26 < DOMUZ! >26

252 25 7
                                    

Düzenlendi
( Bu bölümü yazarken Shadow dinliyordum. Dinlemek isteyenler için medyaya bırakıyorum )

Hemen bileklik olan elimi aşağı eğdim."Evet lütfen sırayla kendinizi tanıtın." Dedi yanımdaki çalışan. "Bence tanıtmamıza gerek yok. Gayet iyi tanıdığını düşünüyorum." diye laf sokmaya çalışan Yoongi'ye dik dik baktım. Gözleri...gözleri ilk tanışırkenki tartışmamızdan daha kötü bakıyordu.

Ona karşı ukala bir kahkaha attım. " Ya da tanıyorum zannettim diyelim. Kendinizi bir daha tanıtmaya ne dersiniz? Şarkıcıymışsınız. Vay beh!" Yoongi ile keskin bakışlarımızı sürdürürken Jimin ve Tae başını eğiyordu. Jinde duymadığımı zannederek "bilmiyordu sanki" dedi duvarlarda gözünü gezdirirken.

Öne bir adım atan Namjoon "Bizi internetten falan gördü herhalde onu demeye çalışıyor sanırım. Yoongi de ondan bahsediyordu zaten." Dedi. Durumu toparlamaya çalıştığı çok açıktı. Ve Yoongi kaç yıldır görmediğim şeyi yaptı. GÖZ DEVİRDİ.

Ah! Cidden inanamıyorum. Bunca yaşadığımız şeyden sonra sevgilim dediğim dostum dediğim insanlar bana yalan söylemişti. Bu ikinci yalanı kaldırabilirim sanırım. Çünkü ilk yalan bunun bin kat daha ağırıydı. Mektubu atmamıştım. Çünkü hala kaldıramıyordum.

"Ben Kim Namjoon RM grubun lideriyim." Tam da ona layık pozisyon olmuştu. Kafamı öne doğru onaylar gibi eğdikten sonra yanındaki Jin'i işaret ettim. "Ben Kim Seok Jin" Jin bile bana çok sinirliydi. Oysaki onlara hiç bir şey yapmamıştım. Olan bana olmuştu. Anlamıyorum. Kesinlikle.

"Min Yoongi" dedi kestirip atan Yoongi hazretleri. Ne ukala ama. "Sahne adı Suga" diye ilave eden Namjoon'a bakış attıktan sonra sıradakine baktım. "Ben Kim Taehyung. Sahne adım V." Diyerek işaret ve orta parmağıyla iki yaparak elini gözüne koydu ve sonra uzaklaştırdı. Tae Hiç mi hiç değişmemişti sanırım. Hala bakışları bir çocuk gibi. Yoongi'nin yandan dürtüklemesiyle eski mutsuz haline geri döndü ve yere bakmaya başladı.

"Ben Park Jimin" Yoongi'deki sinirli bakışların aksine hem sinirli gibi hem mutlu gibi bakan bir bakışı vardı Jimin'in.

"Ben Jung Hoseok..." İşte aralarından en sıcak gülümsemesini sunan oydu. Pardon. Gülümseyen oydu. "Ve sahne adım J-Hope" bana dokunan kısım buydu. Hadi be Blue Side'ı o mu söylemişti? O zaman koridordaki maskeli o muydu? Belki de değildi?

Şimdi sıra ondaydı. Merakla ne söyleyeceğini bekliyordum. "Jeon Jungkook" bana yandan gülümsemesini sunarken sözlerine devam etti. "İyi bilirsin ya hani" Ahh bunların derdi benle ne şu an hiç mi hiç anlamış değilim. Şu an kızmam gereken benken bana sinir oluyorlar.

"O zaman kaynaşmanız adına bir yerlere yemeğe gidin. Ne dersiniz?" Aradaki sessizliği bozan kağıtları önümden alan kıza 'hım hım iyi ... yedin' bakışımı attım. Diğerlerine baktığımdaysa püflüyorlardı. Ben sanki meraklınızım ya.

Jungkook elini kaldırarak bir öneride bulundu. "Domuz yemeğe gidelim" harika!! Ciddi misin? İnancımdan ötürü domuz yemeyen beni domuz restoranına götürecek. "İyi fikir" diye onaylayan kıza bakış atıp öbürkülere döndüm. "Ben domuz yemiyorum. Dinim buna izin vermiyor." Biraz bastırarak söylemiştim. Jungkook'ta unutmuş numarası yapıyordu önümde. Dinimi bilmese tamam dicem ama öff

"O zaman tavuk yemeğe gidelim" Hoseok'a bana gülümseyerek bakarken aralarında bir akıllı o kaldığını düşündüm. Diğerkilerde onaylar mırıltılar çıkardıktan sonra toplantı odasından çıktık.

Kitabı 40 bölümde bitiricem ve elimde şu an 37 bölüme kadar var ve 3 bölümü yazasım gelmiyoo

Modum çok düşük ve kitap beklediğim okuma sayısına sahip değil. Oysaki çok heyecanla yazmıştım kitabı. Çok fazla düşünmem gerekti yazarken.

Lütfen yıldızlarınızı parlatın.

Yazarınız

Jungkookshii09 hizmetinizdedir

Dı dı dı dınn

STILL WİTH YOU /JKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin