Raiden 2

B15

Kara Gül Krallığı.

Kalenin ziyafet salonunda Raiden tahtında oturuyor hemen yanında Nadia bulunuyordu. Hemen karşısında Hunter Ailesi vardı. Arnold, Elaine ve Emily Nadia'nın 1 saat kaldı hazırlığınızı yapın demesinin ardından 3 kişi evlerine doğru yola çıkmıştı. 1 saat içinde yiyecek, kıyafet ve silah olarak gerekli gördüğü ne varsa çantaya doldurmuş ve tekrar kaleye doğru yola koyulmuşlardı.

Kaleye vardığında kapı tekrar ziyafet salonuna götürmüştü. Ziyafet salonunda tahtın önünde 5 kişi duruyordu 3 kız 2 erkekti. Elaine daha da yaklaşmıştı tahta ve Raiden söze girmişti.
"Elaine sana bahsettiğim 5 kişi bunlar. Şurada gördüğün 2 erkeği tanıtayım sarı saçlı yeşil gözlü olan toprak elementinde Muhafız özelliğine sahip adı Gerard. Hemen yanındaki kızıl saçlı, mavi gözlü olan ateş elementinin savaşçı özelliğine sahip adı Damian. Sırada 3 kız var ilkinden başlayalım sarı saçlı, mavi gözlü olan hava elementinin avcı özelliğine sahip adı Riley. Ondan sonraki kahverengi saçlı kahverengi gözlü olan su elementinin büyücü özelliğine sahip adı Paula. Son olarak siyah saçlı siyah gözlü olan karanlık elementin suikastçi özelliğine sahip adı Wendy. Şimdi ekibinize yeni katılan Turuncu saçlı, siyah gözlü yarı tilki olan ışık elementinin şifa özelliğine sahip kısacası destek sınıfı adı Emily."

Bütün herkes daha doğrusu Nadia ve Raiden hariç bütün herkes şaşkınlık içindeydi. Çünkü uzun zamandır ışık elementinden bir şifacı çıkmıyordu. Ama şu anda tam karşılarında kendi kanlarından birinden şifacı çıkmıştı. En yükseklere çıkacağı kesindi.

Nadia
"Bu kadar şaşırılacak bir durum değil. Yarı insanlarda şifacı nadir olsa da normal insanlarda hatta büyük şehirlerde şifacılar gayet sıradandır. Onların statüsü ancak hangi tür yaraları iyileştirebildikleri belirler. Yüzeysel yaraları iyileştirebilen sıradan şifacıdır. Kesikleri iyileştirebilen normal şifacıdır. Kırılmaları iyileştiren az rastlanır şifacıdır. Ölümcül yaraları iyileştiren Nadir şifacıdır. Vücut kopmalarını iyileştiren bir şifacı daha çıkmadı çıksa da ortaya çıkmaz kendisini gizler. Çünkü böyle bir baskının altına kimse girmek istemez. Özellikle savaş zamanlarında."

Herkes Nadiayı haklı bulsa da yine de şaşırmadan edememişlerdi.

O anda içeriye Alvin Kaya girmiş ve diz çökmüştü.
"Kara Gül Kralı Raiden Junketsu'ya saygılar olsun. At arabaları yolculuk için hazır bir vaziyette onun haberini vermek için geldim."

Raiden
"Kalkabilirsin Alvin diz çökmek zorunda değilsin sen şu anda Loong Krallığının bir elçisi olarak buradasın. Eğer bana saygı göstermedin diye öldürecek olsaydım önce senin kelleni alır dışarıdaki ordu dediğin ufak grubun gözünü korkutur sonra onların da kellelerini alır Loong Krallığının bayraklarıyla yer değiştirirdim. Ama ben böyle barbar biri değilim ve siz güçlü dostlarımla iyi ilişkiler kurma çabasındayım ve bunun bir göstergesi olarak bizden 6 kişiyi sizin eğitmenizi istiyorum. Böylece iki krallık da iyi yerlere gelecek."

Alvin ve Hunter ailesi bir şoka daha girmişti. Raiden her ne kadar sakin bir şekilde konuşsa da konuşmasındaki alaycılık ve tehdit barizdi. Onun gücünü bilen birinin azıcık aklı varsa Kara Gül Kralıyla iyi ilişkiler içine girerdi.

Alvin yerden kalkarken
"Nezaketiniz için teşekkürler Kral Raiden 6 kişinin de aynı okulda olması sizin için sıkıntı yaratır mı?"

Raiden biraz düşünmüş
"Sıkıntı olacağını sanmıyorum. Ama erkek ve kızlar aynı odada kalamazlar."

Alvin
"İçiniz rahat olsun Kral Raiden biz zaten böyle bir şeye izin vermiyoruz Kız ve Erkek yurdu olarak iki ayrı binaya sahibiz. Ancak iyi yerlere gelirlerse bir ev veriyoruz ve evin sahibi oda arkadaşlarını seçme özgürlüğüne sahip olduğu için biz karışamıyoruz. İsteğe bağlı olarak yurtta değil direk bir ev satın alabilirler ama masraflarını biz karşılamıyoruz."

Raiden düşünmüş
"Yani yurtta kalır iyi yerlere gelirlerse onlara bir ev alıyorsunuz. Ama yurtta kalmaz bir ev isterlerse parasını ceplerinden vermek zorundalar öyle mi?"

Alvin
"Doğrudur Kralım."

Raiden bir kırmızı altın uzatmış
"O zaman bununla yan yana 2 tane ev al. Camlarını dışarıdan bakıldığında içeriyi göstermeyecek şekilde değiştir. Verdiğim miktarın bu masraflara fazlasıyla yeteceğini düşünüyorum. Kalanı da senin olsun, yaptıklarının bir karşılığı olarak. Önceden verdiğin 10 siyah altından 1 siyah altını ver ve ona bu Krallığı satın aldığımı söyle diğer 9 altını da gelecek 9 yılın kirası olduğunu söyle. Yetersiz gibi saçma sapan bir şey olduğunu söyleyecek olursa 1 tane yeşil altınla 1 tane köşk satın alınabilir. 1 mavi altınla 100 tane, 1 kırmızı altınla 10.000 tane, 1 mor altınla 1 milyon tane, 1 siyah altınla 100 milyon tane köşk alınabilir. Bu paraya köşk değil de normal bina satın almaya kalkarsa kafadan 100 şehir satın alabilir ve ben ona 900 şehir satın alacağı bir miktar veriyorum."

Hunter ailesi ve diğer 5 kişi de şaşkınlık içindeydi hem güçlü hemde zengin bir krala sahip oldukları için. Alvin de saygıyla parayı almış
"Kral Raiden, bu paraya iyisinden 2 tane köşk alıcam. 9 siyah altına gelirsek Kral Loong'un böyle bir hata yapacağını sanmıyorum. Sonuçta ona verilen miktarla eğer doğru harcanırsa gelecek nesliyle birlikte 1000 veya 2000 yıl rahat bir yaşam sürer."

Raiden
"Güzel, umarım böyle bir hata yapmaz, sonuçta benim gözümde siyah altının hiçbir değeri olmasa da aç gözlülükle daha fazla istenmesi hoş olmaz. Ama yardıma ihtiyacı olursa Milyonlarcasından birkaç tane daha siyah altın verebilirim."

Alvin ve bütün hunter ailesi şok içindeydi siyah altın hiçbir değer ifade etmiyor ne demekti? Milyonlarca derken alaycılıkla söylemesi elinde daha fazlasının olduğunu düşündürtüyordu. Bu daha da beterdi.

Alvin "Desteğiniz için teşekkürler. İzninizle artık yola koyulmamız gerek." demişti.

Raiden
"Yolculuğun uzun olması adamlarımın güçlenmesinin gecikmesi demek. Bana Krallığının yerini söyler misin?"

Alvin şaşırmış olsa da neyi amaçladığını tam olarak anlamamıştı. Alvin harita çıkarmış
"Haritanın tam ortasında büyük kale bizim Long Krallığına ait. İzniniz olursa Neden sordunuz?"

Raiden
"Birazdan görürsün." demiş ve Nadia'ya bakmış
"Nadia git." demiş ve normal biri gibi kapıdan çıkmıştı.

Hemen ardından koca 2 kırmızı göz pencereden bakmış, sesi tüm her yerde yankılanırcasına
"Kralım hemen geliyorum."

Misafirler korkuya kapılmıştı 5 kişi haricinde. Onlar zaten daha önceden görmüş oldukları için. Nadia ışık hüzmesine dönüp ardında ardıl bir görüntü bırakarak kaybolmuştu.

Alvin daha da çok korkuyordu iyi ki yanlış cevaplar vermedim düşüncesiyle. Aynı zamanda merak ettiği bir konu da vardı
"Kral Raiden o yıldırım elementi miydi?"

Raiden Alvine bakmış
"İnanmak istemeyebilirsin ama o ışık elementinin hızıydı. Yıldırım elementi onun yanında yavaş kalıyor. Bunu bilmen senin için yeterli."

Alvin ve Hunter ailesi şok olmadan edememişti. Asıl şok olanlarsa 5 kişiydi çünkü onunla yolculuk yaptıklarında bu kadar hızlı değildi.

Nadia'nın bu hızına rağmen denizi geçip Loong Krallığını görmesi birkaç saniye sürmüştü. Krallığa yakınlaştıkça boyutunu da küçültmüştü ve Loong Krallığının bayrağını da gördüğü anda insan formuna girmiş kalan yolculuğuna yerde devam etmeye karar vermişti.