Profesör Dumbledore gerçekten çok bitkindi onu hastahane kanadına taşıdılar.
Madam pomfrey onunla ilgileniyordu.
Harry arkadaşlarının yanına gitti ve "burada neler oldu"diye sordu.
"Haklıydın" dedi hermione "draco bir şekilde ölüm yiyenleri okula soktu ve bir çatışma oldu. Ama asıl hedef dumbledore'du okulda olmaması iyi oldu. Snape ölüm yiyenler ile gitti. Siz neredeydiniz dumbledore'a ne oldu"dedi.
"Dumbledore ile bir mağaraya hortkuluk aramaya gittik. Hortkulugu almak için bir iksir içmesi gerekti ama bu kolye sahte"dedi harry elinde incelediği kolyeyi hermioneye atarak.
"Yani dumbledore boşu boşuna mı o iksiri içti ve bu kadar bitkin" dedi ron.
"Evet"dedi harry kızgın bir şekilde "neredeyse ölüyordu sahte bir hortkuluk icin" dedi ve sinirle üç çekti.
"Peki gerçek hortkulugu kim aldı" dedi ron ve "nerede" diye sordu.
"Sadece imzalı bir not bırakmış ron her kimse voldemort onu tanıyor" dedi harry.
"Sahte bir hortkuluk icin zamanımızı boşa harcadığımıza inanamiyorum... burada sizinle birlikte ölüm yiyenler ile savaşıyor olabilirdik" dedi harry.
"Belki bu o kadarda kötü değildir" dedi layla.
"Kötü değil mi ne dediğinin farkında mısın okul saldırıya uğradı dumbledore neredeyse ölüyordu ve sen o kadar kötü değil diyorsun" diye bağırdı harry.
"Ama ölmedi değil mi saldırının amacı buydu harry başarısız oldular voldemort bundan memnun olmayacak."
"Okulda olsaydı çoktan ölmüş olurdu. Ayrıca sahte kolyeyi kim bıraktıysa eminim dumbledore'da onun kim olduğunu biliyordur"dedi layla.
"Bunu düşünmedim" dedi harry yenilgiyle.
"Düşünmeden hareket etmek yeni bir şey değil" dedi layla "hadi gidip profesör dumbledore'u görelim" dedi ve oradan ayrıldı arkadaşları da onu takip etti.
Madam pomfrey kapı açıldığında profesör dumbledore'a iksir veriyordu.
Madam pomfrey çocukları dışarı çıkarmak istediğinde profesör dumbledore...
"Bırak içeri girsinler popy" dedi dumbledore yorgun bir tonda.
" Ama müdür bey dinlenmek zorundasınız" dedi kadın.
"Hâlâ yataktayım öyle değil mi popy bence bu yeterli" dedi dumbledore.
Madam pomfrey itiraz edecekti ama müdüre itiraz etmenin bir anlamı olmayacağını biliyordu.
Geri çekilip çocukların içeri girmesine izin verdi.
Dört çocuk dumbledore'un yatağının yanına yaklaştı.
"Profesör" dedi harry "bu kolye sahte içinde sadece bir not var " dedi ve kolyeyi dumbledore'a verdi.
Dumbledore kolyeyi incelerken çocuklar onun "Rab... Bunu yapmış olabilir mi... aslında mümkün... kardeşinin ne yaptığını biliyor mu...sanmıyorum...gerçek kolye orada olabilir... yada zaten yok edildi."diye mırıldandıgını duydular.
"RAB'nin kim olduğunu biliyor musunuz profesör" diye sordu ron.
Dumbledore hala sessizdi daha doğrusu düşüncelere dalmıştı. Ronun sesiyle belli belirsiz irkildi.
"Harry bana sirius'u çağırır mısın" dedi.
"Tabi profesör" dedi harry ve sirius'u aramak için dışarı çıktı.Sirius hogwartsa geldiğinde dumbledore hala hastahane kanadındaydı.
"O yağlı kafaya güveniyordun şimdi onun gerçek yüzünü gördüm mü okula saldırmalarina yardım etti. Burada olsaydın seni öldürürdü bundan eminim" dedi öfkeyle sirius.
"Plan buydu" dedi dumbledore "sadece zamanı tam olarak ayarlayamadık" diye devam etti.
Sirius ile okula gelen yoldaşlık üyeleri şok oldular. Profesör mcgonagall...
"Albus aklını mı kaçırdın ne demek plan buydu" dedi öfkeyle.
"Tom'un annesinin yüzüğü bir hortkuluktu onu takma dürtüsüne engel olamadım ve lanetlendim bu acı dayanılmaz severus'tan saldırı sırasında bunu yapmasını istemiştim ama görünüşe göre saldırıyı biraz erkene almış" dedi dumbledore.
"Sen lanetlendin mi" dedi profesör mcgonagall "ve bunu bize söyleme zahmetinde bulunmadın" diye bağırdı.
"Minerva söylemek bir şeyi değiştirmeyecek laneti yok etmenin bir yolu yok. Öyle yada böyle ölüm beni alacak" dedi.
"Profesör" dedi layla.
Insanlar çocukların hala hastahane kanadında olduğunu unutmuştu. Layla konuşunca biraz ürktüler ama layla on tarafa gelirken onu izlemekle yetindiler.
"Sırlar odasında harry günlüğü basiliks disi ile yok etti. Fawkes'in gözyaşları ve basiliks dişi ile bir iksir hazırlanamaz mı yani laneti yok etmek için" dedi.
"Bunu hiç düşünmemiştim bayan weasley" dedi dumbledore "ama böyle bir iksir sıradan bir ateşle demlenemez bunun için çok güçlü bir ates gerek" dedi.
"Mesela zebani atesi gibi bir ateş mi" diye sordu layla.
"Zebani ateşi de ne" dedi ron.
"Kontrol edilemezse sonsuza kadar önüne çıkan her şeyi yakıp yok eden büyülü bir ateş oluşturması ve kontrol etmesi çok zordur" dedi hermione.
"Zebani ateşi oluşturabiliyor musun" diye sordu hermione layla'ya.
"Tabiki hayır öyle olsaydı bilirdin değil mi. Ama profesör dumbledore oluşturabiliyor. Hagrid ile devlere gönderdiği mesaledeki ateş zebani ateşi idi değil mi profesör" dedi.
"Evet öyle" dedi dumbledore gözlerindeki o tanıdık parıltı ile.
"O zaman denemeye değer" dedi profesör mcgonagall "kendini öldürtmekten çok daha iyi bir plan albus" dedi mudere sert bir ifade ile bakarken.
Harry basiliks disi almak için sırlar odasına giderken fawkes sessiz bir çağrı almış gibi hastahane kanadına geldi ve profesör dumbledore'un yatağının yanına zarif bir şekilde kondu.
Ateş gibi tüyleriyle büyüleyiciydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Layla Celine Weasley (Harry Potter AU)
FanfictionLayla Celine Weasley Ron Weasley'in ikizi Ron'un aksine zeki ve güzel tam bir gryffindor ve biraz da asi. NOT: Bu bir AU çalışmasıdır kitaptan tamamen farklı ve bir aksilik olmazsa alacakaranlık crossover olacak. Sirius fred remus tonks snape Dumble...