"KÜFÜR VE YETİŞKİN UNSUR İÇERİR!"
'KİTABIMDA KÜFÜR ETMEYİN!'
Nadide ŞAN.
Seyyid Ali YILMAZ.
Bir silah, bir kaza, bir ölüm, bir intikam ve tutkulu bir sevda...
***
Seyyid Ali,
"Birincisi sana dokunmayacağım ve asla benim kadınım olmayacaksın!" Bunu...
Umuyorum ki, beğenerek okuyacağınız bir bölüm olur. 🙏 Çokyorum ve çok oy ile de hafta da iki bölüm yayımlayabilirim sevgili okurlar. Bu tamamen sizlerin elinde.
Keyifli Okumalar...🌼
NOT: Kitapta geçen kişi ve olaylar tamamen hayal ürünüdür.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalbinde ki minik kelebeklerin sayısı her geçendakikadaha da artarken, Nadide yerinde duramazolmuştu. Çok heyecanlı ve sabırsızdı. Günlerdir hatırında bir an olsun gitmek bilmeyen sesleri duyacaktı en nihayet.
Gerçekliğine inanamayarak sorma gereğinde bulundu. Zahir Beye hitaben, "Gerçekten mi? Böyle bir şeymümkün mü?" diye sordu gülümseyerek. Gülüşü ile etrafa ışıksaçtığının da pek farkında değildi.
Zahir Bey, Nadide'nin bu derece sevinci karşısında oldukça üzülmüştü. Zavallı kızın istemediği bir evlilik yapmış olması yetmiyormuş gibi, bir de ailesine hasret kalıyordu. Bunları hak etmiyordu, her iki tarafta.
Zahir Bey elinden geldiğince, Nadide'yiailesiylekonuşturacak ve ona gerektiğinde kol kanatgerecekti. Bu işe o vesile olmuştu ve oluşacak hususları o halledecekti.
Üzgünolmasına rağmen, yaşının ilerlemiş olması ile beraberkırışmaya başlayan yüzüne bir tebessüm kondurdu. Sevecen sesiyle, "Mümkündür elbet gelin kızım." diyen Zahir Bey, daha fazla vakit kaybetmemek adına telefonun olduğu sehpaya yürüdü ve ahizeli telefonu eline aldı.
Nadide'ye bakıp, "Haydegel bakalım, çevir babonun (babanın) numarasını." der demez, Nadide ondan beklenmeyen bir atiklikle hemen o tarafa koşturmuştu. Yüreği ise kanat takmış, uçuyordu sevinçten.
