*Bölüm 30* Batı

33 6 20
                                    

Borkul Mozriath'ın kükremesi ile iliklerine kadar ürpermişti. Lanetliler hareketlenerek öncekinden daha vahşice saldırıyorlardı. Kendi zayıflıklarının ne olduğunu biliyor gibi hareket etmeye başlamışlardı. Borkul zırhlı ve zırhsız iskeletler etraflarını sararken bu savaşın sonunda ciddi kayıplar alacağını anlamıştı.

Borkul ve Elyon, diğer orklarla birlikte sırt sırta vermişlerdi. Etraflarını saran iskeletleri tek tek düşürmelerine rağmen yenisi yerini alıyordu. Orkları her yara aldığında acı ile bağırıyorlardı. Karşılarındaki iskeletler birden en çok canlarını yakacak yerlere saldırmaya başlamıştı. Felecia Evans'a doğru koşarken adamlarının etrafı sarılıyordu. Yine de etraflarında oluşan çemberler tüm güçleri ile kampa doğru koşuyorlardı. İskeletler onları takip etmiyordu. Leo'nun ve Alain'in adamları ise geriden kendilerini izliyorlardı. Yıldızların çoğu eksikti. Havada dalgalanan bir bayrakları yoktu. Alain ise kararsız görünüyordu. Atında bir ileri bir geri gidiyordu ama süvarilerine herhangi bir emir vermiyordu. Borkul kendi adamlarına baktığında orkları tek tek devriliyorlardı. Bazıları aldıkları onlarca bıçak yarasına daha fazla dayanamıyordu. Bir başkası ise mızrak ile deliniyordu. Yerlerdeki ork cesetler bir tepelik oluşturmaya başlamıştı. Borkul bir çıkış yolu arıyordu. Adamları ile iskeletleri ittirerek geri çekilmek istedi. Ama lanetliler kalkanları ile etraflarında yapay bir bariyer örmüşlerdi. Kıpırdayamıyorlardı. Balyozlar ile kalkanları kırmak istediler fakat kalkanlar kırılmayacak kadar kalındı. Ayrıca bu kalkanların arkasındaki lanetliler de ikinci bir duvar örmüşlerdi. İyice sıkışmış gibi görünüyorlardı. Hayatta kalamayacaklardı. Mozriath korktukları sürprizi getirmişti.

Elyon, gürzünü iki eliyle tutuyordu. Diğer orklara göre daha küçük olduğu için mızraklardan daha rahat kurtuluyordu. Yüzündeki kesiğe rağmen hızı kesilmemişti. Yine de o da bir çıkış yolu bulamıyordu. Borkul'a seslenerek " Ne yapıyoruz ? " dedi. Borkul üzerine atılan iskeleti tek bir darbe ile parçalara ayırdı. " Son anımıza kadar savaşacağız. " Elyon ork liderinin konuşmasını duyduğunda bir planı olmadığını anladı. Son dakikalarını, şanslılar ise saatlerini harcayacaklardı. Elyon bu şekilde son bulmasını istemiyordu. Ama geçen seferkinden daha iyi bir seçenekti. Ellerinde silahları ile sırt sırta vermiş bir şekilde öleceklerdi. Borkul'a yaslanarak Elyon seslice " Sanırım bu sefer elveda diyecek zamanımız var " dedi bir iskeleti daha gürzü dağıttıktan sonra. Borkul dişlerini sıkıyordu. " Görünüşe göre öyle " dedi. Elyon kötü hissetmiyordu. Belki bencilce bir şeydi ama Borkul'un kendisiyle birlikte ölecek olması, ikisinin de daha fazla acı çekmeyecek olması rahatlatıcıydı. " Güle güle Borkul " dedi. Borkul istemsizce gülümsedi. " Güle Güle Elyon "

Borkul geri çekilmek yerine saldırıya geçmişti. Hem kalkanlara hem de iskeletlere vuruyordu. Öldüğü an arkasına bakmayacaktı. Her cesur ork gibi geri çekilmeden, pes etmeden ölecekti. Elyon, Borkul'un arkasından çekilerek önündeki kalkanlara doğru koşmaya başladı. Elyon da oturup ölümü beklemeyecekti. Canını gelip kanlı ellerinden zorla alması gerekecekti. Kalkanların üzerinden zıplayarak en azından hayatta kalan birkaç ork için kaçış yolu açmak istiyordu. Ama yaklaştığında iki iskelet kalkanlarını çekerek mızraklarını uzattılar. Mızraklar Elyon'un iki bacağını da deldiğinde elf dizlerinin üstüne toprağa düştü. Ellerini topraktan kaldırırken üçüncü bir iskelet mızrağı göğsüne batırdı.

Elyon açıklayamadığı bir acı ile sarsıldı. İskelet mızrağı ittirerek Elyon'un sırtı zemine çarpana kadar durmadı. Elyon mızrağın sırtından çıkıp toprağa saplandığını hissetmişti. Kalbi sıkışıyordu. Kaburgaları ağaç dalı gibi kırılmıştı. Elyon ağzına dolan kanı atamıyordu. Nefes almasına engel oluyordu. Tüm hayatı gözlerinin önünden akarken kendisine duygusuzca bakan lanetlinin yeşil gözleri kararıyordu. Soğuktu. Üşüyordu. Ölüm bu yeşil gözlerden mi gelecekti ?Karnından ve ağzından çıkan kanlar oluk oluk akıyordu. Elf gözlerini açık tutamıyordu. Dünya etrafında kaybolurken yavaşça gözlerini kapatıyordu.

EjderKral : Ölülerin Sandığı(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin