Raiden 2

B26

Uzaklarda bir yerlerde 50 metre genişliğe ve uzunluğa sahip kacaman bir odada ve kocaman tahtta oturan bir adam. Hemen arkasında duvar boyu beyaz renkli şaha kalkmış bir at figürlü kırmızı bir bayrak. Tahtta oturan adamın tam karşısına diz çökmüş bir asker.

Tahttaki adam konuşmaya başladığında sanki yer yerinden oynuyormuş gibi heybetliydi.
"Söyle bana Keven. Bana ne gibi bir haber getirdin? Bana bilmediğim şeyi söyle..."

Keven diz çökmüş halde
"Canna İmparatorluğunun ve 10 Krallığın Hükümdarı bu küçük şövalyeniz Keven Selamlar."

İmaparator Canna adama sert bir bakış atmış
"Bana eksik bilgi veriyorsun Keven!"

Keven korkuyla tekrar söze girmiş
"Özürlerimi sunarım İmparator Canna. 11 Krallığın Hükümdarı demeliydim."

İmparator Canna
"Şimdi oldu. Söyle bakalım şu yeni kurulan Kara Gül Krallığı hakkında ne gibi bilgiler edindin?"

Keven
"Çok hızlı gelişip tüm yarı insanları bir arada topladılar. Krallık genel anlamda güçlü olmasa da General ve Kralı o krallığın gücünün yüzde 95ini oluşturuyor. İzlenimlerimize dayanarak Loong Krallığını çok hızlı bir şekilde baskıladılar öyle ki istedikleri an Loong Krallığını devirebilirler. Güçleri Krallıklar arasında dikkate alınacak derecelerde."

İmparator Canna sağ elini çenesine koymuş ve devam etmiş
"Keven yine bana bildiğim şeyleri söylüyorsun. Hatta Kragül Krallığının Kralının adının Raiden generalinin Nadia olduğunu da biliyorum. Bir imparator kadar zengin olduğu söylentileri de var. Bilmediğim şeyler söyle."

Keven tekrar söze girecekken

Canna
"Onu da biliyorum. Gücünü baskılayacak bir yüzük kullanıyor. Ayrıca o yüzük bir depolama eşyası. Şu anda gündemde olan 6 kişiyi eğitmesi için Loong Krallığındaki Usta Jigmeye verdi."

Keven cebinden küçük bir kese çıkartırken.

Canna
"Evet onu da biliyorum. Kral Raiden'in bana göndermesi için Kral Loong'a verdiği 9 altın."

Keven sonunda onun bilmediği bir şeyi yakaladığı için sevinmişti.
"Ne yazık ki bu 9 altın size değil Loong Krallığına verildi ama Loong Krallığı bu parayı koruyacak güce sahip olmadığı için size gönderdi."

Canna
"Ne kadar doğru bir karar. Ama 9 altın ne işime yarayacak ki? Günlük harcadığım zaten mavi altın."

Keven gülümseyerek devam etmiş
"Üzgünüm ama bir şeyi atlıyorsunuz İmparatorum bunlar sıradan altın değiller." derken keseyi açmış ve İmparatora doğru uzatmış
"Bunlar 9 siyah altın."

İmparator Canna birden oturduğu tahttan fırlayıp Keven'in elindeki altın kesesini almıştı
"Bunlar gerçek. Gerçekten siyah altın. Hemde 9 tane birden. Öhöm Ee ne var yani. Sadece altın işte. Köpeklerimin mama masrafı bile değil."

Keven şok olmuştu böyle bir tepki beklemiyordu. Köpeklerin mama masrafı? O köpekler neyle besleniyordu Ejderha etiyle mi?

Keven en sonunda ciddi bir bakışla İmparatora bakmış
"İmparator Canna. Çocukluk arkadaşlığımız bir yana artık ciddi olmak gerekirse."

Sözünün devamını Canna tamamlamış
"Sıradan bir Krallığın elinde böyle bir meblağnın olması ve bunu bu şekilde kolayca vermesi elinde daha fazlasının olduğunu gösterir."

Keven
"Aynen öyle İmaparatorum. Ne yapmamızı istersiniz Krallığı yok edelim mi?"

İmparator Canna
"Gücüm ne kadar çok olsa da. Raiden'in ve Genaralinin bir Kapı kullanıcısı olduğunu biliyorum. Generali olan Nadia'nın bir ejderha ve 6 ana element üzerinde tam kontrole sahip olduğunu da biliyoruz. Ayrıca bir ejderha'ya boyun eğdirip evcil hayvan haline getiren bir Kraldan bahsediyoruz. Gerçekten Krallıklar arasında o ikisine rakip olabilecek kişiler az."

Keven
"İleride bize tehdit oluşturmalarından korkuyorum."

İmparator Canna
"Bize şu andaki güçleriyle tehdit oluşturamazlar. Ama onun yapmak istediği şeye engel olabiliriz. Bu şekilde Kral Raiden'in de tam gücünü görmüş oluruz. Eğer bize tehdit oluşturacak gücü yoksa yok ederiz."

Keven
"Bir de Raiden'in Ketsueki İmparatorluğunun gönderdiğinden şüpheliyim. Bu kadar parayı ancak bir İmparator verebilir. Eğer öyleyse çoktan düşman içimize sızmış demektir."

İmparator Canna
"Biz sızmadık mı sanki? İmparator Ketsueki'nin en güvendiği asker bizden biri. Hahaha."

Keven
"Ama hala İmparator Ketsueki'nin huzuruna çıkmadı. Generalleri bir görünüp bir kayboluyor. Onun hakkında bile net bir bilgiye sahip değiliz. Bu bizim için çok kötü bir durum."

İmparator Canna
"Ben İmparator Ketsueki'yi gördüm o gerçekten güçlü bir düşman benim gücüme denk. Ama beni öldürebilecek kadar güçlü değil. Ama ben ona unutamayacağı bir yara bıraktım bir kolunu aldım. Bu sebeple heybetini kaybetmemek için halk arasına pek çıkmıyor. Tabi bu sürenin üzerinden yıllar geçti. Belki kolunu iyileştirecek bir yol bulmuş olabilir." elini alnına götürmüş ve içinden
"O veledin bu yaşta bir İmparator olduğunu düşünmek gerçekten can sıkıcı. İleride beni kesinlikle geçecek. Neyse ki benim bir Varisim var. Ondan umutluyum. Yine de şu andaki gücüyle İmparator Ketsueki'nin gücüne bile yakın değil. O veledin gizli bir ordusu var ve o ordu hiç hafife alınacak türden bir şey değil eğer ki gizliden ışık elementi öğrenmeseydim bırak o veledin kolunu almayı, o orduyla bütün İmparatorluğumu o zaman kaybederdim. Şimdi ışık elementinde son aşamalardayım. Lanet velet sırf seni yok edebilmek için harcadığım şu çabaya bak."

Keven
"İmparatorum bir sıkıntı mı var?"

Canna
"Bir sıkıntı yok çıkabilirsin Keven. Ben yine meditasyon odasına gidiyorum. Bu arada o 6 veletle ilgilenmek sana kaldı. Çabuk ve temiz olsun. Arkanda hiçbir iz bırakma."

Keven
"Ben ışığın suikastçisi hiçbir zaman ardımda iz bırakmadım."