34
Sırlar
"Önce yemek yiyelim." Diyerek mutfağa ilerlediğinde peşinden adımladım.
"Nedense şu an konuşmadan kaçıyormuşsun gibi hissediyorum." Dedim.
Eline aldığı tencereye su doldururken bana kaçamak bir bakış attı. Evet kesinlikle kaçıyordu.
"Kaçmıyorum sadece yemek yediğinden emin olmaya çalışıyorum. Hem sen gidip yatsana niye ayaktasın."
Zıplayarak bedenimi tezgaha oturtup ona baktım. "Bence yemeği hazırlarken anlatmaya başlayabilirsin."
Derin bir nefes alarak çekmeceden ramenleri çıkardı. Her ne anlatacaksa hoşuma gitmeyeceği kesindi ama yine de bilmek istiyordum. Onu tam anlamı ile öğrenmek şu an için ilk önceliğimdi. Düşüncelerimi telefonunun sesi kesmişti, cebindeki telefonu çıkarıp kulağına koyduğunda evin içinde duyulabilen ses Yoongi hyung'a aitti.
Konuşma işini tamamen ona bırakarak yerime sindim. Öfkeli bir Yoongi ile ancak Jungkook baş edebilirdi.
"Yanımda."
Paketleri açarken ara sıra bana bakıyor ve Yoongi hyungu dinliyordu. Aslında pek dinlediğini söyleyemezdim. Yoongi hyung'un her bağırmasında telefonu kulağından uzaklaştırıyor sonrasında da gelişi güzel cevaplar veriyordu.
"Jimin benim yanımda ve gayet keyfi yerinde Yoongi. Şimdi müsaade edersen sevgilimin karnını doyuracağım."
Telefonu kapatmaya yeltenecekken Yoongi'nin söylediği ile duraklayıp telefonu bana uzatmıştı.
Yaşadığım huzursuzluk sesime yansımış ve korkarak "Hyung?" demiştim.Bağırmasını beklerken o bana kısaca "İyi misin?" diye sormuştu.
"İyiyim hyung biz yakında gelmeye çalışacağız merak etme."
Derince verdiği nefes telefonda cızırtılara sebep olurken "Jimin artık sana ne yapman gerektiğini söylemekten yoruldum. Üzülmeyeceğin şeyler yapmaya çalış." Diyerek telefonu suratıma kapatmıştı.
Harika. Şimdi bir de döndüğümde kalbini almam gereken birisi vardı. Daha yeni yeni düzelmişken her zamanki gibi Jungkook yüzünden aramız açılmıştı. Kai ve Taemin'e haber vermem gerektiğini düşünerek Jungkook'a haber verme gereği duymadan numarayı tuşladım. Jungkook ne yaptığımı fark etmiş ama ses çıkarmamıştı.
"Alo?"
"Kai benim Jimin."
"Aman tanrım Taemin bak Jimin arıyor." Diyerek bağırmıştı. Bu haline gülümseyerek "Beni merak etmeyin diye aradım. Bir süre gelemeyeceğim siz beni orada beklemek yerine Yoongi hyung'un yanına geri dönün tamam mı?"
"Hey bir saniye önce sen iyi misin onu söyle?" diyerek söze atılmıştı Taemin.
İlk geldikleri günden beri doğru düzgün onları görememiştim. Üstelik uzun bir yola çıkmalarını sağlayıp yanlarında olmam gereken yerde Jungkook ile tatil yapıyordum. Oldukça kötü bir arkadaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Believer, jikook
Fanfic180519 310121 Park Jimin'e göre hayatı berbattı. Ve annesini kaybetmesi ile hayata tutunması için bir sebep kalmamıştı. Şans eseri geldikleri kasabada hayatları bütünüyle değişti. Jeon için ise hayat motorlar, kadınlar ve içkiden ibaretti. Tabi bu J...