33 < SANA İNANMIYORUM!> 33

246 24 2
                                    

Beni yatağa oturturduktan sonra ben durur muyum?
HAYIR
yatağa genişlemesine ayaklarımı ellerimi açarak yattım. Bu fırsatı kaçırır mıyım?
HAYIR
Özlediğim kokusunu yattığı yastığını koklamaya başladım.

"Napıyorsun?" Usta yakalandık. Zamanı geri al. Saatim nerde? Ah doğru salak gibi kaybetmiştim. "Hiiiiiiç bişiii. Ne yani senin kokunu almak için yastığını kokladığımı falan mı zannediyorsun? Aptal mısın? Ben değilim. O zaman sen de değilsin. Yani-" Beni omuzlarımdan tuttu. "Tamam tamam. Bir şey demedim. Seninle konuşmak istediğim şeyler var."

Yere bakmaya başladım. Kesin benden nefret ettiğini falan söyleyecek. Başka ne olabilir ki? Belki belkii bir ihtimal isim şehir oynamak isteyecek olabilir. İnşallah öyledir.

Yere uzun süre baktım. Kendimi ne kadar toparlayabiliyorsam yaptım. "Elimi yüzümü yıkayabilir miyim? Şu sarhoş etkisinden ayılmak istiyorum." Kafam allak bullak ve ne görüp ne söylediğim açıkcası olacak her şey şu anlık çok saçma olabilir. Bu yüzden gidip kendimi ayıcam ve onunla düzgünce konuşucam. Ne kadar olabiliyorsa.

Yüzümü yıkayıp geri döndükten sonra ayakkabılarımı çıkarıp yatağa oturdum ve bağdaş kurdum. O da karşıma oturdu. "Seni dinliyorum. Ne duymak istiyorsun?" İlk önce elinde tuttuğu şeyi bana uzattı.

Babamın bana doğum günümde aldığı saat elinde duruyordu. "Ama- Nasıl? Ne-" Sözümü kesti. "Oldu işte bir şekilde senin için buldum. Hemen koluma taktım. Bir insanın babasından kalan en önemli şeyin kaybolması kadar kötü bir şey varsa o da "B-ben ba-babamı kaybettim Jungkook......o-o beni bırakıp gitti" Göz yaşlarım ne zaman akmaya başladı? Bilmiyorum.

Birinin karşısında ağlamayalı ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Babam öldüğünde bile kimseye ağladığımı göstermemiştim. En son ne zamandı? Almanyada ormanda kaybolduğumdaydı sanırım. Yine o vardı karşımda. Jeon Jungkook.

"Ben bilmiyordum. Başınız sağ olsun" Yandan bir gülüş sundum. "Asla bilmek istemedin ki! Sen kafanda kurduğun o o saçma şeyler yüzünden..." sesim gittikçe kısılıyordu. Lanet olsun ki kısılıyordu. "...benim sana asıl söylediğim şeyleri umursamadın. Ben nasılım diye umursamadın. Beni bul dedim sana! Ne zaman aradın beni? Söylesene!" Yere bakıyordu. Bana bile bakmıyordu. Sözlerimin şu an ne anlamı var o zaman.

Çenesini tutup kendime çevirdim. "Bana bak Jungkook! Benim hayatım yavaş yavaş kararırken sen nerelerdeydin!!!" Çenesini bıraktım. Sırtımı yatağın başlığına dayarken dizlerimi kendime çektim.

" Size o kadar yazı da yazdım. Sana o kadar yazı yazdım be adam onu da mı okumadın!" Bu sefer sinirle ayağa kalkıp bağıran o oldu. "İYİ VAKİT GEÇİRDİK! Yırtılmış bir kağıda bana yazdığın üç kelimeden sonra ne yapmamı bekledin söyler misin?"

Sinirli kafasını ovuşturdu. "Yinede bunun içinden bir umut aradım. 1 hafta boyunca kapıdan çıktığın gibi her şeyini araştırdım. Ne buldum biliyor musun? HİÇBİR ŞEY. KOCA BİR HİÇBİR ŞEY. O bir haftanın sonunda ümidimi zaten kaybetmeye başlamışken ikinci yazın ulaştı elime..." Bu sefer o da ağlamaya başlamıştı.

Jeon Jungkook'a

Hala beni mi bekliyorsun? Beklemeye devam et çünkü sonuç hep aynı olucak. Artık bir ünlüylede çıktım demem. Bunu yapmayı uzun zaman istiyordum ve kurbanım sen oldun. Yinede teşekkür ederim o salak arkadaşlarınla birlikte ve tabiki seninle iyi vakit geçirdik. Arkadaşlarıma bolca hava atıcam. Kendine iyi bak yada bakma. BANANE

"Bunu cidden benim yazdığımı mı düşünüyorsun?" Elimdeki kağıtla şoka uğradım. "İlk gönderdiğim kağıtta nasıl sadece iyi vakit geçirdik yazıyordu söyler misin bana? " Çaresizce kafasını sağa sola salladı. Bu bilmiyorum demekti.

Hızla oturduğum yataktan ayrılıp ayağa kalktım. "Peki sana böyle bir mektup geldi diyelim. Biri seni kandırdı. Peki ya ben? Bana gönderdiğin mektup ne oluyor? Hani evimi bilmiyordun?" Odanın kapısına doğru ilerlerken arkamı döndüm.

"Sana inanmıyorum Jeon Jungkook!"

O zamanlar geldi aklıma. Salak gibi onu aradığım zamanlar. "Olabilecek bütün ihtimalleri kafamda oluşturmuştum ama hepsi bana gönderdiğin mektupla son buluyor! Hani evimi bilmiyordun hani hani." Duraksadım. Geri dönüp ona doğru koştum ve tam önünde durdum.

"Sana şu an böyle koşarak sarılıp seni seviyorum demek o kadar çok isterdim ki! Sen bunların hepsini teker teker yıktın Jungkook! Artık sana inanamıyorum!"

STILL WİTH YOU /JKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin