B41

376 48 1
                                    

Raiden, Laila ve Gölge Siyah Kumaş üzerine beyaz iplikle dikilerek Ejderha motifili bayrak ve o bayrağı surlarında dalgalandıran kocaman bir şehir.

O şehre doğru anlaşılmayan kelimeler fısıldamış ve şehre doğru yürümeye başlayan Raiden. Aynı zamanda Gölge Laila'nın ve kendisinin etrafına bir kalkan oluşturmuş ve buna rağmen Raiden az önce her ne fısıldadıysa Gölgenin oluşturduğu kalkan titriyor ve üzerinde hafif çatlaklar oluşmuştu. Bunu farkeden Kanatlı Ayı da Gölgeye destek olmak için Raiden'in gölgesinden ayrılmış. Ama yaptığı destek sadece çatlakları onarmaya yetmişti. Kalkanın titremesine engel olamamıştı.

Laila şu anda şok içinde kendisini korumaya çalışan 2 gölgeye bakıyordu.

2 gölgeyse Raiden'in arkasından şok dolu bir ifadeyle bakıyordu.
Gölge
"Ona yetişmek için ne yapmalıyım. Tam ona yetiştim derken karşıma bir başka uçurum koyuyor."

Raiden her adımında şehre yaklaşıyor ve Giriş Çıkış Nöbetçileri durmadan şehre doğru ilerlerleyen adamdan tehlike hissediyorlardı ve hızla mızraklarına sarılıp ona doğru uzatmışlar ama DUR demeye kalmadan gözleri kararmış düşmüşlerdi.

Laia şokla birlikte
"Az önce ne oldu?"

Gölge
"Emin değilim ama bildiğim şey bayılmış oldukları."

Raiden duraksamadan ilerlemeye devam ediyordu ve sura yaklaştıkça bayılan kişi sayısı katlanarak artıyordu. Raiden şehre girmiş ve iki elini de cebine koymuş dik duruşuyla ilerlemeye devam ediyordu.
Raiden göz ucuyla sağa sola bakmış. İçinden
" Gerçekten çok sıkıcılar. Ben ejderhayım, ben en güçlüyüm, ilk büyüyü ben buldum. Ne oldu kibrinize? ne oldu gücünüze? ne oldu büyünüze? Hani nerede o EJDERHALIĞINIZ. Şu kullandığım basit tekniğe bile direnmekten acizsiniz. Pata pata düşüyorsunuz. Evinize saklanıp sokağa çıkmıyorsunuz. Beni karşılamaya gelecek 1 kişi bile yok mu?" derken adım sesleri sokaklarda duyulan tek ses olmuştu.

Raiden
"Şu hale bak şehrin yarısından fazlası bayıldı. Beni tüm şehrin karşılayacağını düşünmüştüm. Hayaller ve gerçekler..."

Raiden sonunda şehrin merkezine ulaşmıştı. İçinden
"Nadia 52 yılda kaleyi ne kadar çok değiştirmişsin. Portal geçişlerini kapatmış sıradan bir kale görünümü vermişsin. Neyse bu önemli değil işimi daha da kolaylaştırır." derken kaleye girmiş ve adım sesleri tüm kalede yankılanmaya başlamıştı. Taht odasına doğru ilerlemeye başlamıştı. Altın kıyafetli iki nöbetçi yerde yatıyordu.

"Sözde taht nöbetçileri siz bile bu haldeyseniz. Şehrin bu halde olması normal." Kapıyı açıp içeri girmiş tahtta oturan Nadiaya bakmış içinden

"Vay canına torunumun hayallerimde bıraktığı görüntülerden daha da güzelmiş. Neyse Kraliçe dedikleri kişi bile yarı baygın bir halde, sen bile bu haldeysen vah bu şehrin haline." düşüncelerindeyken Nadiaya doğru ilerliyordu.

Nadia da yarı baygın bir haldeydi, bulanık görüyor ve zar zor hareket edip konuşabilecek konumdaydı.
"D...d...du...r! Kim... kimsin... Sen?"

Raiden eliyle Nadianın ağzını kapatmış
"Daha fazla konuşup da var olan enerjini de harcayıp bayılma. Sadece bir iki şey alıp çıkıcam." Raiden Nadianın ağzından elini çekmiş ve Nadianın sol elini tutmuş

Nadia
"Bedenime sahip olsanda Ruhuma asla..." demiş ve bayılmıştı.

Raiden
"Sonunda cümle kurdu ama ondada bayıldı salak. Ben ona konuşma dedim. Beni dinlemeliydi. Ayrıca banane senden benim tek ilgilendiğim şey yüzük kırmızı taşı ve enerji baskılama özelliği ve ayrıca depolama özelliği olması. Gerçekten hayalerimdeki görüntüsünden çok daha güzel. Vaay 52 yıl geçmiş yüzüğü kullanmış ama sahiplenmemiş. Niye sahiplensin ki sonuçta kendilerine rakip olabilecek kişi yok onlara göre. Bu gün gördüm ki üstüne bastığım toprak bile sizden daha güçlü. Binalar ve evler beni dimdik ayakta karşıladılar sizin aksinize." demiş ve yüzüğü sahiplenip içini incelemeye başlamıştı.
"Güzel boyutlar arası geçiş kartı ve 3 katlı bina büyüklüğünde bıraktığım elmas duruyor, vay canına 52 yılda 10 milyon siyah altın olmuş. 1 milyon siyah altını nereye harcamış olabilirler ki? Neyse bu pekte önemli değil. Tekniklerim burada, ırklarla ilgili bilgiler kitabım burada, hmm silahım yok... Neyse bu da önemli değil, şu boyut kartını kullanarak bir alt boyuta inip kara gül loncasına görünmem gerek. Ben yokken ne yaptılar acaba." derken kaleden çıkmıştı yine adım sesleri duyulan tek sesti.

"Şehir ne kadar da sessiz." derken şehirden çıkmış ve karşıda 2 gölgenin kalkan için çırpınmalarını görmüştü.
"Ve bir başka ezikler." derken 3lünün oraya varmıştı
"Gölge ne yapıyorsun?"

Gölge
"Laila'yı koruyorum.."

Raiden
"Peki sen ne yapıyorsun ayı?"

Ayı
"Laila'yı koruyan Gölgeyi destekliyorum.."

Raiden
"Anladım... Peki Laila nerede?" dediği anda gölge ve ayı birden arkasını döndüklerinde Laila'nın yerinde olduğunu görmüştü ama bir çat sesiyle kalkan kırılmış ve Laila bayılmıştı. 2 gölge de kendilerini halsiz hissediyordu.

Raiden
"En ufak dikkat dağınıklığı ölümle sonuçlanabilir ve tek bir şeye odaklanmak da zarara sebebiyet verebilir." demişti.

2 gölge de
"Haklısınız Efendim. Bir daha olmayacak."

Raiden
"Ama şunu da inkar etmemek gerek güçleniyorsunuz."

2 gölge de diz çöküp
"Teşekkürler Efendim. Sizi hayal kırıklığına uğratmayacağız."

Raiden parmağını şıklatmış ve baskı ortadan kalkmıştı. Gölge ve Ayı kendilerini daha iyi hissediyorlardı.

Raiden arkasına bakmış
"Aslında gitmeden önce bir ejderha öldürsem mi? Neyse çok da önemli değil.... Ama bir yerlere gitmek için iyi olurdu. En güçsüz olanı hangisi ölse de umurlarında olmayacak birisi olmalı. Nadia iyi olur aslında. Ölürse kimsenin umurunda olmaz, ama o kraliçeydi dimi? Pek çok kişi intikam için gelecektir. Ama onun yüzünden de ejderhalar belli bir alanla kısıtlanmış... Neyse bence en iyi seçenek o..." demiş elini yumruk yaparak kaleye doğru uzatmış ve işaret parmağıyla hatırladığı kadarıyla taht odasını göstermiş ve parmağının ucunda ufak bilye büyüklüğünde siyah bir top oluşturmuş
"Git" demişti.

Top birden Raiden'in parmak ucundan fırlamış ve duvarları, evleri delerek ilerlemiş ve Nadiayı tam kafasından vurmuştu.

Raiden bile böyle bir sonuç beklemiyordu
"Buradaki her şey çok zayıf..." derken elini kaleye uzatmış
"DİRİL."demesiyle Nadia'nın bedenini simsiyah duman kaplamış ve karın kısmından bir el dışarıya çıkmış hemen ardından baştan aşağı simsiyah kızıl saçlı kızıl gözlü bir kadın ortaya çıkmıştı. Birden gölgelere karışmış ve Raiden'in tam karşısında siyah yuvarlak bir gölge ortaya çıkmış o gölgeden yavaşça yükselen kızıl saçlar görülmüş ve tamamen ortaya çıktığında diz çöken bir pozisyonda olan bir kadındı.

Nadia
"Efendime saygılar olsun... Eğer isterseniz bana yeni bir isim bahşedebilir veya önceki adım olan Nadia'yı kullanabilirsiniz."

Raiden
"Senin adın Nadia. Güç olarak Gölgeden ve Ayı'dan güçlü görünüyorsun." dediğinde Gölge ve Ayıc onun gücünü çoktan kabullenmişlerdi. Karşılarındaki kadın gerçekten güçlüydü. İkisi ona birlikte saldırsa bile yenebileceklerinden emin değillerdi.

Raiden
"Nadia önceki halinden bile güçlü olsan da benden zayıfsın ve güçlenmen gerek. Ayrıca şu 2 gölgeye de yol göstereceğini umuyorum. Ama önce hedefimiz Loong Krallığı..." demesiyle

Nadia anında ejder formuna girmişti....

Raiden 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin