Kolumda bir el hissedince ödüm koptu.
" Alexandra! Uyan!"
Bu Nico'ydu. Yüzümü buruşturdum. " Ne var?" Nico dizlerini üzerine, yatağımın yanına çöktü. " Se bir yere götüreceğim." Diye fısıldadı kulağıma. Ayağa kalktım. " Beş dakikaya kapıdayım."
***
" Yavaş!"
Orman zaten tehlikeli bir yerdi, derinliklerine doğru zehirli çalıların dibinden koşmak ta daha da tehlikeli yapıyordu.
Nico'ya Nereye gidiyoruz? Ne kadar kaldı? diye sormuyordum çünkü Nico bunu sevmezdi.
En sonunda boş bir mezarın önünde durduk. Çığlık attım ve Nico'nun koluna yapıştım. Nico anlayışla karşıladı ve eliyle yüzümü hafifçe okşadı.
Nico mezara bir adım yaklaştı. Gözlerini kapattı ve sağ kolunu öne doğru uzattı. Mezarın üzerinde bir ışık gördüm. Hayır iki. Ya da üç, derken bu ışıklar yüzlerce hapsolmuş lanetli ruhlara dönüştü. Korkuyla bir adım geri attım. Nico arkasını dönüp bana güven verici bir bakış attı ve ceketinden bir paket çıkarttı.
Cidden mi, McDonald's.
Paketi boş mezara atar atmaz mezar bir asit havuzundaymış gibi fokurdamaya başladı. Nico çatlak bir sesle:" Bianca di Angelo." Dedi. Nico'nun ölü ablası.
Bir yüz mezarın üzerinde bekirmeye başladı. Güzel bir yüzdü bu: Kocaman siyah gözleri hilal biçimli kaşlarının altında delici gözüküyordu. Kahverengi çilleri yuvarlak suratının heryerine yayılmıştı. Bu güzel yüzü de simsiyah, dalgalı saçlar çevreliyordu.
Nico'ya baktım. Gözleri dolmuştu.
Bianca Nico'yu süzdükten sonra yüzüne parlak bir gülümseme yayıldı. Elini Nico'nun yanağına bastırdı. " Büyümüşsün." Nico'nun gözünden tek bir yaş süzüldü. Damlanın yanaklarını sıyırışını izledim. En sonunda toprağa düştü damla.
Nico'yu kolundan sıkıca kavradım. Bianca'nın gözleri bana döndü. " Ne kadar da güzelsin. Sen Nico'nun kız arkadaşı olmalısın." Hafifçe gülümsedim ve başımla selam verdim.
Nico öksürdü. " Bianca, seni çağırmamın asıl nedeni, lanetin başlamış olması. " Nico yumruğunu sıktı.
Kaşlarımı çattım. " Hangi lanet?" Nico eliyle alnını kaşıdı. " Alexandra... Şey, ben doğduğumda bana bir lanet yapıldı. Çünkü ölümün oğluyum. Hem de ikinci. Sana dönünce anlatırım, tamam mı? Ama bundan kimseye bahsetme." Başımı salladım.
Nico Bianca'ya döndü. " Kheiron çözümü biliyor, ama... Nasıl yapacağız?" Bianca'nın görüntüsü titredi. " Nico, ne olursa olsun, o çözümü kullanmalıyız. Başka seçenek yok. " Endişelenmeye başlamıştım. " Hangi çözüm?!" Nico derin bir nefes aldı. " Ölüm." Dedi. Bianca'nın gözbebekleri büyüdü, en sonunda da görüntüsü Big Mac menü ile yok oldu.
Nico bana sarıldı. Ağlamaya başladım. Nico'yu terk etmek istemiyordum, o ağlak pembe dizilere dönmek istemiyordum.
Nico geri çekildi ve beni öptü. O kadar uzun süre öpüşmüştük ki, donmaya başlamıştım. Beni ısıtan tek şey Nico'nun dudaklarıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NICO DI ANGELO FANFICTION
FanfictionAlexandra Svetlana Petrov ve Nico di Angelo... Biri içine kapanık ce aşık olmaktan korkuyor, diğeri ise aşkının karşılıksız olduğunu düşünüyor. Bu iki aşık zorlukları aşıp beraber olmayı başabilecek mi? Nico'nun laneti üzerinde iken bu hiç de kolay...