Düzenlendi ✅
" Bugün nereye gidiyoruz wuhuuw" Heyecanla Tae ile yerimizde zıplamaya başladığımızda Jin bana endişeyle "Ayağın ne çabuk iyileşti senin" diyordu. Bense hala yerimde zıplıyordum. "Merak etme ben bu burkulma olaylarından çok yaşadığğğ aağğ"
Haydi bir daha burk seni aptal. Sadece yere yapışmıştım. Suratım yerle dans ederken elimi onlara kaldırıp konuşmaya çalıştım. "Merok otmeyon ben iyoyom" Jin ise bana bir anne gibi bu akıllanmayacak bakışı attı. Anne gibi. Hehe
"Song Yun'un hiçbir şekilde hareket edemeyeceği bir yeri gezmeliyiz." Dedi Jimin. Jungkooksa dalgaya vurarak "Niye dışarı çıkıyoruz o zaman. Evde oturalım o zaman hareket etmemiş olur dicem de baksana az önce yeri yaladı." İnsanın sevgilisinin de böyle söylemesi acıtıyor be. Yapma be adam. Biraz ani düşüşle olmuş olabilir ama ayıp yani.
Namjoon gözlüğünü düzelttikten sonra telefonu eline aldı. Tae ise birden arkasında belirerek Namjoon'un gözlüğünün camlarından elini içeri soktu. Cam yokmuş. "Biliyordum!" Dedi sevinçli bir şekilde. "Bunlarda uzaylıların oyunları" gözlüğü hızlıca alıp ortadan kayboldu. Namjoonsa bana 'ben alışkınım' bakışları atıyordu.
He bu arada evet hala yerdeyim. Üşendim biraz kalkmaya. "Hamburg'a gitmeye ne dersiniz?" Diye söze atlayan Jin ile birlikte Namjoon telefon ekranındaki fotoğrafı gösterdi. Çok güzel bir yer.
"Song Yun da hareket etmemiş olur" dedi Jimin Jungkook'a dil çıkararak. Yerimde oturmasını bilir biriyim bir kere ben. Bunlarda beni iyice çocuk yerine koydular yahu.
"Anlaştık o zaman buraya gidelim" dedi Hoseokda "15 dakika sonra burada" Namjoon'un son sözleriyle beraber herkes odalarına çekildi. Bende şu Jungkook'un bana yakıştırdığı kaç saattir de görmeme izin vermediği kıyafeti giydim.
Mağazada eteği kırmızı görmüştüm ama değilmiş. Çok tatlı bir rengi var ve çok güzel. Aynada kendime bakarken sırıtmaya başladım. Bu çocuk üzerime ne yakıştığını biliyordu. Son bir kez aynaya öpücük attıktan sonra odadan çıktım ve aşağı indim.
Jungkook bana hazır bir şekilde bakarken bir ıslık çaldı ve bu fazlasıyla utanmama neden oldu. İşte o da fena olmamıştı.
(Fotoğraflara düşmeyenlere özenle çelme takılır)
Tamam tamam. Düştüm. Tam olarak yerlerdeyim. Lütfen kaldırmayın biraz daha kalmak istiyorum. Resmen bir idol gibi parıldıyordu gözümün önünde. Ona bir kez daha aşık olmuştum.
Merdivenlerin sonuna doğru gelirken elini nazikçe uzattı ve bende tuttum. Utancımdan yerle bir olmuşken Jimin yanındaki Tae'yi dürtükleyip bağırmaya başladı. "Biz gitmese miydik acaba bunlar sadece ikisi randevuya çıkar gibi değil miler?" Tae ise ağzı açık bize bakıyordu. Jin oturan Tae'nin dizine kafasını koydu ve uzanarak ağzını kapadı.
"Uzaylılar aşkınaah~" beni gülme tutarken Namjoon herkesi toparlamaya çalışır bir şekilde ellerini şıklatmaya başladı. "Hadi hadi gidiyoruz" Jungkook koluna girmem için kolunu uzattığında birden Yoongi koluma girdi ve ondan uzaklaştırmaya başladı. "Kardeşimle bu kadar sıkı fıkı olmamalısın Jungkook. O bunu kaldıramayabilir" diye de arkada kalan Jungkook'a bağırıyordu. Tam bir abi gibi değil mi?
Arkamızdan sırıtan Jungkook ellerini cebine soktu ve arkamızdan gelmeye başladı.
Çok karizmatik bu adam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STILL WİTH YOU /JK
FanficHala seninle kalabilme şansını bana verebilir misin? /BİTTİ/ DÜZENLENİYOR... (30.04.2021) /21.07.2020/