Geç gelen bir bölüm, üzgün bir ben...
Ve birazdan okurken yüreği burkulacak siz çiçeklerim...Keyifli Okumalar 🏀
."Geldim kardeşim iki dakikaya oradayım."
"Tamam."
Telefonu kapatıp fırlattı koltuğunun diğer bir köşesine. Delirecek gibiydi. Hala içindeki öfkenin ateşi sönmüyordu Cedi'nin. Şu son bir gündür yaşadığı şeyler sanki bir kabus gibiydi.
Gözlerini ovdu, acıyordu. Dün geceden beri tek bir damla uyku girmemişti gözüne. Saatlerce sinir krizi geçirip olanlara sövmekten başka bir şey yapmamıştı. Daha yeni bilinci yerine gelmiş, Furkan'ı çağırmıştı yanına.
Bu olayı kökünden çözmesi gerekiyordu. Derin'i kaybedemezdi, buna dayanamazdı. Gerçi Derin kendisinden çoktan vazgeçmişti ya... Ona da çok kırgındı.
Söyledikleri çok acımasızca ve can yakıcıydı. Onu anlamaya çalışıyordu fakat daha kanıtlayamamışken nasıl bu kadar sert konuşabilmişti? Ona olan sevgisine hiç mi güvenmiyordu? Cedi'nin de kırıldığı nokta buydu. Dinlemeden anlamadan tek kalemde silecek zannetmişti bir an Cedi. 'Ara verelim' demesi, silmesinden de beterdi.
Kapı çaldığında oturduğu yerden hızlıca kalkıp açtı kapıyı. Meyra'nın da gelmesini beklemiyordu. Ona dik dik öldürücü bakışlar atıyordu Meyra. Gözlerini devirdi.
"Sadece seni çağırdığımı hatırlıyorum Furkan."
Furkan dudaklarını birbirine bastırdı. "Olanları öğrenince tutamadım kardeşim. Agresif davranabilir, biraz idare et." dedi.
Gözlerini kısıp yüzünü inceledi Cedi'nin. "Kardeşim, sen çökmüşsün. Durumlar o kadar mı kötü ya?"
"İçeri geçelim de bi'..." dedi iç çekerek.
"Geçelim tabi geçelim(!)"
Meyra'nın bu iğneleyici tonuyla şimdi den başa bela olacağı anlaşılıyordu. Üstüne durmadı Cedi, içeri geçip oturdular. Cedi mutfaktan birer kupa kahveyi getirip sundu onlara. Furkan teşekkür edip kahveden bir yudum aldı ve gözlerini bir noktaya sabitleyip konuşmaya başladı.
"Benim hala aklım almıyor, bu kız nasıl bu kadar ileri gidebildi? Ne ara bu seviyeye geldi?"
Kollarını bağladı Meyra. "Ne sandın aşkım? Birileri yüz vermiş, o da astarını istemiş belli ki." Konuşa bildiği en kinayeli tonla konuştu Meyra. Suçlayıcı bakışlarını Cedi'nin üzerinden ayırmıyordu.
"Aşkım yavaş, dur daha yeni oturduk. Dakika bir gol bir."
"Yalan mı?"
Çenesi kasıldı Cedi'nin. "Ben yüz falan vermedim!" dedi dişlerini sıkarken. Onunda öfkeli bakışları Meyra'nın üzerindeydi. Ona patlamak istemiyordu ama Meyra sinirlerini zorluyordu.
"Tamam tamam, sakin olalım. Önemli çıkarımlar da bulunup ona göre hareket etmemiz lazım. Cedi bu kız bu dereceye gelmeden önce neler yapıyordu mesela? Ne diyordu sana?"
Derin bir nefes verdi Cedi. " Son zamanlar da çok sık karşıma çıkmaya başlamıştı. Nereye gitsem dibim de bitiyordu. Başımdan savdım hep. O da yok 'Beni özlediğini biliyorum' yok 'Aşkımız olay olacak' yok 'Sana kimin değer verdiğini yakında anlayacaksın' yok bilmem ne bir şeyler söyleyip durdu. Bir ara kapının önüne kadar geldi hatta. 'Ne işin var bu arada?' diyorum, 'Benim tek işim sensin' diyor. O gün yine kovdum onu. En son olanı da biliyorsunuz zaten."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WRONG NUMBER | CEDİ OSMAN
Fanfiction"Hiçbir ressam çizemez, gülüşündeki o cenneti." ••• "Nasıl yaptı bunu bilmiyorum ama, sanki onsuz yaşayamazmışım gibi hissediyorum Caner. Ve o buna inanmak istemiyor bile." ••• "O gün bana nasıl sarıldığını hatırlıyorum... Kalbini bütün yaralarımı s...