180519
310121
Park Jimin'e göre hayatı berbattı. Ve annesini kaybetmesi ile hayata tutunması için bir sebep kalmamıştı.
Şans eseri geldikleri kasabada hayatları bütünüyle değişti.
Jeon için ise hayat motorlar, kadınlar ve içkiden ibaretti. Tabi bu J...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sen benimsin, ben de senin
Bilincim yavaş yavaş kendine gelirken gözlerimi açar açmaz karnımın üzerindeki ağırlığı ve normalin çok üzerindeki vücut ısımı fark ettim. Beni uyandıran şey bu sıcaklık ile alakalıydı.
Gözlerimin zar zor açıldığından uyanmak için fazla erken bir saat olduğunu ve tekrar uykuya dalmam gerektiğinin farkına varıyordum. Karnımın üzerinde beni rahatsız etmeyen ama varlığı kendini çokça belli eden ağırlık ile şişmiş gözlerimi üzerimdeki çıplak göğüse diktim. Bulunduğum anın gerçekliği ve gece yaşadığımız şeyler aklıma geldikçe kendimi yatağa gömmek istiyordum.
Siyah saçları karmaşık bir hal almış olan sevgilim ağzı açık bir şekilde beni sarmalamış olarak karnımın üzerinde yatıyordu.
Bu haline gülümsediğimde ellerim istemsizce saçlarına dalmıştı. Yavaşça okşarken o mırıldanarak burnunu çıplak karnıma sürttü. Huylandığını anlamıştım.
Hava hala karanlıktı fakat güneş çok geçmeden kendini belli edecek gibiydi. Boğazımın kuruluğu ve alt tarafımdaki ağrı yüzünden Jungkook'u dürttüm.
"Jungkook, uyan sevgilim."
Karnıma sürttüğü yüzünü kaldırıp kısık gözlerle bana baktı. "Bir sorun mu var?"
"Susadım."
"Biraz daha dayan sabah içersin." Diyerek uyumaya devam etmesi ile şaşkın ifadem ile ona baktım. Odun derken çok haklı olduğum gerçeği ile acıyan bölgemi görmezden gelerek onu tekmeleyip yataktan attım. Ne olduğunu anlamadan yere düşünce ağzından kopan çığlık ile bana baktı. Bunu beklemediği belli olurken sevimli olduğunu düşündüğüm ifade ile ona baktım.
"Susadım sevgilim."
"Demek beni yataktan attın?"
Yüzüne sinirli olduğunu düşündüğü bir ifade takınarak tek kaşını havaya kaldırdı.
"Hayır sen uykunda düştün."
"Uykumda mı düştüm?"
Karışan surat ifadesi ile bana bakakaldı. Şu an aşırı eğleniyordum. Emin olamayarak yerinden kalkıp odadan çıktı. Attığım yalana inanmış olması beni hayretler içerisinde bırakmıştı.
Eline aldığı su ile yanıma gelip içtiğimden emin olduktan sonra yanıma geri yattı. Güçlü kolları beni sarmalarken saçlarımın üzerine öpücük kondurup yatış pozisyonuna geçti. Uykum yoktu bu yüzden canım sıkılıyordu. Hareket edemediğim içinde yapacak bir şeyim yoktu. Sıkılmış bir vaziyette sesli nefesler verirken kafasını kaldırıp bana baktı.