Davetsiz Misafir - Bölüm 20

471 16 2
                                    

Çay bardağımdaki kalan son kısmı da içtiğimde ayaklandım. Kızımın yanına gidip ona tuttuğum evi gösterecektim. Daha sonrasında eğer işler istediğim gibi giderse Sancar'a durumu açıklayacaktım ve artık Melek'in onlarda kalmasına gerek kalmadığını ve istediği zaman gelip kızını görebileceğini söyleyecektim. Tabii içimden geçirdiklerim bunlardı, onun nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordum. Sorun çıkarabilirdi ama onun bu tehditlerine boyun eğmeyecektim.

"Bende çıksam iyi olur." Müge Abla da benimle kalkınca hole geçmeden onu bekledim. "Bugün çok yoğunum. Danışanlarım gelmeden işlerimi halledeyim." Beraber kapıya doğru yürürken Refika Hanım da bizim arkamızdan geldi.

"Sen nereye gidiyorsun Nare?" Refika Hanım'ın sesini duyduğumda ona doğru döndüm. Kollarını göğsünde birleştirmiş, sorgulayıcı bakışlarını üzerime dikmişti. Kısa süreli de olsa Müge Ablayla bakıştık. Ona marinada çalıştığımı söylememiştim. Her sabah evden bir yalan atarak çıkıyordum ama şimdi onlarında tükendiğini fark etmiştim. Gülümseyerek ne diyeceğimi düşünürken merdivenlerden inen Gediz'in sesini duydum.

"Kızını görmeye gidecek anne." Elindeki evrak çantasıyla yanımıza geldiğinde annesine söyledi. Umarım sadece Melek'i görmeye gideceğim kısmı onu tatmin ederdi, daha fazlasını sormazdı.

"Sen böyle hesap sormazdın?" Gözlerini kısıp annesine sorar gibi baktı.

Refika Hanım'ın kolları iki yanına düştü. "Ne bileyim? Siz böyle her sabah telaşla evden çıkınca sormak istedim." Kaşlarını kaldırarak Gediz'e baktı. "Kusuru bakma oğlum."

Alınmıştı sanırım. Dudaklarımı birbirine bastırarak konuşmalarını dinlemeye devam ettim.

"Ne kusuru anneciğim." Annesini öpücük atarak söylediğinde Müge Ablada kapıyı açtı. Onunla beraber çıkarken annelerine seslendiler.

"Akşam görüşürüz."

Refika Hanım kapının önünde onlara hayırlı işler dileyip eve geçtiğinde Gediz ablasına seslendi. "Gel, seni ben bırakayım hastaneye."

Ablası memnun bir şekilde gülümseyerek kardeşinin arabasına ilerlerken bana bakarak söyledi.

"Sana kolay gelsin Nare." Açtığı kapısının arkasından devam etti. "Umarım Melek beğenir."

"Umarım." Onlara el salladım. "Size de kolay gelsin."

Gediz şoför koltuğuna geçmeden önce bana göz kırpınca yüzümdeki gülümseme sırıtışı dönüştü ve onların garaj yolundan çıktıklarını gördüğümde bende kendi arabama yerleştim. Dikiz aynasından sırıtışımı gördüğümde birkaç kez gözlerimi kırpıştırdım ve yüzümü düzelttim. Bu da nereden çıkmıştı şimdi?

Kontağı çevirip motoru çalıştırdığımda bende onların geçtiği yerden çıkış yaptım ve ana yola çıktım.

Dün akşam Oğuz Bey gerekli belgeleri yanında getirdiği için orada imzaları hemen atmıştık. Zaten onunnda pek bir isteği yoktu. Benimde zarf yanımda olduğundan işlemleri çok hızlı bir şekilde gerçekleştirmiştik. Kendisinin İngiltere'ye geri dönmesi gerektiğinden, o da işleri hızlıca yaptığımız için gayet memnundu.

Eve geri döndüğümde Müge Ablayla biraz konuşma fırsatımız olmuştu. Neyse ki anneleri dinlenmek için odasına çekilmişti de rahatça konuşabilmiştik. Ona olanları anlattığımda ev için çok sevinmişti, o da Melek'le kurulu bir düzenimizin olması gerektiği konusunda hem fikirdi. Onun düşünceleri benim için önemliydi. Hem bir profesyoneldi hem de neler yapmam gerektiği konusunda bana fikirler veriyordu.

Tamam Mı, Devam Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin