B46

387 51 1
                                    

Canna İmparatorluğunun taht odasında 2 kişi yerde diz çökmüş haldeyken İmparator Canna şok içindeydi ve Nadia gayet sakindi ve geçidi kapatmıştı.

Odada bir kişi daha vardı ve İmparator Canna'nın tahtında oturan Raiden.

İmparator Canna Raiden'in hareketlerine ve kendisini elçi olarak görecek kadar küçümsemiş ve bir de tahtına oturmasına fazlasıyla öfkelenmiş olsa da kıpırdayamıyordu.

Raiden Cannaya bakarak
"Sen hala burada mısın? Git ve bana İmparatorunu getir. Yeterince müsamaha gösterdim beni kendisi yerine elçisi karşıladığı için. Hadi kış kış."

Canna daha da öfkeleniyordu Raiden'in hareketleri sanki köpek kovuyormuş gibiydi.

Nadia konuşmaya başlamıştı.
"Efendim kusurumayın size tanıtmayı unuttum. Bu kişi İmparator Canna ve siz onun tahtındasınız."

Raiden duydukları karşısında hiç istifini bozmamıştı.
"Hayal kırıklığına uğradım bir İmparator en azından güçlü olmalı. Yoksa az önceki gibi yanlış anlaşılabilirsin."

derken taht odasının kapısı açılmış Nadia birden kapıya doğru giderken Raiden tarafından durdurulmuştu.

"Geri çekil Nadia." Nadia el mahkum geri çekilmiş ve Raiden'in yanına doğru yürüyüp dimdik ayakta durmuştu.

Prenses Canna şok içerisindeydi babası yerde diz çöküyor ve tahtta bambaşka bir insan oturuyordu.
"Burada neler oluyor? Siz kimsiniz de Canna İmparatorluğunun tahtına oturuyorsunuz bu idam edilme sebebidir bilmiyor musunuz?"

Raiden
"Bu kendini bilmez köle de kim?"

Nadia
"O imparator Canna'nın biricik kızı Prenses Elyn Canna."

Raiden
"Neden böyle güçsüz bir kızın var onun senin kölelerinden biri sandım. Giydiği kıyafet bile sıradan. Köleme bile giydirmem o kıyafeti."

Köleme bile giydirmem dediği o kıyafet altın işlemeler ve elmas süslemelerle kaplı normal prenseslerin bile zor bulduğu ve hayranlıkla bakacağı türden bir prenses kıyafetiydi.

Raiden rahatsız olmuş ifadeyle
"Bu nasıl bir taht. Nasıl bir adi malzemeden yapılmış? Bu nasıl bir rezalet, bir de taht olacak! Hiç güzel değil vursam kırılacakmış gibi hissediyorum."

Küçümsediği o taht saf altından yapılma bir tahttı öyle bir tahtı yaptırması bile kendi maliyetinden daha fazla tutuyor.

Elyn Canna
"Sen kimsin de bizi küçümsüyorsun?"

Raiden
"Kızının dili biraz fazla uzun galiba kiminle nasıl konuşması gerektiğini net göremiyor. Neyse affediyorum.

Bu arada ben ne için gelmiştim? Hmm 52 yıl önceki yaşanan olay için geldim. 6 güçsüz kişi desem hatırladın mı?"

Canna'nın gözleri fal taşı gibi açıktı o 6 kişiden birinin mi tanıdığıydı?

Raiden
"Merak etme ben o 6 kişi için gelmedim. Ben onları eğitim için veren torunum için geldim."

Canna hiçbir şey anlamamıştı 6 kişiyi eğitmesi için Raiden Jigmeye vermişti ama onun bir ailesi yoktu. Rikardo Junketsu babasıydı ve Ketsueki İmparatorluğunun kurucusu ve bir önceki İmparatoruydu. Ölen bir annesi vardı onun da adı Laila'ydı. Bildiği başka biri yoktu.

Canna
"Ama sizi hiç duymadım. En son Laila Junketsu'ya kadar biliyorum."

Raiden
"Başka biri olsaydı eşimin adını ağzına aldığı için dilini kopartır tüm dişlerini sökerdim ama bu seferlik bağışlayıcı olacağım. Torunumu öldürdüğün için seni öldürmeye gelmiştim ama bu kadar güçsüz olduğunu görünce buna değmeyeceğini anladım."

İmparator Canna ve Elyn şok olmuştu açıkça tehditler savuruyordu.

Raiden
"Öfkenizi hissedebiliyorum ama gösteremeyecek kadar güçsüzsünüz. Elden yapacak bir şey gelmiyor." demiş ve ayağa kalkmıştı.

"Nadia gidiyoruz bu aptallarla daha fazla uğaraşamam. Öldürmeye bile layık olmayan 2 velet." derken Nadia'nın omzuna dokunmuş.

LOP sesiyle birlikte birden kaybolmuşlardı.

İmparator Canna daha da çok şaşırmıştı.
"Kapı kullanıcısı bile yeterince nadirken. Atlama yapan kişilerden bahsetmeye bile gerek yok."

Elyn kafasında soru işaretiyle
"Atlama da nedir baba?"

Canna hafifçe yerden kalkmış ve sahip olduğu tahtına kurulmuştu
"Kapı kullanıcısı daha önce gördüğü bir yere kapı açabilir ve daha sonra kapıdan geçerek gitmek istediği yere varır. Atlama yapmaksa kapı açmak için vakit harcamazlar daha önce gördükleri bir yere direk giderler ama yanlarında götürebildikleri kişi sayısı sınırlıdır. Ama en tehlikeli yetenek de odur. Bir savaşı birkaç saniyede sonlandırabilir."

***

Raiden ve Nadia birden yaşlı adamın önünde belirmişti.
Nadia
"Efendim gölgenize girebilirdim benim için gereksiz enerji harcamanıza gerek yoktu."

Raiden gülümsemiş
"Senin gölgem olduğunu bir an için unuttum. Ayrıca birkaç enerjiden ne olacak bunu binlerce kez yapabilirim."

Yaşlı adam da gülümsemişti ve içinden
"Aynı zamanda Atlayış kullanıcısı acaba bu herif benden daha ne sırlar saklıyor. Ejder dilini biliyor, benden bile misliyle güçlü, kapı kullanıcısı ve gölge çağıran olduğunu biliyorum."

Raiden kızıl gözleriyle yaşlı adama bakmış
"Boyut 3e gitmeye hazırım." demişti

Yaşlı adamsa biraz afallamıştı
"Canna torununu öldürdü onu öldürmeyecek misin? Eğer şimdi yapmazsan bir daha yapamayacaksın."

Raiden
"Onu öldürsem de bir şey değişmeyecek ki? Yoksa onu orada binlerce kez öldürebilirdim. Ayrıca boyut 3 e gidip geri gelsem bile birini ben öldüremem ama bu boyuttan başkasına öldürtebilirim."

Yaşlı adam hafif gülümsemiş ve başının arkasını kaşırken
"Doğru böyle bir seçeneğin de var. Sonuçta senin öldürmen yasak bir başkasının değil. Boyut 3ün kapısını yeniden açıyorum o halde." derken boyut 3e giden geçit kapısını yeniden açmıştı.

Raiden sakin adımlarla boyut 3ün kapısına doğru ilerledi ve kapıdan geçtiğinde ölümsüz kapıyı kapatmıştı.

"Boyut 3 te daha dikkatli olursun umarım." demişti Yaşlı adam.

Raiden 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin