"KÜFÜR VE YETİŞKİN UNSUR İÇERİR!"
'KİTABIMDA KÜFÜR ETMEYİN!'
Nadide ŞAN.
Seyyid Ali YILMAZ.
Bir silah, bir kaza, bir ölüm, bir intikam ve tutkulu bir sevda...
***
Seyyid Ali,
"Birincisi sana dokunmayacağım ve asla benim kadınım olmayacaksın!" Bunu...
Yeni bölümden herkese merhaba! Son bir kaç bölümümüz kaldı sevgili okurlarım. Beğenmeniz dileği ile...
Bu bölüme 1300 oy ve 1000 yorum gelir mi acaba? 😆 Bunların olması demek, bölümün daha hızlı gelmesi demek.
Satırlarda buluşmak dileği ile, keyifli okumalar...
NOT: Kitapta geçen kişi ve olaylar tamamen hayal ürünüdür...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başlamadan evvel herkes buraya bir papatya bırakabilir mi acaba? 🌼
Eve dönüş yolunda olan karı, kocadan ses çıkmıyordu. Nadide annesinin kelamlarından sonra sessizliğe bürünmüş ve tek bir söz söylememişti. İçi kıpır kıpırdı genç kadının. Tarif edemeyeceği bir mutluluk aşılanmıştı bedenine. Lakin buna rağmen, sevincini henüz dışına vurmamıştı.
Çünkü halen emin değildi genç kadın hamile olduğundan. Emin olduğu vakit ise bunu dillendirecek ve Seyyid Ali'nin vereceği tepkiyi görecekti. Bunun için sabırsızlanıyordu hiç şüphesiz. Genç adam her sevişmelerinde korunmuyordu ve dolayısı ile çocuk istediği çok belli idi. Nadide bunun bilincinde idi.
Eve gelen babası Recep Bey ile dilediğince hasret gidermişti genç kadın. Hep sohbet etmiş ve ayrı kaldıkları günlerin acısını bu sebeple biraz olsun çıkarmışlardı. Nadide pekala farkında olmasa dahi, bir eli sürekli olarak karnına gidiyordu.
Orada bir canın olabileceğini bilmek... Nadide'nin içini bayram yerine çeviriyordu hiç şüphesiz. İlk başta olan tutukluğu ve şaşkınlığından sonra bu fikire alışmıştı genç kadın. Annelik hissi çoktan onu esir almıştı bile...
Seyyid Ali yanında olan kadına arada bakıp, ardından yeniden yola dikkat kesiliyordu. Papatya'sının bir derdi vardı besbelli idi. Fazlası ile durgun görünüyordu son günlerde. Amma velakin sebebi ne idi? Henüz bunu bilmiyordu ne yazık ki.
"Niçin böyle durgunsun Papatya'm? Anandan ayrılmak zor mu geldi?" dedi Seyyid Ali. Sesi son kelamlarda alaylı çıksa da, Nadide biliyordu ki kocası onun için endişeli idi.
Girmiş olduğu düşüncelerden arınan genç kadın, kocasına baktı. Direksiyonda olan iri ve güçlü kolu, düğmesini açtığı gömleğinden görünen hafif tüylü göğsü ve baş döndüren kokusu ile yutkundu Nadide. Hangi vakit kocasını böyle arzulamış ve istekli olmuştu ki?!
