Konuşması, bir yorum yapması bekleniyor muydu ondan? En azından aklındaki soruları dile getirmeliydi. İnkar edebilirdi gecikmeli olarak. "Neden kolyeyi Duygu'nun çaldığını düşüneyim ki? O nereden çıktı?"
"Hülya'nın salaklığından çıktı. Bana sürekli boşanıp boşanmayacağınızı, aranızı soruyordu son bir haftadır, düğün için bana yardım ederken güya. Tabii bazı şeyleri yanlışlıkla ağzından kaçırmayı ihmal etmedi. Az önceye kadar emin değildim; ama annemin ısrarlı soruları her şeyi netleştirdi."
"Neyi netleştirdi? Sahte bile olsa karıma hırsız dedin, farkında mısın?"
"Yapma Burak. Sen ona deliler gibi âşıksın. Bana sahte olduğunuzu anlattın. Hikâyesi farklıymış sadece. Borcu olan bir arkadaşın ve onun da sana verecek kuzeni yok, değil mi?" Evet, hikâyesi çok farklı ve sen bu konuda ne biliyorsun? Neyi açık ettiğini, ne kadarını daha açık edebileceğini kafasında hesap ederken hiç olmadığı kadar gerilmişti Burak. Ve... Hülya ne biliyordu da Merve'ye farklı hikâyelerin bahsini açabiliyordu? Merve'ye Hülya'ya ne anlattıysa bir kelimesini değiştirmeden aynen aktarmıştı. "Hülya ne alaka?"
"Hülya Duygu'nun profesyonel bir hırsız olduğunu söyledi bana. O gün villada sizi duymuş. Sen vuruldun mu?" Gözlerini kapattı Burak. Deprem gibi doğal bir afetten değil Hülya gibi doğal olmayan bir tanesinden başı dönüyordu. Ayakta olsa düşer, oh ne güzel kafasını kırardı; ama şimdi sarsıntının geçmesini beklemekten başka yapabileceği bir şey yoktu. Hülya aylardır onu kandırmış, yetmemiş Duygu'ya tuzak mı kurmuştu? "Burak bana bak. Duygu geçmişte neydi ya da şu an kim, bana lazım olan bu değil. Sana lazım olanın bu olmadığı gibi... Kolye bence Hülya'da..."
"Ne diyorsun sen ya? Vurulmadım. Bu bir şakaysa hiç komik değil. Duygu hırsız falan değil. Ne amaçla bunu söylüyorsun bilmiyorum, ancak dedem ve villa işin içindeyse silerim seni."
"Bana güvenebileceğini o video konuşmasında söylemiştim abi. Amacım Duygu'ya yüklenmemen artık. Öyle mutsuz ki, içim acıyor. Yeni yıl gecesi bir adam almaya geldi onu. Gördüm."
Burak daha fazla üstü kapalı ima kaldıramayacağını net bir şekilde anlatabilmek için sesini yükseltince Merve olayları en baştan, kendisinin bildiği başından anlatmaya başladı. Annesinin de işin içinde olabileceğini söyledi ve düğün geçene kadar bildiklerini onun hatırı için unutmasını rica etti. Burak, salona dönüp yaşına bile bakmadan vurabilirdi yengesine. Bunun ricası mı olurdu? İçinden saymaya başladı. Duygu mezar hırsızı değildi.
"Bir gün istiyorum senden abi. Lütfen, yarın geçsin. Pazartesi olsun, ben yurt dışında olacağım ve sen ne istersen onu yap." Kafasını güç bela salladı. Merve için bir gün dayanabilirdi. Yirmi dört saat en az sekiz saat uyusa çarçabuk geçip giderdi. Eve geçtiğinde Duygu'yu aramak istedi; ama sabaha karşı üçte arayıp ne diyecekti? Evi dolaştı. Duygu'suz evin bir anlamı olmadığı gibi giden zillilerle birlikte hepten yalnızdı. Düşünmekten uyuyamadı ve televizyonu açmak istedi. Bir türlü bulamadığı kumanda için çekmeceleri kurcalamaya başladığında bir şok daha yaşadı. Çöktü kaldı televizyon ünitesinin önünde. Beş aydır harçlık niyetine bıraktığı paralarla doluydu bir tanesi. Saysa sayamazdı. Öyle çoklardı ki, günlük iki yüz lirasına tenezzül etmeyen kadını suçladığı şeyin büyüklüğüyle sarsıldı bir kez daha.
Ailesini kaybettiğinden beri bu denli yıkılmamıştı. Duygu'yu da kaybedemezdi. O zaman ona ikinci şansını veren Cihan, üçüncüyü layık görür müydü ki? Yarın ilk iş Cihan'ın evine gidecek ve karısını alacaktı. Bir daha ömrünce elini bırakmayacaktı. Bunun heyecanıyla uyudu ve uyandı, ancak her ne kadar dediğini yapmak istese de şehir dışından gelen akraba taşımacılığı işi başa düştü ve sadece salona beraber girmek istediğini söylemek için arayabildi onu. "Cihan'da olursun sanırım, birlikte geçelim mi salona?"
![](https://img.wattpad.com/cover/181718217-288-k271310.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbimi Geri Verir misin? (RAFLARDA ❤)
General FictionSoymak için girdiği evde Duygu'yu beklemediği bir sürpriz karşıladı. Elinde gösterdiği telefonda yazılı numara 155 olan ev sahibinin başparmağı arama tuşunda, ateş eden gözleri kadındaydı. Yapması gereken seçim basitti. Ya yıllar boyu sürecek hapish...