ALEXANDRA

1K 79 35
                                    

Yemeğe indiğimde tuhaf bir manzara ile karşılaştım. Nico bir kızla keyif ile konuşuyordu. Kimdi o kız?

Yanlarına gittim. "Selam." Dedim Nico'ya. Sonra da kıza döndüm. Kızın neredeyse Nico'nunki kadar koyu kahverengi gözleri ve yine Nico'nunkisiler gibi uzun dağınık siyah saçları vardı. Küçük burnu ve çıkık elmacık kemikleri dikkat çekiyordu.

"Ben Alexandra. Poseison kızı. " dedim elimi ona uzatarak. Arkadaşça bir gülümsemeyi de ihmal etmedim.

Kız bana uyum sağladı:" Reyna Avila Ramirez-Arrelano. Yeni Roma'nın praetoru."

Nico ensesini kaşıdı:" Hadi öyleyse, yemeye başlayalım! " dedi ve yemeye başladık.

Tabii ki abim Percy ile oturdum.

Uzun süre konuşmadık. Sonra sessizliği bozan ben oldum:" Romalılar çok disiplinli." Percy kafasını kaldırdı ve hafifçe gülümsedi. " Evet, evet öyle..." Ben de gülümsedim.

Çatalımı bıraktım ve bir süre yemeğime baktım. Pirzola. Mmmm.

Sonra Percy'ye tekrar döndüm. Abimle etkileşimimi arttırmak istiyordum": Nico benim kuzenim mi oluyor?" Percy sanki aklına eski bir şey gelmiş gibi hafifçe gülümsedi yine:" Bunu ben de sormuştum. Yani, bir bakıma. Ama aslında sayılmaz. Sayılsaydı... Hepimiz akraba olurduk. Yani düşün, Annabeth Zeus'un kızı, Zeus da benim amcam. Yani..." İrkildi. Güldüm. " Peki, anladım sanırım. " dedim. Percy hala sırıtarak yemek yiyordu. Kafasını ah şu hayat dermişçesine iki yana salladı ve ağzına mavi kreplerini tıkıştırdı.

***

Yenekten sonra, kısa bir duş aldım. Tam giyinecekken kapıyı birisi tıklattı. " Kimsin" diye seslendim. "Öcü." Dedi. Nico.

Ellerimi belime koydum:" Üzgünüm, öcülerin poposu tekmelenmeden buraya giremez. Girse de çıkamaz. " dedim. " Peki o zaman..." dedi Nico ve bir puf sesi duydum.

Birden dibimde belirdi. Aynı anda sıçradım ve çığlık attım. " Ne yapıyorsun? İzinsiz giremezsin! Git klübemden!" Dedim bornozumun yakasını kapatarak.

Nico omuz silkmekle yetindi:" Ödevi anlamadım. Yardım et." Dedi tırnakları ile oynarken. Gözlerimi devirdim.

" İstersen bir giyineyim, sonra gel." Dedim. Nico yine bir puf sesi ile kayboldu.

***

Giyinir giyinmez Nico'yu bulmak üzere klübeden dışarı çıktım. Nico klübenin kapısının önünde bekliyordu beni. İçeri girdi ve yatağıma oturduk.

" Türevler. Onlar ne?" Diye sordu. Ona baktım:" Nico sen kaç senedir okula gitmiyordun?" Nico yine her zamanki gibi ensesini kaşıdı:" Sanırım beş..."

Ayağa ani bir hareketle kalktım:" NE!? Nico sen liseye, hatta bırak onu orta okula nasıl geçtin? " dedim. Nico yanıt vermedi. Sadece Tüh... Ops..? Dermişçesine bana baktı. Gözlerimi devirdim.

Evet, bütün gün Nico'ya hızlandırılmış beş senelik eğitim verdim...

NICO DI ANGELO FANFICTIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin