Layla Celine Weasley (Harry Potter AU)

Davet

Narcissa Malfoy diagon yolundaki william Black'in evinin kapısını çaldı ve umutla beklemeye başladı. Umut onun uzun zamandır ilk kez hissettiği bir duyguydu. Ne zamandı diye düşündü kendi kendine en son ne zaman umut etmişti.

"Cocukken" dedi zihninin derinliklerinden bir ses hogwarts mektubunun bir an önce gelmesi umuduydu. Şimdi ne kadar da yabancı gelmişti ona sanki ona ait olmayan bir eşyaydı sahibine vermeyi unuttuğu ve aniden hatırladığı bir eşya.

Kapıyı saçları omzuna gelen orta yaşlı bir adam açtı ve merakla ona baktı.

Narcissa Malfoy kendisini tanıtması gerektiğini fark etti.

"Ben Narcissa Black Malfoy"dedi kendinden emin olmasını varsaydığı bir sesle ve karşısındaki adama tepeden bir bakış attı.

"William Black" dedi orta yaşlı adam " Andromeda ve oğlum sizden bahsettiler içeri gelin lütfen içecek bir şey ikram edeyim hava çok sıcak "dedi kibar bir sesle.

Narcissa neredeyse otuz yıldır görmediği ablasının adını duyduğunda belli belirsiz irkildi. Normal biri için tuhaf bir durumdu bu ama black kız kardeşlerin ikincisi olan bir muggle doğumlu ile evlendiği için aileden atılan birinin adını uzun zaman sonra duymak. Insanda kıyıda köşede kalmış başka hangi sırları biliyor diye panik oluşturuyordu. Narcissa da paniğe kapılmıştı ama belli etmedi. Daveti kabul edip eve girdi.

Evin her köşesini ilgiyle ve tiskintiyle inceledi. Ev muggle eşyaları ve kabileye ait bazı eski kalıntıyla süslenmişti. Kabile mirası fazlasıyla ilgi çekiciydi.

Billy Narcissa'ya oturması için rahat koltuklardan birini işaret etti. Narcissa oturduktan sonra ev cinini çağırdı ve Narcissa'ya dönüp...

"Ne içmek istersin" diye sordu.

"Ates viskisi lütfen" dedi Narcissa billy'nin nezaketine takiben.

Ev cini iki kuzene ateş viskisi getirmek için ayrıldığında. Billy Narcissa'nin ilgi duyduğu kabile eşyalarının bulunduğu köşeye gitti.

Narcissa'nin ilgili olduğu nesnelerden birini eline aldı william black.

"Kabile tarihi çok eski orta asya'ya kadar dayanıyor insanın geldiği yeri unutmaması gerekir. Geçmişi olmayan birinin geleceği de olamaz. Ikisi her ne kadar birbirine uzak gorunsede biri olmadan diğerinin anlamı yok" dedi bilge bir edayla.

Narcissa oraya neden geldiğini bir an unuttu. Bu sözlerin kendisine söylendiğini biliyordu. Ablasıyla görüşmediğinin farkındaydı. Daveti kabul etmeyecekti. Ama denemeden buradan ayrılırsa neler olacağını düşünemiyordu.

" Bazen" diye başladı sözlerine. "Geçmişi arkada bırakmak herkes için en iyisidir. Geçmiş size acıdan ve kaybettiklerinizi hatırlatmaktan başka bir şey yapmaz"dedi narcissa.

"Ağacın bir meyvesinin acı olması bütün meyveleri acı yapmaz aynı şekilde bir meyvenin tatlı olması hepsini tatlı yapmaz. Herkes hayatta acı ve tatlı hatırlara sahip sadece onlarla yaşamayı öğrenmek gerek" dedi billy.

Narcissa buraya gelme nedenini bir an önce dile getirip olumlu yada olumsuz bir cevap alarak karanlık lordun yanına gitmek istiyordu. Burada bu adamla kalmaya devam ederse yıllardır görmediği ablasını ve yeğenini görmeye gitmekten korkmuştu. Andromeda'yı görmenin sonucu olumsuz cevapla karanlık lordun yanına dönmekten daha ağır olurdu.

"William" diye başladı. "Oğlunun ve andromeda'nın sana anlattıklarından neden burada olduğumu bildiğini düşünüyorum. Bir an önce bir cevapla geri dönmeliyim bana bir cevap verecek misin" dedi sıkkın bir sesle.

"Cevabını istediğin soruyu da sorunun cevabını da ikimizde gayet iyi biliyoruz. Ama yinede açık bir şekilde söylemek gerekirse hayır kabile ve sürü kendine karanlık lord diyen o yaratığın yanında yer almayacak" dedi kararlı bir şekilde.

Narcissa "Bunun sonucları ikimiz için de hiç hoş olmayacak bunu unutma" dedi ayağa kalkarken.

"Ben hayatin acı ve tatlı yanlarını tatmış bir adamım. Hoş olmayan sonuçlara da yabancı sayılmam. Bence sen kendine dikkat et ve tam olarak ne istediğini düşün ama bunu başkaları istediği için değil kendin için yap Narcissa sana kapıya kadar eşlik etmeme izin ver" dedi billy Narcissa ile ayağa kalkarken.

Billy narcissa'yi geçirdikten ve kapıyı kapattıktan sonra gölgelerin içinden bir figür fırladı. Siyah saçlı kirli sakallı fırtına grisi gözlere sahip yakışıklı bir adamdı bu.

"Sence Narcissa taraf değiştirecek mi sirius"diye sordu yorgun bir şekilde.

"Narcissa asla ölüm yiyen olmaya hevesli olmadı bellatrix'in aksine. Kendisi için olmasa bile draco için ya taraf değiştirecek yada bir noktada bize yardım edecek. Ama herşeyden önce o bir anne ne yapması gerektiğine kendisi karar verecek" dedi  düşünceli idi bakışları uzaklara dalıp gitmişti.

"Umarım hem kendisi hem ailesi için en doğru kararı alır. Kendisine acıdan ve korkudan başka bir şey vermeyen bir yaratığın yanında olmak ona her şeyini kaybettirebilir. Çok geç olmadan fark etmeli" dedi billy sirius gibi oda düşünceliydi.

"Dün gece yoldaşlık toplantısı vardı dedi sirius uzun bir sessizlikten sonra bakanlik hala o yaratığın geri dönmediğini iddia edip sorun çıkartıyor" dedi öfkeyle.

"Evet gazete dedikleri o pacavrayı gördüm gerçekleri görmezden gelmeye devam ederlerse büyük bir kaos patlak verecek ve bu o yaratığın tam olarak istediği şey" dedi billy kuzeninin aksine ihtiyatla.

"Dün gece neden toplantıya gelmedin" diye sordu surius sanki billy'nin orada olmadığını yeni hatırlamış gibiydi.

"Albus benden dünyadaki diğer şekil değiştiren kabilelerine elçi olarak gitmemi istedi" Afrika'daki şekil değiştirenlere gittim ve asya ya savaş hiç kimsenin istemediği bir şey ama herkes dallanıp budaklanmadan kökünden kopartılıp atılması konusunda aynı fikirde bize destek verecekler. Bunu albus'a ben söylemeliyim bu konuda sessiz kalırsan sevinirim sirius" dedi billy.

Sirius güzel bir haber duymanın mutluluğuyla "merak etme kimseye söylemem zaten bir sonraki toplantı bir hafta sonra"dedi ve billy'nin omzuna kolunu kokup

"Hadi molly şimdi çok güzel yemekler yapmıştır gidip tadını çıkartalım" dedi ve birlikte koridordaki aynadan weasley ailesinin evine kovuğa gittiler.