Kurtulmuştu işte Ahsen sonunda doktor olmuştu. Ama atladığı bir şey vardı onun hikayesi yağmurdan kurtulup doluya tutunmak gibiydi. Babasından kurtulmuş ve asla kimsenin cesaret edip yanına yaklaşmadığı Miran ağaya tutulmuştu. Ne olucaktı sevebilece...
"Halbuki kimsenin sizi üzdüğü yok. Insanlara fazla anlam yüklüyorsunuz olay bu kadar basit..."
Keyifli okumalar 😊 ............
Sabah uyandığımda saat daha 8 idi. Yatağımı toparlayıp bonyoya gittim yüzümü yıkayıp saçıma fön çektim. V yaka kolları uzun diz kapağımın aşağasında biten siyah bir elbise giyip belime kırmızı kemer taktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kırmızı topuklularımıda giyinip eyleynir, rumel ve ruj sürdüm. Kırmızı çantama gerekli eşyalarımı koyup telefonum ile birlikte aşağı indim. Artık ne kadar yavaş hazırlandıysam saat 9'u geçmişti. Mutfaktan yarı uykulu çıkan edaya baktım.
-"zehra hanım kahvaltıya çağırdı gelmiyecekmisin"
-"uykum var siz gidin"
-"sen bilirsin"
Tam yağmura bağıracakken hazır bir şekilde aşağıya indi. Beyaz bir elbise giyinmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-"boşver ahsencim o bu gidişle evde kalır zaten hadi biz gidelim"
-"şey yağmur sanki abartılı olmuş gibi elbisen"
-"yeni aldım güzel demi boş ver abartısını falan hadi gidelim"
Edaya el sallayıp kapıyı açtım ve çıktım, yağmurda çıkıp kapıyı kapattı. Karşıdaki büyük konağın kapısını çaldım. 1 2 dakika sonra 35 40 yaşlarında bir kadın açmıştı kapıyı.
-"buyrun kime baktınız"
-"merhaba zehra han-"
-"ahsen hoşgeldiniz kızım gelin ayşe buyur edesin"
Zehra hanım gülümseyerek merdivenlerden iniyordu. Bizde içeri geçtik yağmur ile. Zehra hanımın elini öpüp sağ tarafta sedirde oturan Mitat ağanın yanına gittim ve onunda elini öptüm. Merdivenden inen Esma abla ve Hiranın yanına doğru ilerledim.
