ALEXANDRA

1.1K 79 21
                                    

" Sen ne halt ettin?" Nico'ya endişe ile bakıyordum.

Nico umursamıyormuş gibi omuzlarını silkti:" Asıl saygısızlığı onlar yaptı. Atılsam da umurumda bile değil. Tek dertleri kendileri!"

Nico'yu hiç bu kadar sinirli görmemiştim. Haklıydı da, yani...

Okul, melezlere göre bir yer değildi. Biz melezler atılgan ve sabırsızdık. Her an okuldan atılma tehlikesi ile yaşardık.

Çantamı yere attım ve ellerimi belime koydum:" Sinirlerine hâkim olmayı öğrenmelisin Nico. Eğitim şart. Bundan kaçış yok!" Nico bana ani bir hareketle döndü:" Ben bir melezim! O moronlar salak gibi kendi dünyalarında yaşarken biz ölümle yüzleşiyoruz. Ölüm. "

Sustum. Nico tartışmasız haklıydı. Konuyu kapatmata karar verdim ve klübeme doğru yol aldım.

***

Klübeme girince öpüşen bir Annabeth ve Percy görünce, hiç şaşırmadım. Artık alışmıştım.

Çantamı yere attım ve kısa bir duş aldım. En azından stresten arınıyordum. Kıyafetlerimi almaya gittiğimde Percy ve Annabeth yoktu. Böylelikle rahat rahat giyindim.

***

Yine sabah. Ayyyk! Yine okul. IIIIGHAAAGAHAHGKK!

Sınıfa girer girmez donakaldım. Nico yine o çocuğu dövüyordu. Neydi o çocuğun adı? Luke mu? Lucas mı?

Hemen onları ayırdım. İkisi de kanlar içinde idi. Bunlar bıçak mı kullanmıştı ne?

Nico'yu bir kenara çektim:" Ona o ne derse desin, yaklaşma. Sadeec seni sinurlendirmek istiyor. Çünkü o gerizekalı. Şimdi, kendine gel ve dersine odaklan!" Nico sıkıntı ile başını salladı ve çocuğa bir bakış attıktan sonra yerine oturdu.

***

Dersin ortalarına doğru Nico kötü kötü öksürmeye başladı. Yüzü solmuştu. Terlemişti. Gözlerinden yorgunluk çok net bir şekilde anlaşılıyordu. Bir Apollon melezi değildim ancak Nico'nun durumunun kötü olduğunu bilmek için ona ihtiyacım yoktu.

Nico artık dayanamayıp izin bile istemeden kapıya doğru koştu ve sendeledi. Artık duvara tutunuyordu.

Öğretmen ona bir süre baktıktan sonra:" Nico, yanına birisini al ve revire git." Dedi. Anında ona koştum. Koluna girdim ve onu zor da olsa çıkarttım.

Koridorda yürürken birden yere eğildi. Kusacak zannetim ancak acı içinde kivranarak kendisini yere attı. Tüm kasları kasılmıştı. Nöbetçi öğrenciden yardım istedim ancak kaçtı. Umarım revire gitmiştir diye düşündüm ve çaresizlik içinde bekledim.

Nöbetçi öğrenci yanında hemşire ile geldi. Hemşire Nico'yu o halde görünce olduğu yerde kaldı. Bir süre düşüldükten sonra onu taşımamız için bizden yardım istedi. Ben onu kollarından tutarken hemşire de bacaklarından tuttu. Durumumuza bak!

Nöbetçi öğrenci geriledi :" Ebola mı o?" Hemşire hayır masasında kafasını salladı:" Bu başka. Bir virüs değil, ne olduğunu sonra tespit ederim. Hadi laf yapacağına gel de yardım et!"

NICO DI ANGELO FANFICTIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin