi isyancı grubun düşük sınıflı yeni katılan biriydi yani kimsenin sormayacağı biriydi.

Raiden uzaktan sadece Dirilt demişti gölge oluşunca da bedeni yakmıştı. İsim olarak Gölge 1 demişti. İsimlendirmediği 10 gölgeyi de çağırmıştı.

"Gücünüze göre isimlendirileceksiniz en güçsüz olanına Gölge 1 dedim, sırasıyla gölge 2,3,4,5,6,7,8,9 ve sen de 10 olacaksın ve adınıza göre boyutlardan  sorumlusunuz yani Gölge 1 boyut 1 den sorumlu geri kalanınız da yerlerinize geçersiniz, öldürmek yasak gücünüzü karşınızdakine göre ayarlayın siz zaten ben ölmediğim sürece paramparça olsanız da ölümsüzsünüz. Boyutlarınıza gidin." dediğinde 10 gölge de görevlendirildiği boyutlarına gitmişti. Geriye Ayı, Edward, Nadia, Sebastian ve Sebas kalmıştı. Raiden Ayıyı göndermişti artık bir gölge değildi.

Raiden gölgesinin içinde geriye kalan bu 4 kişiye seslenmişti
"Siz dördünüz güçleneceksiniz. Ama diğerleri kendi boyutlarının sınırından sonra güçlenemeyecekler." bu sözlerin üzerine 4 gölge de Boyut İmparatorunun gezegeninde Raiden'in gölgesinde meditasyona başlamışlardı. Bu gezegen diğer 10 boyuttaki gezegenden daha güçlü ve yoğun enerji barındırıyordu.

Raiden'nin gerçekten canı sıkılıyordu ama yapacağı ne vardı ki? Koca galaksi kendisinin kontrolündeydi.
"Dur bir dakika ben sadece 1 galaksiyi kontrol ediyorum eğer güç daha yukarılara çıkıyorsa bu 1 galaksiden fazlası olacağı anlamına gelir." derken bulunduğu Galaksiden çıkmak istemişti sonuçta Boyut İmparatoru olmasından kaynaklı her yere tek bir düşünceyle gidebiliyordu ama bu isteği büyük bir güç tarafından engellendi ve zihninde bir ses duyuldu.
"NEREYE GİDİYORSUN? BULUNDUĞUN GALAKSİDE 1 KATRİLYON AKILLI CANLI MEVCUT BU CANLILARIN YÜZDE ONU, YANİ 100 TRİLYON AKILLI CANLININ SANA SAYGI DUYMASI GEREKİYOR 1 KEZ VEYA DAİMİ OLMASI ÖNEMLİ DEĞİL. ŞİMDİLİK BOYUT İMPARATORU TAHTINA GERİ DÖN." demesiyle Raiden bulunduğu yerden birden kaybolmuş ve kendisini tahtının olduğu gezegende bulmuştu.

Raiden tahtına oturmuş ve düşünmeye başlamıştı
"Bir canlı, başka bir canlıya nasıl saygı duyar? İyilik yaparsan, güvenilir davranırsan, dürüst olursan, karşındaki kişi farkında olmadan sana saygı duymaya başlar. Peki günde fazlaca insanın bulunduğu yerler ve onlarla iç içe olduğun yerlerde bu saydığım 3 şeyi yapabilceğim tek yer. Tabi ki HANLAR. Orada çalışırsam insanlarla iç içe olabilirim." dediğinde kaybolmuş ve boyut 10da ortaya çıkmıştı, tam karşısında bir Han vardı, içeriye girmişti.

Kocaman ve ferah bir handı. Aynı zamanda içerisi oldukça kalabalık ve masalarda boş bir yer bulmak imkansıza yakındı. Tam da istediği gibiydi.

Raiden içeriye girdiğinde pek çok göz onun üzerindeydi. Baştan aşağı siyah giyinimi ve ona zıt olan bembeyaz saçları, ayrıca kömür gibi siyah gözleri dikkat çekiyordu.

Raiden Hancının yanına gitmiş
"Merhaba ben Raiden ve iş arıyorum malum canavarlar benim için oldukça güçlü, bir şekilde yaşama tutunmam gerekiyor."

Hancı adam Raiden'e bakmış ve ondan hiç güç kırıntısı hissedememişti bu da canavarların ondan güçlü olduğuna inanmasını sağlamıştı. Ama gözlerinin içi bambaşka bakıyordu sanki herşeyi görüp geçirmiş gibi.

Raiden adamın kendisini süzdüğünü anlaması pek uzun sürmemişti
"Bu zamana kadar pek çok zorluklar atlattım. Yaşamak için F seviye canavar avına çıktım, savaştım, dövüştüm, yaralar aldım ama F seviye çekirdekler pek fazla para etmiyor bu yüzden köşe başlarında dilendim ama onda bile hor görüldüm, dövüldüm ve dışlandım. Keşke daha önce handa çalışma fikri aklıma gelseydi.  Ama belki kabul edilmem düşüncesiyle dilenerek ve canavar avlayarak kazandığım birkaç bakır parayla kendime birkaç birşey aldım." demişti. Hancı ve çevredekileri etkilemeyi başarmıştı. Hancının şüpheleri bir anda kaybolmuştu çünkü şüpheleri doğruydu Raiden çok şey yaşamış olmalıydı.

Hancı Raiden'in kıyafetlerini süzmüş ve her ne kadar göze şık görülse de değersiz kumaş parçalarından  dikildiğini anlamıştı.

Sonuçta boyut 2de bu kıyafet altınlar değerinde olsa da boyut 10da birkaç bakır değerinde bile değildi.