DOKTOR HANIM (TÖRE) "Tamamlandı"

3.Bölüm

Medyada yağmur var.

Keyifli okumalar 😊
..........

Babasından kurtulunca bir insan mutlu olurmuydu? Ben mutluydum hemde o kadar çok mutluydum ki, sonunda hayallerime kavuşmuştum. Ne olucaktı şimdi peki. Ben babamı umursamadan hayatıma devammı edecektim? Yoksa korku içindemi yaşayacaktım? Peki kim sahip çıkacaktı bana tanımadığım ailemmi? Yoksa yine beni döverek büyüten babammı? Kafam o kadar karışıktıki bi yanda hayalim olan doktorluğa kavuşmuştum bir taraftanda babamın beni bulmasından korkuyordum. En iyisi o beni bulana kadar hayatımı yaşamak.

-"Eee Ahsen şimdik napıcaz?"

Eda haklıydı şimdik napıcaktık.

-"Üff sizin gibi salaklar ile niye arkadaşsam ben gelmeden önce bi otel araştırdım oraya gidecez tabikide"

Yağmur havalı şekilde konuşup navigasyondan otelin adresini buldu ve tarif etti. Otelin önüne gelince bavulları alıp indik. Ahmet abi ile vedalaşıp resepsiyona geçtik. İşlemleri halledip hemen odamıza çıktık. Üzerimi değiştirip yemekhaneye karnımızı doyurmaya gittik. Açık büfeden tabakları doldurup bi masaya oturduk. Yan masadan adamın teki bize bakıyordu. Sonunda ağzındaki bakla döküldü.

-"Buralı değilsiniz herhal?"

Adamın sorusuyla ona baktım

-"Biz doktoruz arkadaşımda öğretmen görevimiz için buradayız"

30 35 yaşlarındaki adam biraz düşündü ve konuşmaya başladı.

-"Ben size bir kart vereyim emlakçıdır arkadaşım ona gidin size ev ayarlasın. Buralarda korkmanıza gerek yoktur. Yoldan geçen herkes size sahip çıkar sadece sesinizi duyurun yeter. En ufak bir şeyde yanınızdan geçen kişiden yardım isteyin yeter. Mardin güzel şehirdir insanları güzeldir."

Türkçeyi fazla bilmiyordu sanırım baya ağır bir dil ile konuşuyordu.

-"Size bir şey sorucam ARSLAN diye soy isimli birileri yaşıyormu buralarda?"

Annemin soy adıydı tabi halamdan zar zor öğrenmiştim. Adam tereddüt ile bakmıştı bana.

-"Aşiret ağasıdır Arslanlar tabi KARADEMİR'lerden sonra gelir onlar. Buralarda sözü geçen sadece karademir aşiretidir.

-"saolun"

Demek aşiret ha. Bu konuyu sonradan halletmek için kafama not aldım. Yemeklerimizi yedikten sonra odaya doğru çıktık. Odaya girince incelemeye başladım. Sağ tarafta çift kişilik birde tek kişilik yatak vardı. Karşısı boydan bir cam ve balkonu ile tamamlıyordu. Yatakların yanında dolap ve bi kapı vardı sanırım banyoydu. Kıyafetlerin bir kısmını dolaba yerleştirip yatağa yattım.

-"Saat kaç eda?"

Eda telefona baktı ve bana geri döndü.

-"21:50"

-"Ben yatıyorum sabah kalkar hastahaneye gideriz acilen başlayalım sende okula gidersin eda"

Yağmuru onayladık, ikisi yatınca kendimi balkona attım hemen.  Ah Mardin gece ayrı güzelsin gündüz ayrı. Karanlığın içinde parlayan küçük ışıklar kadar bi umut bıraktın bana. Sesizce yatağıma yatıp gözlerimi kapadım.

..........

Sabah güneşin yüzüme vurması ile uyanmak isterken hayal olmuştu. Çünkü yağmur üzerime atlamış ve nefessiz kalmıştım. Şu anda sinirle üzerimi giyiniyordum. Dar kot giyinip üzerine V yaka bi gömlek geçirdim. Hemen siyah sitilettoyuda giyip uzun saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Eyleynir rumel ve borda bir ruj sürdüm. Kulağıma küpe ve boynumada bi kolye taktım. Kendimi süzüp tam puan verdim.