Bütün bölümü medyadaki şarkıyı dinleyerek yazdım.
Keyifli Okumalar 🏀
Buraya üçüncü gelişimizdi ve her zaman o benden önce geliyordu. Yine o potanın altındaydı, yine arkası dönüktü.
Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp yanına yaklaştım. Adımlarımı duyduğunda bana döndü. İçimi ısıtan o gülümsemesini takınmıştı, yine. Benim yüzümdeki gülümseme ise zorakiydi. Canımın acıyacağını bile bile, ölüme gelmiştim sanki. Nasıl gülümseyebilirdim ki?..
"Bir paket kuru peçete, çekirdek, kola, bitter çikolatalar emrine amade hanımefendi." dedi karanlığı aydınlatan dişlerini gösterip poşeti kaldırarak.
Bir iki saniye bakıp göz devirdim. Hafife almadığını biliyordum. Rahatlamam için yapıyordu. Benden istediği tepkiyi alamayınca indirdi. "Ama hiç yardımcı olmuyorsun, direk trajedik mi başlayacağız?"
"Çok istiyorsan sen dinlerken çekirdeğini çitleyebilirsin. Ben bir şey yemeyeceğim."
Omuz silkti. "Peki, sen bilirsin."
Onu arkamda bırakıp pota direğine yaslanarak oturdum. Dizlerimi kendime çekip bakışlarımı yerdeki saha çizgilerine sabitledim. O da direğin boş kalan kısmına yanıma geçti. Gözlerim hala çizgileri seyrederken dudaklarımı yaladım ve derin bir nefes aldım.
"Saha çizgilerini görüyor musun Cedi? Çok eskimişler. Kim bilir kaç yıl önce çizdiler bu çizgileri? Sahi, sence çizildiklerinden beri, kaç kişi üzerine basıp geçmiştir? Kaç kişi üzerilerine tükürmüştür? Kaç top, kaç kez sekmiştir üzerinde?"
Cevap vermedi. Dinlemek için buradaydı, cevap vermek zorunda da değildi zaten. Devam ettim.
"Ben o çizgilere çok benziyorum Cedi. Ben de çok yıprandım, eskidim. Tabi sana oturup saatlerce bunlardan bahsetmeyeceğim. Sadece sorduğu cevaplayacağım."
Sırtını direkten ayırıp bana döndü. "Ben hepsini dinlemeye hazırım Derin. İnan benim için hiç sorun değil."
Gözlerine baktım. Neden bu kadar çok dinlemek istiyordu? Dinleyip de ne yapacaktı? Her şey anlatmayla geçmiyordu ki...
"Benim için sorun ama. Ne benim bir kez daha anlatmaya, ne de senin dinlemeye gücün yeter. O yüzden sadece sorduğunu cevaplayacağım."
Başıyla onaylayıp geri yaslandı direğe. Sertçe yutkunup devam ettim.
"Bundan sekiz yıl önce, yaşadığım şeylerden dolayı Amerika'ya gitmek zorunda kaldım. Üniversitem bitene kadar Los Angeles'daydım."
"Amerika dediğime bakma, kolay bir hayat geçirmedim. Dış dünyadan tamamen kopuk bir kızdım. Son yılıma kadar... Bugünlere tırnaklarımla kazıyarak geldim ben Cedi, kimseden destek almadan kendi imkânlarımla. Oraya gittiğimde aklımda tek bir şey vardı; küllerimden doğmak."
"Çalıştım, didindim, kimseyi hayatıma sokmadım. Paraya ihtiyacım vardı. Burada olduğu gibi Amerikada da klüplerde sahne almaya başladım. Ama oradayken her gece çıkardım, kazancım oydu çünkü."
"Devamlı gittiğim kulüplerden birinde bir adamla karşılaştım. Benden hoşlandığını söyledi. Ben tabi ki oralı olmadım. Ama peşimi bırakmadı. Her yerde karşıma çıktı. Beni kazanmak için denemediği şey kalmadı. Bu bir kaç ay sürdü. Bana ilk defa biri bu kadar değer veriyordu Cedi, kandım, inandım."
Son kelimelerimde boğazım düğümlenmişti. Sertçe yutkundum. Ellerini dizlerinin üzerinde birleştirmiş bakışları sürekli bana kayıyor ama başka yöne bakmaya çalışıyordu. Gözlerini kaçırıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/215589934-288-k888500.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WRONG NUMBER | CEDİ OSMAN
Fanfiction"Hiçbir ressam çizemez, gülüşündeki o cenneti." ••• "Nasıl yaptı bunu bilmiyorum ama, sanki onsuz yaşayamazmışım gibi hissediyorum Caner. Ve o buna inanmak istemiyor bile." ••• "O gün bana nasıl sarıldığını hatırlıyorum... Kalbini bütün yaralarımı s...