5 < ŞEKER > 5

472 31 7
                                    

Düzenlendi

Yemeklerimizi bitirmiştik ve ben şu masanın etrafındaki 6 kişiyle baya iyi anlaşmıştım. Bu arada eve geri dönebilmem için bir çözüm yolu bulmaya çalıştık. Masada geçen birkaç konuşmadan bahsedeyim.

"Telefonun şarzını doldurduktan sonra kamp sahibini aramalısın." Dedi Namjoon. Mantıklı gelmişti aslında ama şu an kamp sahibine açıkcası çok kızgınım. Yani nasıl beni arkalarında unutabilirler. Tabiki onları şikayet edecektim ama şimdi şu arama konusunda onları değil babamı aramayı düşünüyorum. Çünkü beni bu durumdan en kısa sürede o kurtarabilir.

"Babamı aramayı tercih ederim" diyebildim sonunda onlardan da sen bilirsin tarzında yorumlar
geldi. "Burada istediğin kadar kalabilirsin. Asla çekinme. Biz yaklaşık 2 ay kadar buradayız zaten." Dedi Hoseok ve yine kocaman gülümsedi. Çok içten bir gülümsemeydi yine.

"Teşekkür ederim." Dediğim gibi Taehyung çekingen bir tavırla bana bir öneri sundu. "İstersen buradan gidene kadar seni gezdirebiliriz. Değil mi?" Diyerek diğerkilere bakış attığında onlarda onaylar mırıltılar çıkardı. Bende çekinerek "Açıkcası çok memnun olurum" dedim ve gülümsedim.

Yemekler bitene kadar muhabbet ettik ve çok fazla güldük. Herkes cana yakın davranıyordu. Bir kişi dışında. Jimin. Sanırım ona güldüğümden ötürüydü. Bu beni biraz üzmüştü. Aslında yakın olmadığım kişiler dışında birine böyle terbiyesizce gülmezdim. Masadan kalktığını fark ettiğimde bende ardından kalktım.

Mutfaktan çıkarken bende peşinden ilerledim. Sanırım lavaboya gidiyordu. Onun omzuna dokunup onu durdurmayı düşünmüştüm ama aklıma bir fikir gelmesiyle yukarı çıkıp çantamdan bir şeker aldım. O ellerini yıkayana kadar hemen aşağı indim ve o da lavabonun kapısından çıktı.

İlk önce bana şaşkınlıkla baktı. Kısık gibi gözüken gözleri büyümüştü. Umursamıyormuş gibi yaptı ve tam yoluna devam edicekken arkasından ona dokundum. Bana dönüp "Efendim?" Dedi. Bende şirin bir hale bürünmeye çalışarak "Şey şu olanlar için yani güldüğüm için özür dilerim." dedim ve ellerimde sımsıkı arkamda tuttuğum şekeri ona uzattım. "Beni affedebilir misin?" Yüzündeki ifade yavaş yavaş yumuşarken sonunda bana gülümsedi ve elimdeki şekeri aldı.

"Haha benden özür dileyeceğini düşünmemiştim." Dedi gülümsemesi artarken. "Affedildin" diye de ekledi. İçeri doğru ilerlerken elindeki şekeri işaret edip "Tadına kesinlikle bakmalısın. Türkiye'den almıştım ve Türk şekerleri gerçekten çok güzel" dedim. O da elindeki şekeri biraz inceledikten sonra ambalajını açıp içindeki şekeri ağzına attı.

Suratındaki ifadeyi merak ediyordum. Acaba beğenecek miydi? "Söylediğin kadar varmış" diyerek bana gülümseme sunduğunda istemsizce elimi çak işareti yaptım. O da çaktı ve ikimizde gülümsemeye başladık. Aramızın düzeldiğine sevindim.

Biriyle tartışmalı kalmayı sevmem çünkü sonra bunu çok fazla kafama takarım.

Bölüm nasıldıı?

Yıldızları parlatalım lütfeeen

Sizi seviyorum <3

STILL WİTH YOU /JKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin