180519
310121
Park Jimin'e göre hayatı berbattı. Ve annesini kaybetmesi ile hayata tutunması için bir sebep kalmamıştı.
Şans eseri geldikleri kasabada hayatları bütünüyle değişti.
Jeon için ise hayat motorlar, kadınlar ve içkiden ibaretti. Tabi bu J...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Özledim
Bir an ayaklarım yerdeyken sonra bir baktım Jungkook'un kollarmdayım, bacaklarım beline dolanmış, ellerim saçlarında öpüşüyorduk. İçimde büyüyüp duran hissi tarif edemiyordum. O ve ben. Sonunda her şeyi açıklığa kavuşturmuş bir vaziyette birbirimizi ısırıp, dudaklarımızı yalıyorduk. Nihayet mutlu bir şekilde birbirimizin tadını ve verdiği hazzı doya doya alıyorduk.
"Siktir," dedi Jungkook, sözcük ağzımın içinde titreşirken inlemekten başka bir şey yapamıyordum. Dudaklarımdan ayrıldığı için şikayet etmek isterken o çoktan boynum ile ilgilenmeye başlamıştı. Beni vahşi bir şekilde yatağa fırlatmasına hazırlıksız yakalanmıştım.
Gözlerimi devirerek Jungkook'a baktım. "Bu kadar sert olman gerekli mi?"
"Soyun," dedi sertçe ve aceleci parmaklarla gömleğinin düğmelerini çözdü.
Genel olarak tshirt giyen birisiydi fakat gömleğin içindeki görüntüsü bile ağzımın sulanmasına yetiyordu. Dudaklarımı yalayarak ona baktığımda gözbebekleri koyulaşmış bir şekilde üzerime eğildi.
"Sert olmamı sevdiğini sanıyordum?"
Dudakları dudaklarımı teğet geçerken sanki beni çileden çıkarmak istermiş gibi hareket etmesini anlayabiliyordum. Jeon Jungkook benimle oynamaya bayılıyordu.
"Bilmem öyle miymiş?"
Gözlerimin üzerine bıraktığı öpücükler yumuşamamı sağlarken ona kafa tuttuğumu çoktan unutmuştum.
"Bebeğim sen böyle hep konuşacak mısın? Yoksa icraata geçelim mi?"
"Jungkook gerçekten... yani tam anlamıyla bir odunsun! Git elinle seviş ahmak!"
Romantik olup iki üç güzel bir şeyler söylemesini beklerken o tam anlamıyla bir kalas gibi davranıyordu. Arkamı ona dönerek yatıp yorganı üzerime çektiğimde ne olduğunu idrak edememiş olacak ki bir süre bekledi.
"Ah hadi ama! Beni bu durumda bırakamazsın."
Yorganı üzerimden çekip beni fazla bir güç uygulamadan kolayca kendine döndürdü.
"Pekala ilgi istiyorsun anlaşılan."
"Sadece uyumak istiyorum."
Ellerimi göğsüne koyup ittirsem bile yerinden bir milim kaymamıştı.
"Ne! Hayatta olmaz. Ben seni ne kadar zamandır bekliyorum biliyor musun? Şimdi bu anı bozmana izin veremem bebeğim."
"Jungkook beni sırf kendini tatmin etmek için beklediğinden mi bahsettin sen az önce?"
