Iksir ise yaramıştı ama profesör dumbledore insanların öldüğünü düşünmesinin bir çok acıdan daha iyi olacağını düşünüyordu.
"Neden ölü olduğunuzu düşünmeleri gerekiyor profesör" dedi layla.
"Çünkü ölüler kimseye zarar vermez bayan weasley" dedi dumbledore.
Bu pek çok sorunun cevabı olsada aynı zamanda büyük bir soru sorulmasına yol açıyordu.Dumbledore ne planliyorda insanların öldüğünü düşünmesini istiyor.
Saldırıdan üç gün sonra dumbledore'un bal mumundan ayrılmış heykeli tılsımlarla gerçek bir cesede dönüştürüldü ve hogwarts arazisindeki bir adaya gömüldü.
Bu çok tuhaf bir durumdu dumbledore bile kendi cenazesine katılmıştı. Tabi farklı görünüyordu ama yine de orada olması komikti.
Temmuz ayı fleur ve bill'in düğün telaşı ile geçti. Ölüm yiyenler ve voldemort kısa bir süre içinde olsa yok sayıldı.
Zaten diagon eskisi gibi değildi. Çoğu insan savastan saklanmak için başka ülkelere yada muggle dünyasına kaçmıştı.
Hala diagonda olanların ise savaşmaktan başka çaresi yoktu.
Savaşlarda insanlar her zaman iki grupta yer almıştır. Cani pahasına daha iyi bir dünya için savaşanlar ve korkar bir fare gibi saklananlar.
Savaş kazanılırsa saklandıkları yerden çıkar ve günlerce kutlama yaparlar.
Iyi bir amaç uğruna hayatlarını kaybeden insanları tanisalarda taninasalarda minnet duyar yada dalkavukça tavırlar sergiler aşağılarlar.
Bunun için muggle yada büyücü olmak gerekmez.
"Merhaba anne yardım ister misin" diye sordu layla.
"Hayır canım her şey hazır neden gidip hazırlanmıyorsun" dedi molly.
"Tamam" dedi layla ve hazirlanmak için odasına gitti.
Leah bir kaç aylık olan oğlu ile odaya girdiğinde elbisesinin fermuarını kapatmaya calisiyordu.
"Fermuarını ben kapatayım mi" diye sordu anlayışla.
"Evet lütfen" dedi layla ve yeğeninin küçük yanağını parmağı ile okşadı.
"Ama önce bu küçük canavarı tutman gerek" dedi leah ve onu layla'nin kucağına bıraktı.
"Çok huzurlu görünüyor" dedi layla "hiç bir şeyden haberi yok dünya onun için yeni bir yer eminim çok güzel olduğunu düşünüyordur".
"Öyle zaten" dedi leah fermuari kapatırken. "Sadece insanlar bu güzelliklerin tadını çıkarmak yerine yok etmek istiyor".
"Güzel olan her şey yok olamaya mahkum yani öyle mi" dedi layla.
"Her zaman değil" dedi leah. "Ve neyin var" diye sordu çok karamsarsın.
"Sadece bir savaşın ortasında böyle bir eğlence düzenlemek ne kadar doğru bilmiyorum. Ölüm yiyenler için açık büfe gibi olacak" dedi layla.
"Rufus Scrimgouer seherbazları düğünde koruma olarak görevlendirdi az once buradaydi her sey yolunda merak etme" dedi layla.
"Scrimgouer beni rahatlatmıyor. Daha çok endişelendiriyor fazlasıyla gövde gosterisi yaptı bunun bir bedeli olacak özellikle bakanlıkta hala ölüm yiyenler varken neden geldigini biliyor musun" dedi layla.
"Harry,ron ve hermioneye bir şeyler verdi ve gitti ne olduğunu bilmiyorum" dedi leah.
Layla alayla "eminim ölen dumbledore'un savaşı kazanmak için bir silah bıraktığını falan sanmıştır keşke hayal kırıklığına uğramış yüzünü görebilseydim" dedi.
Herkes gibi bakan da onun öldüğünü zannediyordu ama yanılıyorlardı.
Leah cevap vermedi onun haklı olduğunu biliyordu. Korkmasını da anlıyordu. Ailesini kaybetmek istemiyordu.
Leah da korkuyordu. Sürü için kardeşi kocası anne babası oğlu için korkuyordu ama esaret altında yaşamaktansa acı çekerek ölmeyi tercih ederdi.
"Artık tamamen hazırsın herkes düğün çadırında bekliyor başlamak üzere" dedi leah ve oğlu Aidan'ı ondan alıp kapıya yöneldi.
Layla aynada kendisine kısa bir göz attı ve leah ile aşağıya indi.
Içinde bir his vardı ne olduğunu bilmiyordu ama kovuk bir düğün evinden çok bir cenaze evi gibi geliyordu ona.
Düğün başlayalı bir saat olmuş yada olmamıştı layla emin değildi. Bill ve fleur dans ediyordu bir patronus dans pistine düştü ve vaşak şeklini aldı.
Oradaki herkes bunun kimin patronusu olduğunu biliyor yada tahmin ediyordu.
Kingsley'in sesi vaşak aracılığıyla duyuldu.
"Bakanlık düştü geliyorlar" diyordu.
Layla o an bütün gün içindeki hissin hayat bulduğunu anladı etrafında kaos vardı. Bir savaş tam da böyle bir seydi güzel olan her şeyi yok ederdi.
Harry ron ve Hermionenin yanına koşarken layla orada kalıp ailesinin güvende olduğundan emin olmak istedi ve bir ölüm yiyen ile düelloya başladı.
Harry ron ve Hermione onu bekleyemeyeceklerini biliyordu son kez ona bakıp cisimlendiler.
"Neden bizimle gelmedi ki" dedi ron .
Ailesine ne olduğunu merak ediyordu.
"Düello yapıyordu ron arkasını dönüp kaçmak ona gore değil" biliyorsum dedi hermione.
Evet biliyordu ama ikiz kardeşi yanında olsaydı bu belirsiz av daha katlanılır olurdu ve ona bir şey olacak diye korkuyordu.
"Şimdi ne olacak nereden başlıyoruz" harry dedi ron.
"Dumbledore'un verdiği haritayı izleyeceğiz ve bütün hortkuluklari yok edeceğiz başka türlü bu savaşı kazanamayız "dedi harry.
"Geceyi grimmunddaki evde geçirelim" dedi hermione "belki sirius oraya gelir ve neler olduğunu öğreniriz."
"Tamam" dedi çocuklar ve Grimmund'a doğru yola çıktılar.
Grimmund terk edilmiş görünüyordu. Hiç kimse geri dönmemişti geceyi orada geçirip sabah ayrılmaya karar verdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Layla Celine Weasley (Harry Potter AU)
FanficLayla Celine Weasley Ron Weasley'in ikizi Ron'un aksine zeki ve güzel tam bir gryffindor ve biraz da asi. NOT: Bu bir AU çalışmasıdır kitaptan tamamen farklı ve bir aksilik olmazsa alacakaranlık crossover olacak. Sirius fred remus tonks snape Dumble...