Layla Celine Weasley (Harry Potter AU)

Veda Vakti

Günler hızla gelip geçti artık veda vaktiydi.

Çocuklar ertesi gün hogwartsa dönecek aynı gün akşamda Cullen ailesi Forks kasabasına gidecekti.

Iki aile son akşam yemeklerini yemek için bir araya gelmişti.
 
Carlisle Cullen her iki aile uyelerinede st.mungo da çalışmaktan ne kadar memnun olduğunu anlatıyordu.

Bu onun için inanılmaz bir tecrübeydi.

Ayrıca st.mungo Amerikadaki st.helen hastahanesine Carlisle ilgili rapor gondermisti ve st.helen yarı zamanlı olarak kendileri ile çalışmasını istemişlerdi.

Carlisle tabiki bunu hemen kabul etmişti. Aileside bundan memnun kalmıştı.

Amerikanın buyulu dünyasını keşfetmek için sabırsızlanıyorlardı.
 
Yemekten sonra herkes bahçenin bir köşesine dağılmış.

Birlikte son günlerinin tadını çıkarıyorlardı.
 
Emmett elinde fantastik canavarlar nerede bulunur kitabı vardi okumaya başlar başlamaz kendisinden gecmisti.

Yillardir yasiyordu ve cogu zamaninda vampirdi herseyi daha net görüyordu ama aslında ne kadar kör oldugunu fark etmişti.

Dünya göründüğü gibi değildi evet ama bu kadarini beklemiyordu.

Rose ise büyülü bir aşk romanı okuyordu bu aşk romanları insanlarınkinden çok farkıydı ve her satırında insanı kendisine çekiyordu.

Alice hermione ve layla sayesinde kahin olduğunu ve gerekli çalışmayla geliştirebileceğini öğrenmişti.

Elinde kahinler ve bilinmeyenleri adında bir kitap tutuyordu.

Yanında keşfedilmemiş kehanetler ve kahinligin esrarlı dünyası adında iki kitap vardı. Jasper alice'i izliyordu yüzünde huzurlu bir gülümseme vardı.

Eşinin meraklı yapısı görü yeteneğinin nereden geldiğini öğrendiğinde artmıştı.

Biraz ihmal edilmiş hissetti ama umrunda değildi Alice'in mutluluğu onu buyuluyordu.

Ilk kez duyguları hissedebildiği için memnun kalmıştı.

Edward ve bella iki büyük weasley erkeğinden insan ilişkileri ile ilgili daha fazla bilgi alıyordu.

Çünkü bella bu dünyayı gerçekten merak ediyordu  yeteri kadar gezmemişti bu adim attığında insanı kendine daha çok  aşık eden dünyada Amerikadada buyulu dünyaya gitmek istiyordu.

Arthur, molly, carlisle,esme,dumbledore,mcgonagall, slughorn,remus ve snape evet snape bahçenin başka bir kosesindeydi.

Bay slughorn carlisle'a dostluk kurduğu bir vampir daha vardı ve carlisle onu tanıdığını söylediğinde büyük bir sohbete başlamışlardı.

Esme ile birlikte volturinin bu dünyaya çoğunlukla gece vampirlerinden oluşan bir şehirleri olduğunu öğrendiler.

Carlisle bundan memnun olmamıştı.

Volturi insanlara asla saygı duymamıştı ve aslında onlara hükmetmek istiyordu.

Yeteri kadar vampir onların bu hayalini gerçekleştirirdi.

Ama yeni dostları bu endişesini biraz yatıştırdı.

Volturi italya sihir bakanlığının kontrolü altındaydı ve bu kadar büyücüyü karşılarına almazlardı bu kaybedecekleri bir savaş olurdu.

Ayrıca daha fazla vampir  yapmaları ve insanlardan beslenmeleri yasaktı.

Vampir Tılsımı ve kan atistirmaliklari kullanmak zorundaydılar volturinin bu kuraldan memnun olmadığını biliyordu yüzyıl onlarla yaşamıştı.

Büyücüler tarafından yok edilmek istemeyeceklerinide  biliyordu tüm dünyada büyücüler vardı ve onlara savaş açmak intihardı.

Endişelerini rafa kaldırdı.
Remusun bir kurt adam oldugunuda öğrenmişlerdi yani volturi bütün kurt adamları yok etmemişti.

Şimdiye kadar saklanmışlardı. Sihir bakanlığı güvenliklerini garantileyince onlara özel bir kasaba oluşturulmuştu. Isırılan ve doğuştan kurtadamlar  bu kasabada yaşıyordu.

Remus çocukken babasının bir anlık kibirle bir kurtadami kızdırdığı için isirilmisti.

Şimdiye kadar gördüğü en uysal kurtadamlardan biriydi varlığı rahatsızlık oluşturmadı.

Rose bile remusu sevmişti kurt olması onun değil babasının suçuydu.
   
Çocukların yatma vakti gelmişti. Yarın erken kalkacaklardı hogwartsa dönme vakti gelmişti.

Mızmızlanmazlarsa herkese iyi geceler dileyip odalarına cekildiklerinde bahçede sadece yetişkinler kalmıştı.
  
Ne yazıkki bizimde dönme vaktimiz geldi dedi esme hüzünle.

Ama ilk fırsatta yine geleceğiz yada belki Arthur ve ailesi Amerikaya bizi ziyarete gelirler.

Ne dersin dostum dedi carlisle.

Elbette bundan memnun oluruz öyle değil mi molly canım dedi bay weasley.

Tabiki dedi molly zaten bizden çok çocuklar sevinir bu duruma dedi.

Charlie ben sizden önce orada olabilirim diyerek sohbete katıldı.

Nasıl yani romanya çok yakınmış gibi birde Amerikayami gidiyorsun dedi annesi.

Herkes kıpırdamaya başladı molly weasley korumacıydi cocuklarinin kac yasinda oldugu umrunda değildi ve öfkesiyle ünlü bir kadındı.

Charlienin başı dertteydi.

Sürekli değil anne kısa bir süre hem öyle olsa bile taşıyıcı inci ve  ayna geçidi sayesinde o kadarda uzak sayılmaz.
Arkadaşım dün beni aradı forks kasabasındaki büyücü kasabası ocean's  dream'e bir ejderha rezervi kuruluyor Amerikadaki vahşi ejderha sayısı artmış ülkenin ejderha kanı ihtiyacını karşılamak için rezerv kurmaya karar vermişler bana kurulum ve yönetim için teklif yaptılar kabul ettim bu fırsatı kaçıramazdım.

Nasıl yani forksta büyücü boyutu mu var dedi bella.

Evet dedi bill çoğunlukla doğaüstü canlıların yaşadığı bir kasaba bilirsin vampir, kurt-adam, peri element perileri,bansheeler,deniz kızları falan bu yüzden rezerv kurulmasına izin vermiş olmalılar.

Bu harika o zaman bizimle birlikte kalırsın dedi esme hem annen o zaman fazla endişelenmez dedi esme.

Ahh bundan memnun olurum esme çünkü oğlum ejderhaları görünce her şeyi unutuyor yemek yedi mi diye endişelenmem gerekmez.dedi molly.

Herşey konuşulup orta yol bulununca evlerine çekildi herkes.

Yarın veda vaktiydi herşeyin hazırlandığından emin olmalıydılar.
  
Ertesi sabah herkes hazırlanmıştı. Kingkrostaki geçitten trene ulaşacaklardı.
Geçitten geçtikten sonra gördükleri curcunaya inanamadı cullen ailesi ama yeni dostları için herşey normaldi.

Onlar için sıradan bir olaydı. Kırmızı trene çocukların eşyalarını yerleştirdiler.

Hogwartsi en kısa zamanda ziyaret edeceklerini dumbledore ile konuştuklarını çocuklara söylediler.

Çocuklar herkesle kucaklaştı ve buharlı kırmızı trene bindiler pencereden ailesine ve yeni arkadaşlarına el sallarken başka maceralar onları bekliyordu.