B10 Bayrak 3

491 60 4
                                    

Zaman geçiyor Halk ve Askerler en iyi bayrağı yapmak için çabalıyorlardı. Nasıl bir bayrak yapacaklarını bulmaya çabalıyorlardı.

Onlar çabalayadursun bir kişi bayrağı çoktan hazırlamıştı bile şehrin adına da uygun olan bu bayrak zırhların, pelerinlerin üzerindeki simge de olacaktı. Bu bayrağı hazırlayan da genç bir kızdı daha 22-23 yaşlarındaydı. Şimdi nasıl bir ödül alacaktı bu genç kız fakirler ve zenginler kendilerine göre ayrı ödüller alacaktı. Kız
"İyi de benim annem fakir kesimden babam zengin kesimdendi." dedikten sonra elini çenesine koymuş
"Yoksa tam tersimiydi? Babam fakir kesimden, annem mi zengin kesimdendi? Neyse bu pek önemli değil sanırım." düşünceleriyle siyah büyükçe bir kumaşı katlıyordu belli ki bayrak oydu. Katlandığı bayrağı çantasına koyup hemen evden çıkıp kaleye doğru yola koyulmuştu. Kral Raiden'e bayrağı teslim etmeliydi.

Hızla kaleye varmıştı. Durmadan ilerlemesinden kaynaklı olarak nöbetçiler anında yolunu kesmiş
"Buradan sonrası siz hanımefendi için yasaklı bir bölgedir."

Kız hemen adımlarını yavaşlatıp
"Endişelendirdiğim için kusura bakmayın bayrağı teslim etmeye gelmiştim."

Nöbetçi daha fazla konuşmamış
"O zaman beni takip et..." derken tam arkasını döndüğünde kapının kendi kendine açıldığını görmesi bir oldu.

O anda Nadia'nın sesi kalede yankılanmıştı
"Sen kendi görevini yap nöbetçi bu kapının ardı benim bölgem küçük hanıma ben eşlik ederim." demişti.

Nöbetçi saygıyla eğilip
"Emredersiniz General Nadia."

Genç kız şaşkındı ses apaçık bir şekilde yakından geliyordu ama görünürde kimse yoktu. Aynı zamanda saygıyla eğilen nöbetçiye bakıyordu. Çok geçmeden ilerleyip kalenin kapısından geçtiğinde kapı tekrar kapanmıştı.
"İçerisi fazla karanlık gibi sanki." derken duvardaki meşaleler bir bir yanmaya başlamıştı.

"Burası gerçekten sessiz, üstelik dışarının gürültüsü buraya hiç girmiyor. Etrafta da kimse yok, ayrıca pek çok kapı da var. Bana kimse yol göstermeyecek mi?"

Nadia
"Yanan meşaleleri takip et."

Genç kız
"Bu kadar mı yani başka hiçbir açıklama veya yardım yok mu? En azından 1 kişinin bana eşlik etmesini isterdim." yürürken sitemli bir şekilde konuşuyordu. Aynı şekilde de Nadiadan da hiçbir cevap gelmemişti. Genç kız da mecbur meşaleleri takip ediyordu.

Merdivenleri aydınlatan birkaç meşale sanki yukarı çıkması gerektiğini söylüyordu. Yukarıya çıktıkça çıkıyor sanki bu dönen merdivenlerin sonu yok gibiydi merdivenden çıkarken
"Beşinci düz zemin ve beşinci kapı boşluğu sanırım burası beşinci kat ama bu katta karanlık belki bir üst kattadır." derken 6-7-8-9 da karanlık katlardı ve sonunda
"Sonunda Onuncu kata ulaştım adım atmak gerçekten zor taht odası neden en üstte olur ki? En üste Kral odası olması gerekmez mi? Ahh yoruldum gerçekten yoruldum." derken elinin tersiyle alnındaki terleri silmişti. Elini indirdiği anda karşısında hafif diz üstünde kırmızı elbisesiyle simsiyah saçları ve gözleriyle karşısında birden beliren kişiye korku ve merakla bakıyordu.

Nadia
"Onuncu kata hoş geldin genç hanım Ben Nadia. Bundan sonra sana kişisel olarak yol göstereceğim. Ama önce...." demiş ve genç kızın etrafına bir kalkan oluşturmuştu.

Genç kız şok olmuştu etrafına kalkan yapanlar genellikle güçlü kişilerdi ama bir başkasına kalkan yapanlar onlardan çok daha güçlü oluyordu.
"Bu, bu kalkan için kaçıncı seviye olmak gerekiyor? Ayrıca bana neden bir kalkan verdin?"

Raiden 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin