180519
310121
Park Jimin'e göre hayatı berbattı. Ve annesini kaybetmesi ile hayata tutunması için bir sebep kalmamıştı.
Şans eseri geldikleri kasabada hayatları bütünüyle değişti.
Jeon için ise hayat motorlar, kadınlar ve içkiden ibaretti. Tabi bu J...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evlilik
"Beğendin mi?"
"Deli misin? Tabi ki beğendim, her şey harika olmuş Kook."
Arkamdaki yerini alıp bana sarıldığında birlikte yeni evimizin salonuna hayranlıkla bakıyorduk. Her ayrıntıyı kendisi düşünmüş ve ona göre düzenlemişti. Bu hayatımda bana yapılan en büyük ve en güzel sürprizdi. İstemsizce göz yaşlarım yanaklarımdan akmaya başladığında ona belli etmemeye çalışmıştım fakat o çektiğim burnumdan bir şeylerin ters gittiğini anlamış olacak ki beni kendine çevirmişti.
"Hey bir sorun mu var? Yoksa beğenmediğin bir şey mi var bebeğim, üzülme lütfen istediğin her şeyi değiştirebilirsin hatta sen yeniden düzenle olur mu?" diyerek endişelendiği şeyleri sıraladığında bu haline kıkırdayıp onu kendime çektim. Dudaklarımız vakit kaybetmeden birleşince ilk idrak edemese de sonrasında kendini toparlamış ve öpücüğüme beklediği karşılığı vermişti.
"Her şey harika sevgilim." Dudaklarından ayrılıp soluklanabildiğimde onu kendimden bir adım uzaklaştırıp derin bir nefes aldım. "Bu zamana kadar pek sürprizlerle karşılaşmış değilim ayrıca bu çok güzel yani güzel olduğu için ağlıyorum." Söylediklerimi anladıktan sonra gülümseyerek kısaca yanaklarımı öpüp elimden tutarak bahçeye çıkarmıştı.
Aşırı büyük olmasa da ufak ama çok tatlı bir bahçemiz vardı, ağaçlara asılan küçük ışıklar sayesinde her taraf ışıl ışıldı. Yere koyulan minderleri fark etmem geç olsa da Jungkook bir şarap şişesi ve meyve tabağı hazırlamıştı. Bizi bekleyen yere bedenlerimizi attığımızda beklemeden kadehlerimizi doldurmuştu.
"Sonunda her şeyi yoluna soktuk sanırım."
Jungkook üzerindeki yüklerden kurtulduğu için çok güzel bir enerji yaymaya başlamıştı etrafına. Kötü çocuk denilerek korkulan kişinin aksine sürekli tavşan dişlerini göstererek gülen bir tavşan vardı etrafımızda.
Elimizdeki kadehleri birbirine değdirerek "Bize..." demiştik ikimizde aynı anda. Birbirimizden habersizce aynı şeyi söylememiz bizi güldürürken gece boyunca biz susmuştuk ve bizim yerimize aşkımız konuşmuştu.
🌸
"Sonunda be." Taehyung bara giren bizi görünce yumruk yaptığı elini havaya kaldırarak bağırmaya başlamıştı.
"Yine ne saçmalıyorsun Tae." Diyen Jungkook bar tezgahına yaslanarak Yoongi'ye yardım etmeye çalışan Taehyung'a bakışlarını sabitlemişti diğer yandan da bar taburesini olabilecekmiş gibi kendisine doğru çekmeye çalışmıştı. Neyse ki tabure yere sabitliydi. İki günümüzü evimizde geçirmiştik. Dışarı çıkalım diye yalvarsam da o bana daha doymadığını söyleyerek beni engellemişti. Sonunda ise onu dinlemeyerek evden çıktığımda benimle birlikte gelmek zorunda kalmıştı.