🌊🌊🌊
Karşımda durmuş bana ne ima ettiğini anlayamadığım bu yaşlı kadının dilinin ve zihninin altında neler saklıydı kim bilir. Söylemek istediği her neyse beni çıkmaza sürükleyeceği aşikardı. Aklımda beliren soru birikintileri vücudumu saran zehirli sarmaşık gibi yapışmış rahatlık vermiyordu bana. Ne zaman kendime güçlü olmam için söz versem kendime yenilip sözümü tutamıyordum, sebebi ise her defasında önüme çıkan bana absürt gelen hayatımla ilgili gerçeklerdi. Sanırsam bu duruma alışmam gerekecekti, ruhumun can çekişerek ettiği çırpınışlarını görmezlikten geliyordu çelimsiz bedenim.
"Doğru dürüst anlatsana, ne söyleyeceksen söyle çıkar ağzındaki gereksiz baklayı" benden önce bıkkınca konuşan Reha'nın çattığı kaşları ortasındaki meydana gelen küçük çukura takıldı gözlerim. Sinirli ve soğuk tavırları yüzünden çatılan kaşları arkasında eminim her kesten sakladığı muazzam bir gülümsemesi vardı. Zihnimde beliren tuhaf düşünceyi kafamın kuytu köşelerinden itekledim. Zira böyle anlamsız düşüncelerle meşgul olmanın ne yeri, ne zamanıydı. Dikkatimi karşımda gözlerini üzerime sabitlemiş şifacıya ve ağzından dökülecek olan zehirli sözcüklere odaklamam gerekiyordu.
"Söyleyeceklerim ona inandırıcı gelmeye bilir genç adam" dedi yaşlı sesiyle. Evet yanılmıyordu bir ay önceki yaşantımla şuan ki durumum arasında kesinlikle akıl alınmaz boyutta bir fark vardı. Benim açımdan tüyler ürperici. Aldığım nefeslerim sanki boğazımda düğümlenmiş gibi his veriyordu bana, gözlerimi sımsıkı kapayıp açtım iki dudağım arasına toplanan soru işaretlerinin dışa vurulması gerekiyordu çünkü.
"Aslında haklısın dışarıda bir an peşimizi bırakmayan bir kurt bana ne kadar inandırıcı gelmeli, eminim gerisi de var değil mi?"
"Senin varlığından emin oldu artık peşini istesen bile bırakmaz senin"
"N-ne demek oluyor b-bu?" Diye kekeledim öylece, söyleyeceği her neyse şimdiden fazla geriyordu beni. Belki biraz endişe korku da eşlik ediyordu.
"O kurt seni korumak adına her an peşinde olacak, sana zarar vermek isteyen her kim olursa buna izin vermeyecek"
"Neden peki, bu anlattığın nasıl inandırıcı gelsin ki bana Eva söyler misin? Ne diye koruyor beni" Reha bakışlarını üzerimde sabit tutmuş benden gelen tepkileri izliyordu sessizce, şaşırmış olsa da pek belli etmiyorcasına bakıyordu.
Dış kapının sesli gıcırdaması ile açılan kapıdan Aykut abi girdi içeri. Düşen yüzü ile birlikte bize doğru adımlayarak bakışlarını Eva'nın üzerinde sabitlemişti.
"Nasılsınız çocuklar" dedi gözleri hala Eva'ya sabitli, bakışların altında ise kızgınlık saklıydı. "Bence eve dönseniz iyi olacak, Pamir'in adamlarından bir kaçını bu istikamette dolanırken gördüm" bakışları bize kaydı sonra.
"Biz bir şey konuşuyorduk ama Eva bir şeyler anlatıyordu"
"Bak Eftalya dışarıdaki adamlar, senin varlığından bihaber bulunca canına kast edecek olan dayının adamları, her ne konuşacaksanız bile emin ol senin canından değerli olamaz şuan"
Nasıl başa çıkacaktım bunca şeyle emin değildim, neye tutunarak çabalayacaktım bilmiyordum. Uzamış tırnaklarımı nasıl sıktığımın farkında olamadan ellerime baktığım da yarım ay şeklini almış hafif morarma ile karşılaşmıştım. Morarmış olan yerler hafif kaşınıyordu aldırmadan ellerimi kotumun üzerine sürttüm.
"Eva her ne anlattıysa şuanda zamanı değil, ben vakti geldiğinde sana her şeyi izah edeceğim merak etme."
"A-ama.." Reha Aykut abiye bakarak kafasını salladı ağır ağır, ne dönüyordu burada anlamıyordum, benden bir şey sakladıklarını seziyordum nedense. Ve ben kahrolası sezgilerimde hiç yanılmazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eftalya
FantasyHiç bir şey basit değildi, yalan dolan içerisinde büyütülmüş gerçek kimliği gizletilmişti. O taşıdığı kanın yüceliğinden, sahip olduğu güç ve iktidarın farkındalığı olmadan yaşıyordu hayatını. Ve gün gelir hiç bir yalan olduğu gibi kalmaz gerçekler...