Vedanın Ardından

1.1K 22 7
                                    

Herkese merhaba! Bunca zamandır hep bölümlerin altına kısa kısa yorumlar yaparak kendimi gösterdim ama şimdi vedaya yakışır bir şekilde, çok fazla uzatmamaya çalışarak sizlerle paylaşmak istediğim birkaç şey var. Zamanınızı çok almayacağım, merak etmeyin. :)

Normalde bu tarz bir konu asla ilgimi çekmezdi ama bir sabah çok sevdiğim bir arkadaşım bana dizinin ilk bölümünü heyecanla anlatınca, ben de merak edip izledim. İlk sahnelerde oldukça kötü ama aynı zamanda günümüzün de sorunlarını anlatan bir yapım olduğunu düşündüm. Bir şans verip izlemeye devam ettiğimde, karakterleri de tanımaya başladım. Baya ilginç olayların olacağını düşünürken, sonu maalesef hüsranla bitti ve her bir karakterin tek tek harcanmasını eminim ki hepimiz izledik. Ardından gidişatın saçmalamasıyla ve okulumun da yoğunluğu ile, yanılmıyorsam, pandemiden hemen önce diziyi izlemeyi bıraktım.

Tabii sonrasında bazı şeyleri hemen öyle kestirip atamayan bir huyum olduğundan acaba şöyle olsaydı, böyle devam etseydi, şunları söyleselerdi nasıl olurdu diye kafamın içinden binlerce düşünce ve sahneler geçmeye başladı. Ben de bunlar kafamı kurcalayacağına, yazayım bir kenara dursun dedim ve hikâyeye başlamış oldum. Vizelerimden ve finallerimden vakit buldukça yazdıklarım, sonunda birikerek neredeyse 300bin kelimelik bir dosya haline dönüştü ve ben de bunu buradan, sizlerle paylaşma kararı aldım.

Karakterlere gelecek olursam eğer... Her şey gerçekten de çok farklı olabilirdi. 

Nare, başına o kadar çok şeyin gelmesine rağmen aslında şanslı bir kadındı. Çünkü, nasıl olduğunu anlamasam da o uçurumdan sağ çıkmayı başardı. Bu da aslında onun ne kadar güçlü olduğunun bir göstergesiydi. Evet, yaşadıkları ağırdı. Çünkü korkunç bir hakarete uğramıştı ama hayatını kaybetmediği için kendisini hep şanslı gördüm. Ardından kendine verdiği sözler, yazdığı yazılar, kızı ile olan diyaloğu aslında onun hala daha güçlü birisi olduğunun bir başka göstergesiydi. Nare bu zamana kadar ne yaparsa yapsın, hepsini kızı için yaptı. 

Dizide de işleyiş bu şekildeydi ama sonrasında işler değişmeye başladı ve Melek birden ikinci plana düştü. Ben de aslında bu hikâyede bunu göstermek istedim. Buradaki o kadar olumsuzluğa rağmen, harika bir anne kız ilişkisi ve dayanışması vardı ama maalesef bunlar da unutuldu.

Sosyal medyadaki yorumları okuyorum. Birçok kişinin Nare için gurursuz yazdığını gördüm. Ben, açıkçası, Nare'nin gurursuz olmasından çok, bir korkak olduğunu düşünüyorum. Çünkü elinde o kadar çok imkân olmasına rağmen, bunun için hiç çaba sarf etmedi. Belki babası ve Akın onu kısıtlamış olabilirdi ama yine de Karadağ'da bir şeyleri başarmasını isterdim. Harika bir yerde, harika bir bölüm okuduktan sonra tekrar hayatı için çabalamayı, kızı ve kendi için yapmalıydı. O gece başına gelenleri zor da olsa bir kenara bırakmalıydı, çünkü geçmişle hiçbir şekilde yaşanılamayacağını en iyi onun bilmesi gerekirdi. 

Yine aynı şekilde Muğla'ya geri döndüğünde bilgili, akıllı, o kadar dil bilen bir kadın olmasına rağmen kendini hep geri çekti, orada da bir çaba göstermedi. Birisinin gölgesi veya himayesi altında yaşamayı çok kolay bir şekilde kabul etti. Birçok kez çevresindeki herkese buradan çekip gideceğini söyledi ama gitmek konusunda hiçbir şey yapmadı, her seferinde havaalanından geri döndü. Bazen tehditler savurduğu da oldu ama hiçbirinde başarılı olamadı, böylelikle her söylediği laf da kaldı. Aldığı her karardan sonra bir şeyler oldu ve yine yerinde saymaya devam etti. 

Yani, hayatını yeniden yaşamaya, yeniden başlamaya, herkesi, her şeyi arkasında bırakmaya cesaret edemedi. Oysaki, zamanında, her iki lafından bir tanesi "Kızımla yeni bir hayata başlayacağım" idi. Belki kendince cesaret edememesinin haklı sebepleri olabilirdi ve bunları da anlayabilirdim, ama onun elinden tutan, destek veren, ona yardımcı olabilecek birisi, Gediz, vardı. Gediz onu kurtarmaya dünden razıydı.

Tamam Mı, Devam Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin