"KÜFÜR VE YETİŞKİN UNSUR İÇERİR!"
'KİTABIMDA KÜFÜR ETMEYİN!'
Nadide ŞAN.
Seyyid Ali YILMAZ.
Bir silah, bir kaza, bir ölüm, bir intikam ve tutkulu bir sevda...
***
Seyyid Ali,
"Birincisi sana dokunmayacağım ve asla benim kadınım olmayacaksın!" Bunu...
Yeni bölümden tüm nadide okurlarıma selamlar, sevgiler. Umuyorum ki beğeneceğiniz bir bölüm olur. Desteğinizi esirgemeyin lütfen. 🙏
Bu bölüm canım okurum, soneday 'a ithafendir. Hadi bakalım bölüm senindir canım. Ağırlaokurlarımızı. 💙
Bu bölüme 300 oy ve 300 yorum gelir mi acaba? 😆
Satırlarda buluşmak dileği ile, İyi Okumalar...
NOT; Kitapta geçen kişi ve olaylar tamamen hayal ürünüdür.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Epey bir müddet sonra az da olsa utancı geçen Nadide, en nihayetinde hamamdançıkmaya karar vermişti. Anımsadıkları ve yaptıkları akıl alır gibi değildi. Adamasarılmış ve bunun üstüne onca kelamı nasıl etmişti bilmiyordu.
Düşündükçe kendisine fazlasıyla kızıyordu. Amma diğeryandan da suçu olmadığını da biliyordu. Çünkü hasta ve bilinçsiz bir haldeydi. Yani saçmalaması pek gayet olağandı. Yine de adama o şekildesorular sorduğu ve ona sığındığı için pişmanlık duyuyordu.
Şimdi nasıl bakacaktı, adamın o binbir duyguyu barındıran kara gözlerine?!
Daha fazladüşünmeyip, hamamdan çıkmıştı. Oda da gözünü gezdirmiş ve yatakta yüzüstü yatan adama takılmıştı gözleri. Adam yorgun olduğu için çabucak uykuya dalmış gibiydi. Normaldi, sonuçta dün gece hep onunla ilgilenmişti. Nadide adamda olan bakışlarınıçekip, dolaptan mor renginde, yarım kollu ve desenli elbisesini alarak giyindi. Saçlarını da öylece serbest bırakmış ve daha sonra da aşağıya inmek için odadan çıkmıştı.
Merdivenleri indiği vakit, tam da Zehra Hanım uyanmış ve odasındançıkmıştı. Günü iyi geçmeyecekti anlaşılan. Çünkü kadın ona pekte iyi bakışlar atmıyordu. Nadide umuyordu ki, ağır bir iş yaptırmazdı bu sefer. Çünkü ciddi anlamda yorgundu.
