ALEXANDRA

918 69 12
                                    

Akşam yemeğinden sonra kendimi yatağıma attım. Omuzlarım tüm günün yorgunluğundan ağrıyordu, göz kapaklarım ağırlaşıyordu. Üzerimdeki kahverengi ceketi çıkarttım ve sandalyemin üzerine attım.

Amma gündü ama...

Bayrak yakalamaca vardı ve kaybetmiştik. Stoller sağolsun, kendi tuzaklarına düştüler...

Bu düşünce ile kendi kendime gülümsedim. Percy klübeye dalana kadar şapşal şapşal sırıtmaya devam ettim.

Percy girince ayağa fırladım. Endişeli gözüküyordu.

" Sanırım...Onu...Bulduk! " dedi nefes nefese. Sonra da ellerini dizlerinin üzerine koydu. Kaşlarımı çattım. " Kimi?" Percy kafasını kaldırdı. " Nico'yu birkaç ay önce okla vuran kişi."

Gözlerim ardına kadar açıldı. Tabii ya, o kişiyi ne kadar zamandır  araştırmıyorduk!

Üzerimdeki ince kıyfetlere ve soğuk havaya rağmen anında dışarıya fırladım. Kim bunu yapabilirdi ki?

Büyük Ev'e varana kadar koştuk. İçeride toplantı olmalıydı ki ışıklar yanıyordu. Kapıyı tıklatıp içeriye girdik. Biz girince herkes sustu.

Sessizliği ilk bozan, leopar kafası Seymour'ın biraz daha peynirli kraker için kükremesi oldu.

Nico'ya baktım. Kafası karışmış gözüküyordu. Kesinlikle hiç beklemediği birisi yapmıştı bunu ona.

En sonunda Kheiron öksürdü. " Otursanıza." Dedi boş iki sandalyeyi göstererek. Normalde toplantılara benim yerime Percy katılırdı, ancak ben... Bilirsiniz, Nico'ya yakın olduğum için beni de bu seferlik toplantıya getirmişlerdi.

Yavaşça gıcırdayan sandalyeye oturdum. Kheiron öksürdü ve konuşmaya devam etti. " Elimizdeki tüm kanıtlar onu işaret ediyor. Başka birisi olduğunu düşünen var mı?" Kheiron sessizliğin üzerine devam etti. " O zaman," derin bir nefes aldı. " Nico'yu yaralayan kişi Thalia Grace."

Şok içinde ayağa kalktım. " Ne?! Bir hata olmalı. O yapamaz. Hangi kanıtlara dayanarak bunu söylüyorsunuz?" Percy beni oturttu. Nico ise öksürdü. " Ben, onun okunu başka birisi kullandı diye düşünmüştüm. Ancak, Thalia ile baştan bir anlaşmazlığımız vardı. " Yüzünü ekşitti. " O... Değişti." Bir süre sessizlik oldu. " Tüm bunlar bunları onun yaptığını göstermez!" Diye sessizliği bozdum. Kheiron ellerini birbirine kenetledi. " Alexandra, o... İtiraf etti. Kendi suçunu kabul etti." Piper araya girdi. " Kabul etmiş sayılmaz. Söyledikten sonra zafer kazanmışçasına konuştu, sonra da sinsice gülümseyip ortadan kayboldu." Başımı salladım. " Birisi onu ele geçirmiş olmalı. Eidolonlar gibi!" Dedikte sonra isimlerini doğru söylediğimi umdum.

Kheiron tekerlekli sandalyesinin üzerinde doğruldu. " Bu konuyu sonra konuşuruz. " dedi ve toplantı bitmiştir anlamında bir hareket yaptı.

NICO DI ANGELO FANFICTIONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin