2 < AFERİN MELODY > 2

712 37 19
                                    

Düzenlendi
Gerçekten herşey beni bulmuştu. Sadece etrafa uzaylı gibi bakıyordum. Sen kimsin? Ben kimim? Burası neresi? Sanırım biraz yürümeliyim belki karşıma çıkarlar.

Baya bir yürüdüm artık yan taraflarımda ne bir cadde vardı ne de bir market. İnsanların oturdukları binaların arasından geçiyordum sadece ve daha kötü olan tarafı hava git gide kararıyordu. Sadece iyi olan bir şey vardı o da bir paket bisküvimin olmasıydı.

Ağlıyacağım. Gerçekten ağlayacağım. Almancadan nefret ettiğim yetmiyormuş gibi artık Almanya'dan da nefret ediyorum. Bir daha buraya gelirsem öff.

Korece konuşup kendime baya söyleniyordum. "Aptal. Ne işin var markette senin. Sanki açlıktan geberiyordun. Almasan olmayacaktı o bisküviyi." Kafama hızlıca vurdum ve vurmamın acısıyla sızlanmaya başladım.

Birde kendime vuruyordum manyak gibi.

Sanırım birinden yardım istemeliydim. En etkili çözüm sonuçta. Birisi bana yardım ederdi öyle değil mi? Öyle olsun lütfen.

Yanımdan geçen çekik gözlü benim yaşlarımda ya da benden birkaç yaş büyük gibi gözüken bir erkeği durdurdum. Gözleri çekik olduğuna göre acaba Japon mu? Yoksa Çinli mi? Taylandlıya da benzemiyor ama?

Çabucak konuşamaya başladım. Japonca, Tayca, Çince ve ardından bir kaç tane daha dil konuştum ama bana bön bön bakıyordu. Sonra ondan Almanca özür diledim.

Ne yapıyordum ben. İngilizce biraz bile olsa biliyordur. Ona ingilizce bana yardım eder misin? Dedim. Beni anlamıştı. Kafasıyla onayladı ve olayları anlatmaya başladığımda yine bana aynı bakışı atıyordu. Bön bön bakıyordu. Beni anlamamıştı. Erkenden sevinmenin sonucu.

Korece söylenmeye başladığımda da aynı tepkiyi vereceğini düşünerekten yere bakıp söyleniyordum. "Onca dil biliyorsun ama bir Alman bilmiyorsun diye Dünyan başına yıkılıyor. Kayboldun evet çünkü aptalsın Melody. Bu adamında bana aval aval bakmaktan başka yaptığı bir şey yok anlasa ne güzel olacak ama."

Kafamı ona doğru tekrar kaldıracağımda teşekkür edip oradan uzaklaşacaktım ki arkamdan Korece "Sana yardım edeceğim" dedi. Hemen Arkama doğru baktığımda ise bana bakıp gülümsedi ve elleriyle bir yeri işaret etti. "Bu aradan döndükten sonra bir villa var orada arkadaşlarımla kalıyorum.Başın dertteymiş sıkıntı etmezsen bir gün bende kal ve yarın seni polise götüreyim. Ama yok kalmam dersen şimdi de gidebiliriz."

Şaşırarak ona baktım. O..o şimdi korece konuşmuştu değil mi? Ahh Allah'ım çok şükür. "Ç-çok teşekkür ederim. B-ben ne diyeceğimi bilmiyorum ahh çok korktum"

İçime bir ferahlama indiğinde Son gördüğüm şey beni yere yığılırken tutan kollarıydı. Stresten bayılmak şuan isteyeceğim son şeyken başıma gelmişti. Her zamanki gibi korktuğum şeylerle yine karşılaşmıştım.

Aferin Melody böyle devam et.

Bu kadar hızlı böyle bir okunmaya sahip olacağımı düşünmemiştim. Sonuçta sadece bir bölüm attım. Normalde diğer kitaplarımda 3 okunma falan olurdu.

Bu yüzden teşekkürler

Bu mutluluğumla birlikte yeni bölüm atmak istedim.

(*'︶'*)

STILL WİTH YOU /JKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin