0.6

1.2K 98 33
                                    

Charlotte Cardin, dirty dirty

______

"Herkes sözleşmiş gibi hiçbir şey vermiyor." Diye söylendi ceketini çıkarıp portmantoya asarken. Ayakkabılarını çıkardı ve koridorda ilerleyip salona girdik.

"Ne alaka ya."

"Ben de bunu söylüyorum. Ne alaka?" Kendini büyük koltuğa attığında yanına geçip ona döndüm.

"Daha önce de bildiğin herkese sorduğuna emin misin?"

Gözlerini açıp bana baktı. "O kadar çok kişiye sordum ki bilmediklerim bile içine dahil. Neden böyle oldu anlamıyorum."

"Ben de."

"Sen belki bir ilaç firmasıyla falan anlaşsan?"

Kaşlarım havalandı. "Pardon? Yüksek riskli bir ilacı yoldan geçen birine verir gibi vereceklerini mi sanıyorsun? Hem ne sıfatla anlaşacağım?"

Dudak büktü. "Bilmem. Tıp fakültesi kaçkını?"

"Of. Saçmalama." Diyerek sırtıma yaslandım. "Mantıklı bir şey bulmamız gerek ve sen hiç düşünmüyorsun bile."

"Ne düşünebilirim? İktisat okudum ben?"

Göz devirdim. "Çevrem geniş diye basbas bağırıyordun şimdi ne oldu?"

Bir şey demedi. Kollarını göğsünde toplayıp sırtına yaslanarak kafasını koltuğun arkasına yatırdı. Gözleri kapanmıştı.

Ve hava çoktan kararmış, Paolo saatlerdir dışarıdaydı ve henüz gelmişti. Daha önceleri anlaştığımız kaçak satanları bir bir gezmiş olmalıydı ki herkesin onu geri çevirdiğini söylüyordu. Tuhaftı.

Ben de bu sırada Lucas'a yemeğini verdikten sonra ilaçlarını da vermiştim ve onunla aramızda geçen hava-su muhabbetlerinin ardından tekrar uykuya dalmıştı.

"Başka bir ilaç yok mu kafasına iyi gelecek?" Diye mırıldandı benim de gözlerimin daldığı sırada.

Kendi kendime omuz silktim. "En güçlüsü buydu. Aklındaki uyuşukluğu en iyi bu keser zannediyordum."

"Hafif olanı denesek?"

Omuz silktim yine. O da ofladı. Sonra kolumdaki saate bakıp ayaklandım ve ona veda ederek portmantodan çantamı ve ayakkabılarımı giyerek evi terk ettim.

Asansörden inip apartmandan çıktığım sırada hafif yağan yağmuru fark edebilmiştim. Ceketimin kapüşonunu kafama çekip sokağın başına doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım.

Hayatımın basit olmasını istememin imkanı yoktu. Sanki bütün hatalarım önceden toplanıp beni oluşturmuştu. Tamamen hataydım, hatadan oluşuyordum. Her bir hücremde, kimyasal ya da fiziksel reaksiyonda hata vardı.

Annem ve babam o gece korunmalıydılar.

En başında bu yüzden hataydım ben.

Sokağın başından dönüp binaya yaklaşırken de bunu düşünüyorum. Yoldan geçen insanların ayakkabı tıkırtısı, gülüşmeleri ya da ses tonları beni gerçek dünyanın gerçek acısından kurtaramıyordu. Ilk olarak kafamda başlıyordu. Bir tuşu yoktu ki durdurabileyim. Orada kim varsa beni zehirlemeye devam ediyordu, yaşadığım her an ayaklarıma dolanıyordu. Yürürken aklımdaydı. Uyurken bile. Rüyalarıma kendi hazırladığı zehri döküyordu. Panzehiri yoktu.

Binaya girip koridorda ilerleyerek içeri girdiğimde önce Destini'yi gördüm. Henüz başlamamıştı, masasını düzenliyordu. Birkaç adım daha ilerlediğimde görüş alanıma o girdi.

LolitaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin