Adal bana gülümseyerek bakıyordu. Bana biraz daha yaklaştı ve eliyle yüzümü tutarak gözlerimizi sabitledi.
"Bence daha çok gülmelisin. " Gözlerimi kaçırdım ve geri çekildim. Tanrı aşkına ben ne yapıyordum. Şunun şurasında Adal'ı ne kadar tanıyordum ki ?! Hem saatte geç olmuştu artık onu götürmeliydim. Tom amcanın düşmanları onu fark ederse suçsuz yere ona zarar verirlerdi.
"Adal saat geç oldu. İstersen kaldığın yurt kapanmadan seni bırakayım. " Adal durduk yere telaş yapmıştı sanki.
"Y-yok sen hiç zahmet etme ben kendim giderim. " Omuz silktim.
"Peki, sen bilirsin. " Adal seri adımlarla beyaz tekli koltuğa ilerledi ve ceketini alarak kapıya ilerledi.
O çıktıktan sonra ben de onun arkasından odadan çıktım. Barın çıkış kapısına geldiğimizde bana sarılmayı denedi ama ben geri çekilince el salladı ve ana yola doğru ilerlemeye başladı.
Ona bu kadar çok şeyi neden söyledim bilemiyordum. Sanırım uzun zamandır ilk defa bir insan benimle konuşmaya bu kadar istekli olduğu içindi... Ağır adımlarla Can'a doğru ilerledim. Can yan masadaki kızlara kendini göstermeye ve onları etkilemeye çalışıyordu. İçimden sinsice güldüm. Can elinde kokteyl yapmak için adını unuttuğum şişeye benzeyen şeyi çeviriyordu. Arka taraftan dolanarak Can'ın arkasına geçtim. Kızlara baktığımda en fazla 19 gösterdiklerini gördüm. Bana gülerek bakıyorlardı. Bende içimden kıskıs gülerek ellerimi Can'ın iki tarafından karnının altına aniden bastırdım. Can aniden sıçrafınca elindeki şişe yukarı fırlayarak kafasına gelmişti. O kafasını tutarken ben de kahkaha atmaya başladım. Bugün fazla gülüyordum ama umrumda değildi. Can bana kızmayı kesip bana bakmaya başladı. Gülmemi zar zor keserek ona döndüm. Ama hala gülmek istiyordum bu yüzden dudaklarımı birbirine bastırdım. Can'a döndüğümde bana ciddi bir şekilde bakmaya başladığını gördüm.
"Vay canına. Seni kahkaha atarken tekrar görebileceğimi hiç düşünmemiştim!" Can bunu söyledikten sonra salak salak dans etmeye başladı. Fark ettim ki cidden uzun zamandır gülmüyordum ama Tom amca öldükten sonra gülesim de gelmiyordu. Bunları düşünürken tekrar yüzüm asıldı. Can bunu fark ettiğinde bana sarıldı. Geri çekildim ve başımı salladım. Hızla merdivenleri tırmanarak odama girdim. Alt kattan üst kata ses geliyordu fakat duvarlar ses geçirmez yapıda olduğu için bu sesi dayanılabilecek hale getiriyordu.
Az önce aşağıda ne oldu bilmiyorum ama tüm moralim bir anda kaybolmuştu. Yatağıma doğru ilerledim ve yatağımın üzerine oturdum. Sanırım insanlara çabuk ve fazla güveniyordum. İşin kötü yanı güven ile ilgili daha önce olay yaşamış ve bu yüzden artık insanlara güvenmeye korkar olmuştum.
***
"Tom amca! Neredesin?" Liseden yeni çıkmiıştım ve karnım zil çalıyordu. Tom amca neredeydi acaba. Belki de işi çıkmıştır. Koşarak odama girdim ve çantamı koltuğumun üzerine attım.Bugün ilk defa bir kız benimle konuşmuştu. Bu yüzden mutluydum. İsmi Dize'ydi. Benimle Tom amca ve benimle ilgili konuşmuştu ve sorunlarımı dinlemişti. Hep böyle bir arkadaşım olsun istemiştim. Odamda masamın üzerinde duran beyaz leptobumu açarak lisenin kendi sitesine girdim. Her ne kadar oradaki öğrenciler benim ile konuşmasalar da Dize benimle konuşuyordu ve beni Bursa'ya yapılacak geziye davet etmek istiyordu ama Tom amcaya sormalıydım.
Site yavaş yavaş yüklenirken sayfada kendi fotoğrafımı görmeyi hiç beklemiyordum. Fotoğrafımın yanındaki başlıkta 'Öksüz ve Yetim Kızımız Yağmur! Ne Kadar Acınası Değil mi?' yazıyordu. Genelde böyle şeyleri takmazdım ama sonuçta benim de kalbim vardı değil mi? Gözlerim yavaş yavaş dolarken başlığın üzerine basarak sayfanın yüklenmesini bekledim.
Sayfa yavaş yavaş yüklenirken yazılanları okumaya başladım. '15 yaşındaki Yağmur'un ailesinin ölmüş olması ne kadar acınası değil mi? Genç kız ailesinin ölmesine hiç üzülmemiş hatta sevinmiş gibi duruyor. Şu fotoğraflara bakın!' Yazının altında benim Dize'nin yaptığı espirilere güldüğüm fotoğraflar vardı fakat Dize yoktu! Beni fotoğraftan kırparak buraya koymuşlardı. Gözümden bir damla yaş klavyenin üzerine düştü. Göz yaşımı devam ederek okumaya devam ettim: 'Gördüğünüz gibi kız hala hiçbir şey olmamış gibi gülüp kahkaha atabiliyor! İnanabiliyor musunuz?! Hatta bence ailesinin ölümüne sevinmiş bile! Ben olsam evden bile çıkmazdım. Hiç değilse ailemi bu kızın kendi ailesini sevdiğinden daha çok seviyorum! -Dizeeee' Dize mi yapmıştı bunu? Dize çalışkan değildi ve saygı görülmüyordu ve şu an dikkat çekmek için beni kullanmıştı.
İnsanların sizi bu şekilde yargılamaları cidden çok korkunç çünkü sizi anlamıyorlar. Ailemi her şeyden çok seviyordum ama bu onlar öldükten sonra sürekli ağlayacağım anlamına gelmezdi. İlk yıllarımı çok zor atlatmıştım. Ben 12 yaşıma girdiğimde yetimhaneye benden 3 yaş küçük bir kız gelmişti. Adı Ecrin'di. O da tıpkı benim gibiydi. Biz birbirimize sahip çıkmıştık herzaman. Biraz da onun sayesinde atlatmıştım bu dönemlerimi. Ecrin olmasaydı ne yapardım bilemiyorum ama Tom amca beni evlat edinince ayrılmıştık çünkü ben İstanbul o ise İzmir'deydi. Üstelik ben gittikten 2 gün sonra o da evlat edinilmişti. Koruyucu ailesi olması beni mutlu etmişti.
Tüm bunları düşünürken ağladığımı sonradan fark ettim. Beni yargılıyorlardı, yetimhanede yemeden içemeden kesildiğim günleri bilmeden. Beni yargılıyorlardı, onca zaman ailemin benim ile birlikte olduğu ve tek sahip olduğum fotoğrafa bakarak ağlarken.
Kapının aniden hızla çarpılmasıyla Tom amca odama girdi ve bana sarıldı. Büyük ihtimalle adamları ona benim adımın geçtiği her şeyi söyledikleri için bu olayı da biliyordu. Bundan asla şikayetçi olmamıştım. Bende Tom amcaya sıkıca sarılarak ağlamaya devam ettim. "Geçicek, geçicek tatlım."
Hayır hiçbir şey düzelmeyecekti. Ben hep yalnız kalacaktım...!
***
Dize yüzünden artık kimseye güvenmiyordum, güvenemiyordum. Bunun korkusunu hep yaşıyordum. Aslında sadece Dize yüzünden de değildi, hayatımda bundan daha ağır şeyler de yaşamıştım ama tekrar hatırlamak istemiyordum. İnsanlar benimle konuşmaya çalıştıklarında hep; ya tekrar komplo kurarlarsa, diye düşünmekten yorulmuştum. Hem artık beni koruyacak Tom amcam da yoktu...
Biliyorum biliyorum kısaydı. Özür dilerim ama ödevlerim var. Üstelik annem az önce bana kızdı. Bu bölüm içime sinmedi ama size yarın YB atacağım demiştim sözümde durmak istedim. Vote ve yorumlarınız beni çok mutlu ediyor hepinize teşekkür ederim! ♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
Multideki şarkıyı dinlerken yazdım isterseniz dinleyebilirsiniz ben çok beğeniyorum ☺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miras Mektubu #Wattys2014
Teen FictionKapağı hazırlayan Melis Oral'a teşekkür ediyorum ^^ Mavi gözlerimi kahverengi gözlerine diktim. Kalbim sanki bir kuştu ve kafesinden çıkmak için çırpınıyordu şuan.O hep benim yanımdaydı, beni anlıyordu, beni dinliyordu ve en önemlisi tüm geçmişime r...