Raiden 2

B27

Raiden her zamanki gibi çalışma masasında oturuyor ve evrakları karıştırırken gözüne çarpan bir istek olmuştu.
"Demek benim bir köyüm haydutların saldırısı altında yardım etmek gerek. NADİA..."

Nadia telaşla birden kapıyı açıp içeri girmişti
"Efendim Kralım."

Raiden
"6 kişiyi izlediğini biliyorum ama acil bir görev çıktı köyümüzün biri haydutlar tarafından saldırıya uğruyormuş tam olarak ne zaman ve hangi sıklıkla saldırıya uğradıklarını yazmamışlar. Bu da haydutların sürekli taktik değiştirdiğini gösterir."

Nadia kaşlarını çatmış
"Onlar sadece haydut. Fındık beyinlerini kullanarak kendilerini gizlemeye çalışsalar da benden kurtulamazlar. Hemen gidip köyü korumaya alıyorum. Bu arada hangi köy bu?"

Raiden
"Hira köyü."

Nadia
"Bize en uzak olan köy mü? Hemen gidiyorum." demiş ve kapı açıp birkaç günde gidilecek köye birkaç saniyede varmıştı.

Raiden
"Nadia seni görevlendirdim çünkü onlar normal haydutlar değiller. Haydutlar taktiksel saldırıları pek yapmazlar amaçları başka bir şey olmalı. Hmm ne olabilir ki? Acaba benim bu kaleden çıkmamı mı istiyorlar? Yada Nadia'yı benden uzaklaştırmak mı istediler? Tetikte olmalıyım."

Gece geç saatler

Raiden yatağında uyuyordu, yada öyle görünüyordu.

Penceresi açılmış içeri biri girmişti. Pencere ve kapıdaki geçit kapısını kaldırmıştı.

Raiden içinden şimdi tuzağa düştün benim odam yer altında bulunur. Ben istemediğim sürece buraya kimse girip çıkamaz.

Raiden birden gözlerini açıp ayağa kalktığında odada kimseyi görmemişti.
"Birinin girdiğine %100 eminim. Peki girmediyse şu an nerede?" derken tekrar yatağa girmişti hislerine göre o hala odada bir yerdeydi...

***

Ertesi sabah Raiden gece boyu hiç uyumamıştı. Aynı şekilde odanın içinde de hiçbir değişiklik olmamıştı.

Raiden çalışma odasına gitmiş

Birkaç dakika sonra Nadia girmişti

Nadia
"Kral Raiden Hira köyünde, çevresinde ve olası olan her yeri aradım taradım ne saldırı izi, ne yağmalama izi, ne de haydutlardan başka bir iz bulamadım. Orası normal ve huzurlu bir köy."

Raiden düşüncelere dalmıştı
"Bana saldırı olmadı, köye saldırı olmadı ama hem beni hem de Nadia'yı tetikte tuttular. Bu durumda bizi neyden uzaklaştırdılar...."

Raiden birden ayağa kalmış ve geriye doğru itilen sandalye uçup duvara çarparak parçalanmıştı.
"6 KİŞİNİN PEŞİNDEYDLER."

derken birden Jigme'nin evine kapı açmış ve yerde yatarak kendini döven ve sürekli Ne Diyeceğim Ben? diye sayıklayan Jigmeyle karşılaşmıştı.

Raiden onu umursamadan odaya girmiş anlık çıkan bir öfke bir evi tamamen parçalara ayırmış ve molozların etrafa saçılmasını sağlamıştı.

"Hepsi buraya kadar mıydı? Getirmekle uğraştığım ileride korumalarım olacak kişilerin HEPSİ.... SON BULDUĞUM NADİDE BİR KORUMA EMİLY DE DAHİL HEPSİ.....

ÖLMÜŞ...."

Nadia da çok geçmeden gitmişti Raiden'in bulunduğu yere
"Boğularak öldürülmüşler. Temiz bir şekilde yapmış her kim yapmışsa..."

Raiden arkasını dönmüş
"Onları ailelerine teslim edelim planım tek seferde toz oldu. Artık onların özelliklerinde birilerini bulmak çok zor. Nadia Krallığa dön cenaze hazırlıklarını yap. Onları ben getiririm."

demiş ve Nadia Kara Gül Krallığına dönmüştü.

Raiden tekrar 6 kişiye doğru döndüğünde daha önce gördüğü kişiyi görmüştü. Günlerce onunla savaşmış ve bir kolunu kaybetmesiyle sonuçlanmıştı.
"Beni hatırladın mı Raiden Junketsu? Demek senin adın bu. Ama ne yazık ki bu adı bilmek daha fazla işime yaramayacak." derken Raiden'in kalbine sağladığı ışık hançerini çıkartıyordu.

Raiden şaşkınlıkla
"İmparator Canna...." derken gözleri kararmış ve ağzından çıkan kan sızıntısıyla birlikte yere yığılmıştı.

İmparator Canna
"Haha sonunda büyük bir düşmandan kurtuldum. Artık Ketsueki İmparatorluğunun bir İmparatoru yok. Onun bizzat buraya geleceğini düşünmemiştim. Tahminlerimizin doğru çıkması iyi oldu. Şimdi madem bir İmparator öldü. Ketsueki İmparatorluğunu, Canna İmparatorluğunun sınırlarına katma vakti." derken oradan ayrılmıştı.

****

Nadia Kara Gül Krallığına varmış ve gerekli hazırlıkların planlarını yaparken.
"Efendimin varlığı gittikçe siliniyor. NELER OLUYOR?" derken birden Raiden'in olduğu yere kapı açmış ve Raiden'i yerde kan içinde yatarken bulmuştu.

Nadia yere diz çökmüş ve Efendisinin üzerine elini koymuş ve ışık elementiyle onu iyileştirmeye çalışıyordu ama...
"Efendim siz güçlüsünüz böyle düşemezsiniz daha 22 yaşındasınız daha çok şey görüp güçleneceksiniz..." derken gözünden düşen bir damla yaşı tutamamıştı.

"Şimdi hem Krallık hem de İmparatorluk gitti." derken artık Raiden'in tüm varlığı silinmişti. Nadia da özgür kalmıştı.

"Artık bir efendim yok. Ben iyi bir koruma olamadım. En azından son isteğin olarak krallığını koruyabilirim...."

***

Geçen zaman içinde Nadia Krallığı korumak istese de bunu yapması zor hale gelmişti. Çünkü diğer ejderhalar Nadia'nın bir insanla ilişkisi kalmadığı için yardım etmeyi reddetmişlerdi. Sen artık özgür bir imparatoriçesin demişlerdi.

Nadia bunun üzerine
"Haklısınız ben özgürüm. Yer bizim, gök bizim. Ama insanlar arasında bir yerimiz yok! Benimle onlar arasında Ejderha ve yarı insanların olduğu bir Krallık veya İmparatorluk kurmak ister misiniz? Eğer istemezseniz ben tek gidicem ve ondan kalan son krallığı koruyacağım."

Yeşil bir ejderha
"İmparatoriçe bayağı kararlı eğer ki siz İmparatoriçeyi yalnız bırakırsak size isyan etmiş oluruz. Madem İmparatoriçe bir Krallık istiyor bu durumda biz ejderlerin emriniz üzerinde boynu kıldan incedir." demiş başını yere koymuştu.

Nadia ejder formuna girip kızıl gözleriyle diğer ejderhaları süzdükten sonra
"Başka benimle gelmek isteyen var mı?" sorusunun üzerine bir bir diğer ejderhalar da boyun eğiyordu.

Böylece yüzbinlerce kişilik ejder ordusu insan dünyasına hareket etmeye başladı.

Zaman geçmiş ve Kara Gül Krallığına varmışlardı.
Ejder ordusu bir bulut misali her yerden görülüyordu. Ejderhalar Kara Gül Krallığının etrafını sarmış. Nadiadan ses duyulmuştu.
"Terkedin burayı yarı insanlar. Eğer burada kalırsanız öleceksiniz. Emily Hunter sen burada kalıyorsun." Bu sözlerin üzerine yarı insanların hepsi kaçışmaya başladı ilk kez bu büyükşlükte bir ejder ordusuyla karşılaşıyorlardı. Başka seçenekleri yoktu gitmeleri gerekiyordu. Çok geçmeden tek bir insani varlık kalmamıştı.

Nadia yere inmiş ve İnsan formuna girip ejderhalara zihinsel bir mesaj göndermişti.
"Artık benim bildiğim bu büyüyü hepiniz biliyorsunuz. İnsana dönüşün. Artık burası KARA EJDER KRALLIĞI. İnsana dönüşen ejderler üstünüze bir şeyler giyinmeyi unutmayın."