스물

6.1K 476 83
                                        

20

Kıskançlık

Min Yoongi ne kadar git desede Jeon kendi eviymiş gibi mutfağa rahatça girmiş ve sevgilisine içini ısıtacak bir çorba hazırlamaya çalışıyordu.

Yoongi için kardeşinin bir sevgilisi olması sorun değildi fakat bu durumu bir yere kadar göz ardı edebilirdi.

Farkında olmadan içinde kıskançlık tohumları büyüyordu. O da istiyordu minik Jimin'in mutlu olmasını ama o her zaman onun minik kardeşi olarak kalmalı ve her ne olursa olsun ilk ona koşmalıydı.

Böyle olmamıştı tabi ki.

Jeon Jungkook hayatlarına girdiğinden beri Jimin'in ilk tercihi o oluyordu. Diğer bir seçenek ise Min Yoongi'nin durduk yere kıskançlık krizlerine giriyor oluşuydu. Aslında o da ne hissettiğini bilmiyordu. Bir bakıma kardeşini sahiplenmişti ama yine de bu durum hiç kimse tarafından hoş karşılanmıyordu.

Seok Jin onu bir köşeye çekerek sert bir dille tavırlarına dikkat etmesini söylerken, Taehyung ise ona daha yumuşak davranmayı tercih ederek tatlı dille uyarmıştı.

Jimin ise şu anda ne düşünmesi gerektiğini bilmiyordu. Jeon onun için hayatında vazgeçilmez bir hale bürünmüştü. Kolay kolay çıkarmaya da niyeti yoktu.

Aşkı ilk defa iliklerine kadar hissediyordu ama aksilikler her zaman kapılarındaydı. Sadece gelmesini bekliyordu Jimin çünkü vir sorunla karşılaşacaklarına emindi.

Fakat Jeon Jungkook inatçı bir adamdı. Ve Jimin'i üzmemeye yemin etmiş gibiydi. Sorunları elbette olacaktı. Yine de bu sorunları en iyi şekilde uzaklaştıracağından emindi.

"Sevgilim hadi yemek vakti, sonra da birlikte uyuruz."

Jungkook minik sevgilisini belinden destekleyerek kaldırmış, eline aldığı kaşıkla ona çorbasını içirmeye çalışıyordu.

"Jungkook ben içebilirim."

Jungkook dudağındaki patlak yüzünden konuşurken zorlanan sevgilisine bakıp iç geçirdi. Asla uslanmayacaktı...

"Bunu bana konuşurken acı çeken Jimin mi söylüyor?"

Jimin ne demek istediğini anladığı halde "Acı çekmiyorum ben!" diyerek sevgilisini yalancı çıkarmaya çalışıyordu.

Jin hyung televizyonu kapatarak tehditkar bir şekilde parmağını Jimin'e doğru salladı. "Sen daha yeni hastaneden çıktın. Sadece sus ve yemeğini ye."

Çok geçmeden hedefi Jungkook olurken "Ve sende Jimin'e bebek muamelesi yapmaktan vazgeç!" diyerek mutfağa doğru ilerlemişti.

Bu ani çıkış karşısında iki sevgili susarak durumu kabullenmişlerdi. Kapı zili çaldığında Jimin çorbasını bitirmiş, Jungkook ise kapıyı açmak için ayaklanmıştı.

Jin eline aldığı cips paketi ile Jimin'in ayak ucuna otururken bir cipsi Jimin'in ağzına tıkıştırmaktan geri kalmamıştı.

"Jiminie sence de abin ve Tae'nin sürekli ortadan kaybolması şüpheli değil mi?"

Jimin tek kaşını kaldırarak yaşadıkları şeyleri gözden geçirmeye çalıştı. Gerçektende Min Yoongi böyle bir durumda asla Jimin'i yalnız bırakmazdı. Hele evde Jeon Jungkook varken asla böyle bir teşebbüste bulunmazdı.

"Hyung bilmiyorum, ortada bize söylemedikleri bir şey olduğu kesin."

Salona giren bedenle Jin'in ağzı açık kalmıştı. Namjoon yeni boyattığı sarı ve uzamış saçlarıyla oldukça seksi görünüyordu. Ve ne yazıkki Jin'in sarı saça zaafı vardı. Yine de bu durum Namjoon'a onu sevdiğini söylettirecek vaziyette değildi.

Believer,  jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin