3. BÖLÜM

6.5K 567 369
                                    

⭐⭐⭐

Hülya'nın Burak'ın son cümlesinden sonra aniden yatakta doğrulmasıyla bu gece uyku namına bir şeyin göze girmeyeceğini kestirmek zor olmadı. Neticede güzel giden bir birlikteliğin evlilik sürecine girmesi beklenirken Burak, kız arkadaşına başkasıyla evleneceğini söylüyordu.

"Anlamadım, sen benden ayrılıyor musun?"

Buyur buradan yak!

"Hayır tatlım, ne alakası var? Yalnız... Off! Dedem kız arkadaşımı tanımak istiyor ve nasıl desem, seni tanıyor. Elini öpmemişsin bile."

"Ne diye elini öpmem gerekiyor ki? Bu sahte evlilikleri yapma zorunluluğu ne Allah aşkına?"

Bunu Hülya'ya nasıl anlatacaktı? Anlatsa anlar mıydı? Kendisi daha kafasını kurcalayan bu meseleyi bir yerlere oturtamamış, öyle ayakta, sallantıda yaşıyordu onunla bir aydır.

"Dedem istedi bekar torunlarından. Kimin sevgilisi varsa gelip elimi öpsün, ben karar vereceğim iyi mi kötü mü, dedi."

Hülya bu saçmalığı zaten Merve'den biliyordu. Anlamıyordu sadece.

"Bak sen. Neden? Mirasından mı men edecek seni? Paraya ihtiyacın mı var Burak?"

"Tabii ki yok. Konu miras ve para değil. Hülya bu yaşına kadar ilk kez bir şey istedi dedem benden, ayrıca annemin, babamın göremediğini onun görmesini istiyorum. Anla beni."

"Dedenin göreceği tek evlilik sahte olsun mu istiyorsun, neden, çünkü bedenimde dövmelerim, hızmalarım var, bu yüzden mi?"

Kendine çekti kızı. Kahretsin ki, çok haklıydı. Dövmeleri olması yeterli değildi bu evliliğin olmaması için. Burak da Hülya'yla evlenmek isterdi. Yirmi yaşından beri hayatındaydı Hülya. İlk gördüğünde etkilenmişti. Üç yıl önce çıkmaya başladıklarında ilk halinden bariz farkları olsa da, Burak yedi yıla yayılan bu değişimi kanıksamakta zorlanmamıştı.

"Tek neden dövmelerin değil Hülya. Ağlama, bak bana. Seni seviyorum; ama sen evlenmek istiyor musun?"

Hülya bu soruyu hiç beklemiyordu. Evlilik çok uzaktı ona. Burak bunun lafını hiç etmediği için belki de üç yıldır birlikteydi onunla. Resmiyet ona göre değildi. Sorumluluk bir o kadar uzaktı ondan. Evlenmelik kız tipinde olmamıştı ve evlilik adamı gibi gelmemişti hiç Burak ona.

"Ne evliliği Burak? Evlenmeden ölene dek yaşarım seninle dedim daha beş dakika önce."

Kabul etse dedesine Hülya'yı belki de sevdirecek bir yol arayışına girerdi.

"Bundan bahsediyorum ben de Hülya. Evlenmek bile istemiyorsun benimle sen. Tam bu yüzden anlaşmalı, sahte bir evlilik yapmam lazım."

"Bunlar nasıl kafalar ya? Biz sevgiliyiz; ama sen başkasıyla evleneceksin. Kim bu kadın?"

Kimdi bu kadın? O da bunu merak ediyordu. Tanımıyordu, tanısa bile, şartlarını, koşulsuz kabul etmesini sağlayacak öyle bir ikna yeteneği onda var mıydı, emin değildi.

"Bilmiyorum. Önce denk gelmem lazım."

"Burak komik olma. Sen evliyken bize ne olacak?"

Kalbimi Geri Verir misin? (RAFLARDA ❤)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin