Raiden 2

B50

Kızıl kıyafetli adam Raiden'in B+ seviyesine küçümser gibi davranması nedeniyle Raiden'e öfkelenmiş ve ona yumruk atmak istemişti ama bir sorun vardı. Sorun şuydu Raiden'in gözünde çok yavaştı hatta öyle bir yavaşlıktı ki Raiden Kızıl Kıyafetli adamın ayakkabılarını çıkarmış ve adam hiçbir şey farketmemişti.

Raiden de yere koyduğu işaretten biraz sağa kaymış ve adamın yanından geçip gitmesini bekliyordu.

Raiden daha fazla dayanamayıp en sonunda bu salyangozdan bir tık hızlı olan herifin yanından geçip gitmesi için gözlerini kapatmıştı.

Kızıl kıyafetli adam önünden birden kaybolan Raiden'in yana doğru kaydığını anlayacak fırsatı bile olmamıştı acaba yanlış mı hedef almıştı? düşüncelerindeydi.

Kızıl kıyafetli adam
"Bu sefer ıskalamayacağım." derken havada bir manevrayla kendisini çevirmiş ve yere indiği anda yerden gelen bir soğukluk hissetmişti, aynı zamanda çimi, toprağı ve çakıl taşı kadar küçük taşları hissediyordu. Ayağına baktığı anda..

Raiden sol eline aldığı bir çift ayakkabıyı gözüne sokarcasına
"Bunu mu arıyorsun?"

Sadece Kızıl Kıyafetli adam değil hepsi birden şok içerisindeydi. Hiçbir çıt çıkmıyordu, göremekdikleri bir olayı kim nasıl açıklayabilir di ki? Yumruğun geldiği yönden kaybolup birden yan tarafta belirmişti. Gördükleri tek şey buydu.

****

Başka bir alanda bir ölümsüz kendi bölgesindeki her olayı takip ediyordu ama az önce öyle bir olay yaşandı ki ölümsüz bu gözlerle bile o kişiyi takip bile edememişti.
"F seviye biri nasıl böyle hızlı olabilir? hızlı seviye atlayan biri olarak terihe mi geçmek istiyor? O kişi boyut 2den geldi ama geleli daha birkaç saat oldu. S seviye istiyor ama ben ona daha fazlasını göstereceğim, benden ala SSS+ seviye var mı? Ona daha dikkatli olması gerektiği söylenmiş olmalıydı. Sonuçta ben savaşı ve dövüşmeyi severim keske herkes bana meydan okusa." derken arkasında ucu bucağı görülmeyen kazığa geçirilmiş kafatasları vardı. Oturduğu yerden kalkmış ve birden kaybolmuştu.

****

Raiden formasyonun birden boyutsal değişime girdiğini hissetmiş ve sonrasında bu his kaybolmuştu. Bu formasyon kendisine ait değildi ama formasyondaki yapay zeka yine de onu uyaracak bir etki göstermişti.

Raiden çevreye hislerini yayarak davetsiz giren kişiyi anında bulmuş ama ona bakma tenezzülü bile göstermemişti içinden
"Yine bir ölümsüz gelmiş gücünü anlayamıyorum. Neyse boyut 2 ve 3 arasında çok büyük fark olmamalı. Yine benden zayıftır. Ama yine de ölümsüzlük yolunda bir karınca bile seni yenebilir oysa ki karıncayı tek darbede öldürebileceğini düşünürsün ama bilmezsin ki öldürmek istediğin karıncanın aslında zehirli bir tür olan kadife karınca olabileceğini. Sonuç o değil sen ölmüşsün. Yine de gücünü göremediğim birine tahminle yaklaşmamak gerek."

4 kişinin arkasında Raiden'in ve şaşkınlıktan yere oturan kızıl kıyafetli adamın tam karşısında

Bir rüzgar esmiş ve öyle bir rüzgardı ki insan figürü oluşturmuş ve o figürden ileriye doğru adım atıp kendisini gösteren orta yaşlarda görünen bir adam ortaya çıkmıştı.

"Raiden Junketsu." dediği anda herkes ona doğru dönmüştü.

Jina
"Sen kim...."

Adam
"Kes sesini." demesiyle Jina konuşamaz hale gelmişti.
"Çekilin yolumdan." dediğinde de 4 kişi 2ye ayrılmış ve  istemsizce ikisi sağa, diğer ikisi de sola doğru sürüklenmişti.

Jina konuşamasa da onun kim olduğunu anlamıştı, formasyonu hiçe sayabilecek güçte ve kontrol sahibi olan tek kişi olarak aklından geçen tek kelime ÖLÜMSÜZ.

Raiden
"Benden ne istiyorsun sayın ölümsüz?"

Ölümsüz
"Duydum ki rakip arıyormuşsun. Koleksyonuma bir parça daha eklemek istiyorum."

Raiden kaşlarını çatmıştı daha önce hiç böyle rahatsız edici bir ton kullanan ve açıkça seni öldürmek istiyorum diyen bir ölümsüzle karşılaşmamıştı. Zaten toplamda 2 tane ölümsüz 4 tane imparator babası da dahil ve 1 tane de Raiden öldükten tanıştığı o varlık, kendisini diriltmek için can atan en sonunda 100 yıl sonra başarıya ulaşıp gönderebilen, ölümsüzleri ve imparatorları karınca kadar bile görmeyen o varlık. Hatta o varlık bile öldürmek istediğini açıkça söylememişti.
"Ben sana saygıyla yaklaştım ve sen beni öldürmek istediğini söylüyorsun. Beni tehdit edip de merhametimden yararlanan kişi sayısı yok."

Şu anda kullandığı dil diğer 4 ejder dilinden farklıydı 4 ejderin bile boyun eğmek zorunda olduğu 6 ana elemente de hüküm süren Element Ejderi'nin dilini kullanıyordu. Bir diğer adıyla Ejderha İmparatoru o ne karanlığın ne de aydınlık ejder imparatorların rütbeleri gibi değil o bütün ejderhaların en tepesindeki varlıktı. O yüzden başında hiçbirşey yok o direk Ejderha İmparatoruydu.
"Ben Karanlığın ..... Baktığım o adamı acılar içinde yakarak öldür ama kül haline getirme." Nadia Raiden'in gölgesinde bu kelimleri duyduğu anda titremişti, korkudan kendinden geçmesine sebep olmuş kuyruğunu bacaklarının arasına almış, kollarıyla başını kapatmış tir tir umutsuzca titriyordu. Raiden gölgesinde yaşanan bu durumu farketse de kullandığı dilden olduğunu anlamıştı.

Ölümsüz
"Konuşmayı da bilmiyor. Ne zır....Aaaaaaa" derken sözü yarım kalmış yandığını biraz geç farketmiş ve bütün bedenini simsiyah bir alev sarmıştı.

Çığlığı her yerden duyuluyordu ateşin %50 gücünü kendi gezegenine göndermiş yetmemiş kendisini ve sınırlarının her kırıntısını kullanarak ateşin gücünü %70 oranında azaltmak için aklına gelen her yere gönderiyordu, uzay, gezegenler, yıldızlar, kara deliğe bile göndermişti ama nafileydi çünkü ateş sanki kendi zihni varmış gibi kendisinden başka hiçbir şeyi yakmıyordu ve bu da yetmiyormuş gibi ateş daha da güçleniyordu. Ölümsüzün çığlığı her yerdeydi.

Raiden
"Amma sesin çıkıyor be." demiş ve uzaktan sağ elini savurmasıyla karanlık bir dalga ölümsüze doğru fırlamış ve kafasını bedeninden ayırmıştı. Bedenden ayrılan kafa kara ateşle yanmaya devam ediyorken bedeni saran kara ateş sönmüştü.

Raiden birden yanmakta olan kafanın olduğu yerde belirmiş ve Raiden kafanın üstüne bastığı anda ateş onun bastığı yerden çekilmiş Raiden'in bastığı yer hariç her yeri yakıyordu. Raiden hafif bir baskı uygulamasıyla ölümsüzün kafası patlamıştı.
"Amma taş kafalıymışsın daha önce böyle sert bir kafatası görmedim." demişti dalga geçer gibi.

Bütün herkes şoktaydı tek şokta olan 5 kişi değil şehirdeki bütün herkes şoktaydı.

Jina
"Ölümsüz... Ölümsüz bile ona rakip olamadı...."

Kızıl kıyafetli adam içinde korku vardı ve bu korkuyu açıklayabilecek tek bir kelime bile yoktu bu korkuyla kendi kafasına yumruklar atarken ağzından tek çıkan cümle.
"Ne yaptım ben?.... Ona vurmak istedim... Ne yaptım ben?.... Ona vurmak istedim..." bu şekilde tekrarlı olarak devam ediyordu.

Raiden
"3 darbede öldü gerçekten güçlüymüş. Cayır cayır yanmasına rağmen ölmedi. Başını kestim, gene ölmedi, en son kafasını ezdim de öldü. Bu nedir ya? Neyse en azından beden sağlam, bir yoldaş daha alalım. Bu seferki büyük vurgun, bir ölümsüzün bedeni." derken sağ elini ölümsüze doğru uzatmış ve o sihirli kelimeyi söylemişti.

"DİRİL!"