*Bölüm 33* Batı

31 7 20
                                    

  Girt, orkların arasında yürüyordu. Hepsi kırmızı çarşafların üzerine serilmişlerdi. Vücutlarındaki yaralardan akacak daha fazla kan kalmamıştı. Hepsinin gözleri ve ağızları kapalıydı. Girt bu orkların her birini tanıyordu. Hepsi ile en az bir kere uzun uzun sohbet etmişti. Şimdi ise hepsi derin bir uykuya dalmış gibi yerde yatıyordu. İnsan askerleri komutanlarını son kere selamlarcasına çadırın önüne koymuşlardı. Ama Girt orkların böyle olmadığını biliyordu. Sessizce aralarından yürüyerek çadıra girerken gözleriyle son bir selam verdi onlara.

Girt çadıra girdiğinde üzerine yine kırmızı çarşaf serilmiş iki masa vardı. Yan yana olan masaların bir tanesinin üzerinde Borkul, diğerinin üzerinde Elyon yatıyordu. Gözleri kapalıydı. elleri ise birer silah tutuyordu. goblinin kulakları aşağı eğilmişti. kaşları ve ağzı da onu takip ediyordu. Ellerini önünde birleştirerek kafasını hafifçe eğdi. " Merhametli anne, onları yanına al. Onları huzura kavuştur. Ateşe bırakma ve yalancı anneden koru " Girt ellerini indirirken başını kaldırdı.

" Çok erken öldünüz. Birlikte kazandığımız altınları harcayacaktık. Güzel bir malikane alacaktık. Elyon en sonunda seni sevdiğini itiraf edecekti. Ben de seni destekleyecek, evlenmenizi sağlayacaktım. " Girt bir an duraksadı. Titreyen dudakları hafifçe gülümsedi.

" İnsan düğünleri çok güzel oluyor. Biliyor musunuz ? Çok güzel, süslü kıyafetler giyiyorsunuz Dev gibi çiçeklerin arasından yürüyorsun, herkes sizi alkışlarken müzikler içinde kutsanıyorsunuz. Tabi siz kutsal inanca inanmıyorsunuz. Ama güzel bir düğün olurdu "

Girt'ün gözleri ıslanırken dudakları biraz daha açıldı, gülümseme ile

" Ha iki çocuğunuz olurdu. Bir kız ve bir erkek. Neye benzeyeceklerini bilmiyorum ama çok güzel ve yakışıklı olacaklarına eminim. Girt amcayı ve hediyelerini gördüklerinde yanıma koşacaklardı. Yavaş yavaş benim boyumu geçerken gözlerinde bana baktığınız aynı sevgiyi görecektim. Belki ölüm yatağımda bile yanımda olacaktınız. " Girt'ün gülümsemesi kaybolurken iç çekti. " Ne güzel olurdu "

Goblin gözlerindeki yaşları silmesine rağmen yanaklarının ıslanmasına engel olamıyordu. " Lanet olsun sizlere goblinlerin duyguların ne kadar yoğun yaşadığını bilmiyor musunuz ? "

Girt derin bir nefes aldı. Yine de yeterince almış gibi hissetmiyordu. Kalbi ağır geliyordu. Burnu akıyor gibi hissediyordu. Yanakları sırılsıklamdı.

" Sizinle yaşamaya çok alışmıştım. Elyon'un gülümsemesine, arkadaşlığına... Borkul'un koruyucu yapısına rağmen samimiyetine... Şimdi tek başıma nasıl yaşayacağım ? Hiçbir Şey olmamış gibi paralı askerlik yapmaya devam mı edeceğim ? Hangi askerler, hangi yoldaşlar ile bunu yapacağım. Tanıdığım herkes sizinle birlikte öldü. Şimdi onları da toprağa gömmem gereken benim. Bana çok şey öğrettiğiniz. Borkul, sen bana lider olmayı, duygularıma rağmen doğru karar vermeyi öğrettin. Elyon, sen bana cesareti öğrettin. İkinizi de çok özleyeceğim. Benim sizden önce ölmem gerekiyordu. Şimdi ben ne yapacağım ? "

Evans çadırı aralayarak içeri girdiğinde goblin susalı birkaç dakika olmuştu. Evans ellerini önünde birleştirerek sessizce bekledi. Goblinle birlikte bir süre daha bekledikten sonra birkaç adım ileri yürüyerek Elyon'un maskesini ayağının dibine koydu. " Sen tanıdığım en sıradışı kadındın. Hayat dolu, gizemli. Çok özel birisiydin. Seninle iyi arkadaş olabilirdik. Ork efendisi Borkul, senin sayende orklara bir daha aynı gözle bakamayacağım. Çok zeki bir liderdin. Politikadan anlamadığın belli oluyordu ama konu pratiğe geldiğinde adamlarını, orkların ve insanların ruhunu çok iyi anlıyordun. Bir insan olsaydın çok yetenekli bir lord olacağından şüphem yok. Bu tüm dünya için büyük bir kayıp. " Evans birkaç adım geri çekilerek ikisinin önünde de hafifçe eğildi. Arkasını döndüğünde Girt toprağa bakıyordu. Elini omzuna koyarak hafifçe iki defa vurdu. Girt başını salladıktan sonra Evans çadırı tekrar aralayarak dışarı çıktı.

Felecia Evans'ın hemen arkasından girmişti. İkisine de sırayla baktı. " Goblin efendi, beni dinliyor musun bilmiyorum ama ben ölülerle konuşmayacağım. Söylemek istediklerimi sana söyleyeceğim. " Girt hiç tepki vermeden tepkisizce yerdeki toprağa bakıyordu. " İtiraf etmeliyim ki ilk yanyana geldiğimizde Borkul'u öldürmeyi düşünüyordum. Kendi köyümün liderini öldürdüğümü anlamıştı. Ondan korkuyordum. Benim halkıma yapabileceklerinden korkuyordum. Ama bir ork benim halkımı korumak için kendi halkıyla savaştığında etkilenmiştim. Sürekli ilk savaş yöntemine başvursa da insanların tavsiyelerini de dinliyordu. Bunlar beni çok etkilemişti. " Girt iç çektiğinde Felecia daha fazla konuşmadı. Konuşmadan onunla birlikte yarım dakika kadar bekledikten sonra " Kendine iyi bak goblin efendi. Herşey zamanla iyileşir " dedi. Çadırdan çıkmadan önce.

En son giren komutan Alain oldu. Ama konuşmaya gelmemişti. Girt'ün arkasında bekledi. Ellerini önünde birleştirmişti. " Benim için de son bir dua et, goblin efendi. Artık gömülmelerinin vakti geldi. Başkente dönüş yolumuz uzun. "

EjderKral : Ölülerin Sandığı(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin