Halk kale bahçesinde diz çökmüş durumdaydı. Yaklaşık birkaç dakikadır bu şekildelerdi ve kalkmak için Kraldan izin bekliyorlardı.
Raiden
"Kalkabilirsiniz halkım. Bana olan saygınız için teşekkürler. Şimdi ödülü verme vakti vaad ettiğim altın ve vaad ettiğim okul. Elaine Hunter ödüllerini almak için öne çık."
Raiden gözleriyle bakınsa da kimseyi görememişti, az önce kazananı söylediğinde de sevinen kimse olmamıştı. Şimdi de öne çıkan veya çıkmaya çalışan kimse yoktu. Halk ta tedirgin olmaya başlamıştı, ödülü almayacak mıydı?
****
Kızın odasında kız yatağının kenarında oturup penceresinden görünen sessiz sokağı izliyordu.
Bir kadın sesi
"Kızım bütün halk kalenin bahçesinde toplandı, kazananı öğrenmek için sen de gitmelisin."
Kız
"Sonuçta ben kazanamam, yaptığım bayrak gayet sıradandı. Diğerleri altından bayrak yapmış, veya altın işleme kullanmış krallığı daha ihtişamlı gösteriyor, bayrağa bile altın işleme kullanan bir krallık normal olamaz düşüncesi uyandırıyor. Ben onlara zaten kaybetmişimdir."
O anda içeriye şık giyinimli bir adam girdi ve kadına
"Canım güzel kızım Elaine'nın güzeller güzeli annesi Emily. Ben eşin Arnold geldi. Beni daha iyi karşılarsınız diye düşünmüştüm. Hihihi." diyip burnunu kaşımıştı.
Anne ve kızı birkaç haftadır ortalarda olmayan adama koşarak sarılmışlardı.
Arnold
"Sizi özlemişim, Emily özellikle senin bu güzel kokunu."
Elaine tilki kulaklarını hafifçe aşağı indirerek, hafif hafif süzülen göz yaşlarıyla
"Biz de seni özledik baba." demişti.
Yarı insanlar kulak ve kuyrukları dışında insandan farkları yoktu. Neredeyse aynılardı.
Arnoldun gözüne yerde duran bir zarf ilişmişti. Uzanıp almış
"Bu zarf nedir?" demişti.
Emily
"Ben de sana bir şey soracaktım bir soyludan gelen bir mesaj beni terzisi olarak işe almak istiyor. Neyse sanırım çoktan okumaya başlamışsın. Ben kendi dükkanımda gayet iyiyim, kabul etmemeyi düşünüyorum."
Arnold mektubu okuduktan sonra alttaki imzayı görünce donup kalmıştı.
"Sen bu mektubu soylunun birinden geldiğini mi sanıyorsun?"
Emily soru işaretleriyle dolu kafasını biraz yana eğip tatlılıkla ve merakla kocasına bakarken
"Neden ne oldu ki?"
Arnold sevinçle
"Ben buraya size sevindirici haberi vermeye gelmiştim ama benim de sevineceğim aklıma gelmedi, bu mektubu ve bu teklifi sana yapan kişi soylu ailelerden değil. Bu Kraliyet Mührü. Raiden Junketsu senin onun terzisi olmanı istiyor."
Ana ve kızının
"NEEEEE" çığlığı havada patlamıştı.
Arnold
"Dahası da var dün gece bahçe kapısında nöbet tutarken Kralın generali geldi ve bana terfi ettiğimi bahçe kapısında değil taht odasının kapısında nöbet tutmam gerektiğini söyledi. Yani terfi aldım krala bütün nöbetçilerden daha yakınım."
Ana ve kızı bir çığlık daha patlatmış ve birbirlerine sarılmışlardı. 1 günde arka arkaya 2 mutlu edici haber duyulmuştu.
O anda bütün bu mutluluğu bozan bir kadın sesi yankılandı öyle ki camlar titredi
"ELAİNE HUNTER HER NEREDEYSEN ÇABUK KALEYE GEL."
Bu seste öfke gizliydi.
Arnold korkuyla kızına bakarak
"Elaine bir suç mu işledin?"
Emily korkudan konuşamayan kızını görünce
"Arnold kim bu sesin sahibi?" diye sordu kızı kimi böylesine öfkelendirmiş olabilirdi merak ediyordu.
Arnold
"O sesin sahibi Kralın Şahsi koruması olan General Nadia'ya aitti. O çok güçlüdür onun öfkesinden kimse kaçamaz hemen kaleye doğru gidelim. Ne kadar çabuk olursa o kadar iyi." demiş ve kızıyla karısını kucaklayıp koşmaya başlamıştı. Arnold korkudan ne yaptığının farkında bile değildi öyle hızlı koşuyordu ki atla yarışabilecek konumdaydı.
***
Raiden gülümsüyor ve kendi yaptığı siyah tahta oturuyordu. Nadia ya bakarak
"Bu kadar bağırmana gerek var mıydı? Bak halk korkuya kapıldı. Ayrıca şoka girdi. Bu gün olmadı yarın, yarın olmadı sonraki gün ödülü veririm. Benim acelem yok birinciyi çoktan açıklamışım. Surlara bayrağı çoktan dikmişim. Bu saatten sonra bir sonraki kişiyi birinci yapalım demezler her halde. Aha bak birileri koşarak geliyor. Bu adam iki kişiyi taşıyor korkudan dolayı bedenindeki hasarı farkedemiyor ancak daha fazla bu şekilde devam ederse bir daha hiç koşamayabilir. Nadia onları kale kapısının önüne getir."
Nadia elini ileri doğru uzatmış ve hava hareket etmeye başlamıştı hava yüzlerce metre ilerleyip 3 kişiyi sarmış ve adamın ayaklarını yerden kesmişti. Hunter ailesi birden bire havalandıkları için şok içerisinde kalmışlardı.
Nadia elini hafifçe kendine doğru çekerek havada süzülen Hunter ailesinin kaleye doğru ilerlemesini sağlamıştı.
Arnoldun büyüyü yapanın Nadia olduğunu anlaması uzun sürmemişti
"Size söylediğim gibi bu General Nadia'nın gücü." Bu sözler Emily ve Elaine'ı daha çok korkutmaktan başka bir şeye yaramamıştı.
Nadia elini aşağı doğru indirmiş ve 3 kişiyi yere koyarken halk da kenara çekiliyordu.
Nadia
"Kale kapısı önü boyunca 3 kişinin olduğu yere kadarlık yolda kimseyi görmeyeceğim kenara çekilin. Siz Elaine Hunter dışındaki iki kişi kendinizi Krala tanıtın."
Önce Arnold sonra da Emily kendini tanıtmıştı.
Arnold söze girmiş
"General Nadia kızım bir suç mu işledi?"
Nadia kaşlarını çatsa da ses tonu normaldi
"Şüphesiz kızın Kralı ve halkı birkaç dakikadır burada bekletmesiyle suçludur. Sonuçta bayrak yarışmasına katılan herkesin burada olması zorunluydu. Bunu söyleme ihtiyacı duymamıştık demekki varmış."
Raiden söze girmiş
"Şimdi size 2 iyi 2 kötü haber vereceğim. İlk iyi haberim Elaine yarışmayı kazandı ve bayrağı tüm krallıkta dalgalanmaya başladı. İlk kötü haberim halkı beklettiğin için vaad ettiğim altın ödülünü alamayacaksın. İkinci kötü haber olarak beni beklettiğin için yeni açılan akademiye kızın ismi verilmeyecek yani şahsi olmayacak bunun yerine Kara Gül Kraliyet Akademisi adıyla krallığa ait olacak. İkinci iyi haberse benim getirdiğim 5 çırağın arasına katılıp şehir dışında eğitim görmesine katkı sağlayacağım."
Hunter ailesi karmaşa içindeydi, neyin iyi haber neyin kötü olduğunu tam olarak kavrayamamış olsalarda onlar çoktan krallıkta net bir yer edinmişti. Emily Hunter yeni mesleği Kraliyet Terzisi, Arnold Hunter yeni mesleği Taht Nöbetçisi. Elaine Hunter Krallığın bayrağını yapan kişi olmuştu.
Raiden tekrar söze girmiş
"Alvin Kaya 6 kişiyi de alıp yarın şafakta Long şehrine doğru yola koyulun. Eğer isterseniz generalim size eşlik etsin."
Alvin
"Teşekkürler Kral Raiden ve ayrıca kale dışındaki askerlerimi bağışladığınız için de teşekkür ederim General Nadia. Hepsi sizin gücünüzü konuşuyor. 1 haftadır onlar da çadırlarda yatıyor. Onlarla birlikte dönersem daha iyi olacaktır."
Raiden
"Anlıyorum. O zaman bu toplantı burada son bulmuştur Hunter Ailesi bu gün kızınızın son günü onunla güzel vakit geçirmeniz için sizi kalemde ağırlamak isterim." demişti.
Bu arada halk dağılırken yüzlerce kişilik Hunter ailesi kaleye doğru yol almıştı.
