180519
310121
Park Jimin'e göre hayatı berbattı. Ve annesini kaybetmesi ile hayata tutunması için bir sebep kalmamıştı.
Şans eseri geldikleri kasabada hayatları bütünüyle değişti.
Jeon için ise hayat motorlar, kadınlar ve içkiden ibaretti. Tabi bu J...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sevgili
"Yaran oldukça derin Jungkook. Buna dikiş atılması gerekiyor sadece sarmakla olmaz."
Yoongi hyung elindeki sargıyı kanama dursun diye sıkı sıkı sarmıştı ama her bez kırmızıya bürünerek kullanılmayacak hale geliyordu.
"Hastahaneye gidemem. Sen dikiş atamaz mısın?" derken benim gözümün içine bakıyordu. Yoongi hyung istemesede onaylayarak arka odadaki ilkyardım çantasını almaya gitti. Jungkook bu sırada gözlerini hala üzerimden çekmemişti.
"Biraz yanıma yaklaşsana çok uzağımdasın." dediğinde tam tersine sandalyeyi ondan uzak olan tarafa doğru çektim.
Arsız halleri sinirlerimi bozuyordu. Utanmaz adam. Sevgilisi var ama benimle fingirdeşmekten de uzak durmuyordu.
"Jimin?" dediğinde inatla onu görmezden geliyordum.
"Jimin, Hoseok seni arkada bekliyor, pratiğe devam etmeniz gerekiyormuş."
Yoongi hyung kurtarıcım olunca aklıma eve gidince onu öpmeyi kazıdım. Jungkook'a bakmadan arka tarafa geçtim.
"Jimin hadi hemen pratik yapalım. Akşam çocuklarla içmeye gidiyoruz onun için erken çıkmamız lazım ve asla itiraz etmiyorsun çünkü sende geleceksin!" diyerek ısınmaya başlamıştı. Vereceğim cevabı ağzıma tıkamıştı resmen.
En son onlarla dışarı çıktığımda kendimi Jungkook'un yatağında bulmuştum. Aklıma gelen anıları uzaklaştırıp dikkatimi ısınma hareketlerine verdim.
"O hareketi öyle yapamazsın Jimin ayağını arkaya doğru biraz daha esnet." Hobie hyung hareketimi düzeltmek için yanıma geldiğinde dizimden tutup bacağımı arkaya doğru esnetiyordu. Kaslarımdaki sancı gözlerimi yaşartmaya başlamıştı. Dilimden dökülen inlemeleri bir başkası duysa kesinlikle yanlış anlayabilirdi.
"Hyung. Ahh..."
"Ne yapıyorsunuz burada!"
Kapıdan gelen yüksek ses ile Hoseok hyung elini bacağımdan çekmiş benim kalkmama yardım etmeye çalışıyordu.
"Jimin esniyordu Jeon. Senin burada ne işin var?" diyerek Jungkook'un yanına ilerleyip omzundaki yaraya bakmaya çalıştı. "İyiyim ben. Yoongi dikiş attı, zorlamadığım sürece sorun yok."
Sert çıkan sesi tüylerimi diken diken etmişti. Hoseok hyung ve beni o durumda görmesi kesinlikle aklında farklı senaryolar oluşturmasına sebep olmuştu. Ama Jungkook'un bana karışmaya hakkı yoktu.
"Jimin'le yalnız konuşmak istiyorum." diyerek açık bir şekilde Hobie hyunga gitmesini ifade etmişti. Hoseok hyung ise bana attığı ne oluyor ifadeli bakışından sonra acele etmeden odadan çıktı.
