NICO

838 57 8
                                    

Doğum günü hediyem olan yüzüğümle oynanaya başladım. Tıpkı kılıcım gibi o da Styx nehrine batırılıp çıkartılmıştı. Üzerinde altın ve gümüş işlemeler vardı. Bu yüzüğü hiçbir şey kıramazdı.

Yatağımda boş boş oturuyordum. Alexandra'yı yanımda istiyordum. Salak aşk filmlerindeki gibi onunla yıldızları izlemek, ona sarılmak istiyordum sonsuza kadar. Kulağına binlerce kez, Seni seviyorum diye fısıldamak istiyordum. Onun deniz yeşili gözlerini ölene kadar seyretmek, kızıl-kahve saçlarını sürekli okşamak istiyordum. Çünkü o, beni karanlıktan aydınlığa taşıyan bir mucize ışığıydı. Hayatıma açan bir çiçekti. Sonsuza kadar yakamda taşıyacağım bir çiçek...

- Ooo Nico şair mi oldu lan-

Yatağımda doğruldum ve henüz açmamış olduğum hediyeleri açmaya karar verdim.

Nice senelere,

Annabeth ve Percy.

Hediyeyi özenle sarılmış olan hediye paketinden kurtardım ve ne olduğunu görmek için ters çevirdim. Bu, bir kitaptı.

Bilin bakalım kimin kitabı? Michio Kaku. " Sağol Annabeth." Fizikle aram yoktu ki benim!

Kitabı baş ucuma koydum ve elime değen ilk hediyeyi kaptım. Aman ne güzel. Connor ve Travis.

Pembeye takmayı bırakman dileğiyle,

Stoller.

Paketi yırtmaya başladım. Ta ki ortaya iki tane kitap ve bir gotik makyaj seti çıkana kadar.

İlk kitabın adı:" On Adımda İntihar" idi. Gözlerimi devirdim. İkinci kitap ise " İntihar Günlüğüm" idi. Yine gözlerimi devirdim ve kitapları yatağıma fırlattım. Tam o sırada kapıya birisi tıklattı.

Kapıyı açmak için ayağa kalkarken bile sırtım ağrıyordu. Sanki doksan yaşındaydım. A, zaten öyleydim.

Aşexandra ben kapıyı açar açmaz gülümsedi. Ben de ona geri gülümsedim. Güven vermek için. Onu içeriye daver ettim. Hediyelerle dolup taşan yatağıma oturdu ve Stoller'in hediyelerini eline aldı.

" Gotik makyah seti, On Adımda İntihar, İntihar Günlüğüm. Bunlar seni ne sandı?" Omuz silktim ve Alexandra'nın yatağına oturdum.

Pespembe ve fiyonklu bir kutuyu alıp bana uzattı. Yutkundum. Eyvah, Afrodit evladı.

Kutuyu nazikçe açtım ve içindekini çıkarttım. Drew Tanaka. Cidden mi? Kutuda Drew'un bikiniyle kırmızı bir Ferrari'nin üzerinde duruşunu gösteren bir resim vardı. Pembe çerçeve ile çevrelenmişti resim.

İlk önce Aalexandra'ya baktım. " Çüş!" Dedi fotoğrafı kapının önüne bırakarak. Birşey demedim.

Bu sefer bana küçük bir kutu verdi. Üzerine bir not iliştirilmişti.

Nico, bu hediyeyi ilk önce Percy buldu. O da Hazel'a vermişti ve o da bana... Doğum günün kutlu olsun.

Baban

Kaşlarımı havaya kaldırdım. Babam ve hediye almak? Hem de zombi bir şoför değildi.

Kutuyu açınca içimi bir hüzün bastırdı. Mit-Büyü oyun kartları.

Ellerim titreyerek kartları elime aldım. Bianca'nın ölümünden sonra o kartları yaktığımı hatırlıyordum ama Percy...

Alexandra başını omzuma yasladı. Ben de öylece kartlara bakakaldım. " Teşekkürler baba." Dedim yukarı bakarak. Kartları kutuya yavaşça koydum ve kutuyu başucuma koydum. Alexandra'ya bana başka bir hediye vermesi için baktım. Alexandra bu sefer büyük bir kutu verdi. Kutuya üfledi ve tozlar suratıma yapıştı. Alexandra kutuyu bana verdi.

Mutlu yıllar Nico. Seninle Athena Partenos' u taşırken çok fazla şey yaşadık. Beb senin ablan, sen de benim kardeşim oldun adeta. Göreve ve bize hep sadık kaldın, hep en iyisini yapmaya çalıştın ve kendini yüzlerce kez neredeyse bizim için öldürüyordun. Bu hediye anılarımızı ölümsüzleştirmek için. Umarım beğenirsin.

Reyna Avila Ramirez-Arellano

Şaşırmıştım. Reyna ilk defa tam adını kullanmıştı.

Kutuyu açtım ve dediğim tek şey:" Vay." oldu.
BOO SPOILER I AZ MİKTARDA OLABİLİR

Kutuda hologramik şekiller vardı. Bu şekiller Athena Partenos' u taşırken yaşadıklarımızı gösteriyordu. İlkinde Vezüv yanardağına kafa üstü düşmek üzereydik. Sonrakinde ben bir grup kurtla savaşıyordum. Üzerim kan içindeydi. Ondan sonrakinde de Reyna Orion ile savaşıyordu. Bir sonraki kanımın donmasına sebep oldu. Bryce'ı hayalete döndürüşüm...

Ondan sonrakinde de Athena Partenos ile Melez tepesinde duruyorduk. Sonraki görüntü en güzeliydi. Yüzlerce melezin önünde sarılıyorduk neredeyse ağlamıştım o anda. Hatta ağlamıştım.

BOO SPOILER BİTTİ

Alexandra elimi tuttu. " Ne kadar da güzel bir hediye." Sonra da beni öpüp ayağa kalktı. " Yemek borusu çalmış duymamışız. Kurt gibi açım."

NICO DI ANGELO FANFICTIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin